1. Ana Sayfa
  2. İzle-Oku-Gez

İtalya Kitapları – 11 Kitap!

İtalya Kitapları – 11 Kitap!
0

İtalya Kitapları, İtalya ya da resmî olarak İtalyan Cumhuriyeti ya da bazen İtalya Cumhuriyeti, Güney Avrupa’da, büyük ölçüde İtalya Yarımadası üzerinde yer alan bir ülke. Akdeniz’in en büyük iki adası Sicilya ve Sardinya da İtalyan topraklarıdır.

İtalya Kitapları

Aspern’in Mektupları

Yazar: Henry James
Çevirmen: Hasan Fehmi Nemli
Yayınevi: İletişim Yayıncılık
Sayfa Sayısı: 135

Henry James, Aspern’in Mektupları adlı kısa romanını, Lord Byron’ın sevgilisinin yaşadığı gerçek bir olay üzerine kurar. Tıpkı Lord Byron gibi ünlü şair Jeffrey Aspern de, sevgilisi ve hayatının en büyük aşkı Juliana’ya mektuplar yazar. Aspern öldükten sonra mektupların izini kimse bulamaz.

Mektuplarıyla birlikte kayıplara karışıp Venedik’te münzevi bir hayat yaşamaya başlayan Juliana kimsenin dikkatini çekmez, ta ki tutkulu bir Aspern hayranı olan editör, Juliana ile Aspern’in mektuplarının peşine düşene kadar.

Aspern’in kayıp mektuplarını saplantı haline getiren editör, artık yaşlanmış olan Juliana’nın evine kiracı olarak yerleşir ve Juliana’nın aynı zamanda bakıcılığını da yapan yeğeni Miss Tina ile arkadaş olur. Tek amacı mektupları saklandıkları yerden çıkarıp dünyaya duyurmaktır… Henry James’in başarılı kurgusuyla, mektupların sırrı ve ortaya çıkıp çıkmayacakları konusundaki gizem, son sayfaya kadar süren yüksek bir gerilimle okuru sürüklüyor.

“Onun soyundan ve geleneğinden gelmiş birinden bekleneceği gibi, Mr. James vicdanların tarihçisidir.”

Joseph Conrad

“Şiir tarihindeki Shakespeare gibi, Henry James de roman tarihinde benzeri olmayan bir yazardır.”

Graham Green
aspern'in mektupları

Güzel Harabeler

Yazar: Jess Walter
Çevirmen: Duygu Akın
Yayınevi: Domingo Yayınevi
Sayfa Sayısı: 368

Sene 1962. Güneşin kavurduğu İtalya sahilinin kayalık sırtlarında, göğsüne dek hayallere dalmış bir otel sahibi Ligurya Denizi’nin göz kamaştıran sularına bakarken bir serap görüyor: Uzun boylu, incecik bir kadın, beyazlar içinde bir hayal, tekneyle ona yaklaşıyor. Çok geçmeden kadının çiçeği burnunda Amerikalı bir aktris olduğunu öğreniyor. Ve bir de yakında öleceğini…

Sonra hikâye dünyanın diğer ucunda ve günümüzde yeniden başlıyor. Yaşlı İtalyan bir adam Amerika’da bir film stüdyosunun kapısında dikilmiş, en son yıllar önce otelinde gördüğü gizemli kadını arıyor.

Güzel Harabeler, 2. Dünya Savaşı’ndan Richard Burton’la Elizabeth Taylor’ın aşkına kadar, sayısız anı sayısız insanla buluşturan çok özel bir roman. Hiçbir şeyin umduğunuz kadar basit olmadığı aşkları, kiminin karşı durduğu, kiminin boyun eğdiği arzuları, seçilen yolları ve vazgeçilen hayatları anlatıyor.

Muhteşem yaratıcılığı ve kesintisiz şaşırtıcılığıyla Güzel Harabeler bir yandan olmadık hayallere tutunurken, bir yandan da yaşamları kayalık kıyılarında gezinen kusurlu ama büyüleyici insanların öyküsü…

“Pasquale Tursi o an bölük pörçük hissetti kendini. Hayatı artık iki hayattı: Yaşayacağı hayat ve sonsuza dek merak edeceği hayat.“

New York Times, Washington Post, NPR, Esquire, Publisher Weekly, Kirkus “2012 yılının en iyi kitabı“ seçkilerinde.

“Edebi sihir.“

NPR

“Bu kitap bundan sonra her daim var olacak.“

Boston Globe
güzel harabeler

Venüs’ün Doğuşu

Yazar: Sarah Dunant
Çevirmen: Petek Demir
Yayınevi: Altın Kitaplar
Sayfa Sayısı: 430

Zengin bir kumaş tüccarının kızı olan Alessandra Cecchi henüz on beş yaşında bile girmemiş genç bir kızdır. Bir Rönesans çocuğu olan Alessandra yaşıtlarının çok üstünde bir zekaya sahiptir ve en büyük tutkusu da resim yapmaktır.

Babası, Floransa’daki saraylarının şapaleninin duvarlarını süslemesi için Kuzey Avrupa’dan bir ressam getirir. Alessandra eve gelen ressama ve çizimlerine hayran olur.

Bu arada Floransa aşırı dinci Savonarola’nın yükselişine tanıklık etmektedir. Ne var ki, Allessandra’nın Floransası’nda Medicilerin ön ayak olduğu lüks, göz kamaştırıcı sanatsal etkinlikler ve bilimsel çalışmalar vardır. Ama genç kız, Savonarola’nın milislerinin yaşattığı şiddet ve acımasızlık dolu dünyada sıkışıp kalır.

Venüs’ün Doğuşu, Floransa’nın en dramatik devrinde geçen; sanat, din, güç ve ihtiras temalarıyla örülmüş bir aşk hikayesidir.

venüs’ün doğuşu

Baykuşun Günü

Yazar: Leonardo Sciascia
Çevirmen: Dumrul Cemgil
Yayınevi: Can Yayınları
Sayfa Sayısı: 123

Yüzbaşıya göre, bütün bunlar, Sicilyalıların bilincinde ailenin halen tek yaşayan kurum oluşundan kaynaklanıyordu; ama bu canlılık duygusal ve doğal bir birleşmeden çok, dramatik, yasal bir anlaşma gibiydi. Aile, Sicilya’nın devletidir. Bizim için devlet olan kurum onun anlayışının dışında kalır; Sicilyalı için devlet, zorla gerçekleştirilmiş olaylardan oluşan bir birlik ve vergiyi, askerliği, savaşı, jandarmaları icat eden kurumdur. Aile kurumunda, Sicilyalı, kendi doğal ve trajik yalnızlığını aşarak, aldatmacalı bir anlaşma ile kurulmuş bir evliliğe ve beraber yaşama uyar. Aile ile devlet arasındaki sınırı aşmayı ondan istemek güç olacakır. Devlet kavramından hoşlanacak veya iktidara gelerek hükümeti idare edecektir; ama yine de yaşantısının son ve kesin şekli aile olacaktır ki, zafer yolu yalnızlığa giden en kısa yolu sağlayacaktır ona.

baykuşun günü

Operada Cinayet

Yazar: Donna Leon
Çevirmen: Sinem Gürdal
Yayınevi: Ayrıntı Yayıncılık
Sayfa Sayısı: 242

İngiliz edebiyatı ve Handel uzmanı, opera hayranı ve polisiye roman yazarı Donna Leon’un kitaplarının başlıca mekanlarından biri Venedik’tir. Güzelliğiyle yüzyıllar boyunca romantizm ilham etmiş olan bu sisler kenti, Donna Leon’un romanlarında neredeyse düşkün bir asilzade gibi çıkar karşımıza: Turizmin amansız yağmacılığına rağmen kendine özgü sihrini korumayı başaran; tarih, sanat ve güzellikle yoğrulmuş bir eski zaman kenti. Atmosfer yaratmadaki ustalığıyla Donna Leon, dar sokakları, tarihi binaları ve sayısız köprüleriyle bu kentin büyülü havasını olanca canlılığıyla yeniden yaratır.

Donna Leon polisiyelerinin kahramanı, Venedikli polis komiseri Guido Brunetti, karısı ve iki çocuğuyla paylaştığı sıradan bir hayata sahiptir. Gündelik hayatın sıkıntılarından muaf olmasa da, polisiye okurunu fazlasıyla memnun edecek kadar zeka, tarz ve özgüven sahibidir. Komiser Brunetti, yolsuzluğun kol gezdiği ve muhafazakar değerlerin çoğu zaman galebe çaldığı İtalya’da suçluları kovalarken; kan, dehşet ve tehlikeden çok, önyargılarla, ikiyüzlülükle ve sistemin içine işlemiş adaletsizliklerle boğuşmak zorunda kalır. Sadece Eski Yunanca eğitim almış bir komiser olmasıyla değil; suçun doğası, toplumsal düzen, insan tabiatı gibi konular üzerine kafa yormasıyla da türünün az rastlanır bir örneğidir.

Operada Cinayet, bir La Traviata gösterisi sırasında, yüzyılın en önemli müzisyenlerinden biri sayılan Alman asıllı orkestra şefi Helmut Wellauer’in beklenmedik ölümüyle açılır. Dahi müzisyenin geçmişine doğru bir yolculuğa çıkan komiser, hayatta hiçbir şeyin göründüğü gibi olmadığını, insan hayatının “kara ayrıntılar”la örülü olduğunu bir kez daha keşfeder…

operada cinayet

Venedik’te Ölüm

Yazar: Thomas Mann
Çevirmen: Behçet Necatigil
Yayınevi: Can Yayınları
Sayfa Sayısı: 103

1929’da Nobel Edebiyat Ödü­lü’ne değer görülen Mann, I. Dünya Savaşı’nın hemen öncesinde yayınlanan Venedik’te Ölüm adlı bu uzun öyküsünde, ‘sanatçının trajik çıkmazı’nı işler: Yorucu bir çalışmanın ardından gerilimlerinden kurtulmak için Venedik’e giden ünlü yazar Aschenbach, genç Polonyalı Tadzio’nun olağanüstü güzelliği karşısında büyülenir. Salgın hastalık kenti sarınca da, tutkularına yenilerek ölüm isteğine teslim olur. Aşk ve ölüm simgeleri, Mann’ın yazarlık yaşamında bir dönemi kapayan bu yapıtın derin duyarlılığının temel öğelerini oluşturur. Güzellik, belki de sanat, yaşamı yok edici bir işlev yüklenir.

venedik’te ölüm

Decameron

Yazar: Giovanni Boccaccio
Çevirmen: Nevin Yeni
Yayınevi: Alfa Yayıncılık
Sayfa Sayısı: 825

1348 yazında Avrupa’yı toplu ölümlerle sarsan veba salgınından kaçmaya çalışan yedi genç kadın ve üç genç erkekten oluşan bir grup, şehri terk edip Floransa’nın kırsalına sığınmak için yola çıkar. Birbirlerini eğlendirmek ve yolculuğa devam edebilmek için on gün boyunca her biri aşk hikâyelerinden kahramanlık maceralarına uzanan onar öykü anlatacaktır. Toplamda anlatılan bu yüz öykü, ortaçağın karmaşık ve zengin gündelik hayatını ortaya koyan bir derleme görevi görür. Decameron, Princeton Üniversitesinden Leonard Barkan’ın da dediği gibi “tüm zamanların en iyi öykü antolojisi”dir. Dünya edebiyatının ilk hikâyecisi ve İtalyan edebiyatında düzyazının babası olarak kabul edilen Boccaccio’nun başyapıtı Decameron güçlü bir düzyazı.

”Decameron’u okuduğumda 16 yaşındaydım ve 10 hikâyecinin çoğunun kadın olması beni çok memnun etmişti… Modern hikâye anlatıcılığının babası olarak bilinen bu yazar yedi şahane kadın anlatıcı takdim ediyordu. Demek ki umut edilecek şeyler vardı.”

Elena Ferrante

”Avrupa hikâye anlatıcılığının ilk büyük başyapıtı.”

Hermann Hesse
decameron

Ben, Claudius

Yazar: Robert Graves
Çevirmen: Dost Körpe
Yayınevi: İş Bankası Kültür Yayınları
Sayfa Sayısı: 528

Graves 1934 yılında yayımlanan Ben, Claudius’ta, Augustus, Tiberius ve Caligula dönemlerini Roma’nın dördüncü imparatoru Claudius tarafından yazılmış gibi anlatır. Yazar gerçek olayları roman kurgusuyla kaynaştırırken, yapıtının tarihsel gerçeklerle uyumlu olmasına özen göstermişti. Ben, Claudius, Modern Library ve Time dergisi tarafından hazırlanan İngiliz dilinde yazılmış en iyi yüz roman listelerinde yerini aldı.

Kekemeliği, topallığı ve utangaçlığı yüzünden ailesi tarafından sosyal hayattan uzak tutulan ve bu özelliklerinden dolayı uzun bir süre zihinsel yetilerinden kuşku duyulan Claudius, hakkındaki yaygın kanaatin aksine zeki ve donanımlıydı. Zamanını Yunanca eserler yazmakla ve okumakla geçirmiş, meslekten tarihçi olarak yetişmişti.

Graves, iktidar hırsının sınır tanımadığı, türlü entrika, düzen ve cinayetin kol gezdiği Roma İmparatorluğu’nda sağ kalmasını zararsız bir geri zekâlı sanılmasına borçlu olan Claudius’tan okurun empati kurabileceği iyi yürekli ve sevimli bir karakter yaratıyor.

thumbnail
Önerilen Yazı
Ben Claudius Hayranlarına 16 Kitap Önerisi
ben, claudius

Korkmuyorum

Yazar: Niccolo Ammaniti
Çevirmen: Eren Cendey
Yayınevi: Can Yayınları
Sayfa Sayısı: 238

İtalya’nın güneyinde küçük bir sınır köyü. Yoksulluğun alt sınırındaki bu yerde kavurucu bir yaz yaşanmaktadır. Bütün gün tarlalarda oynaya yaşları beş ile on iki arasında değişen çocuklardan biri de Michele’dir. Yapılan bir yarışta sonuncu olan Michele, terk edilmiş bir evi keşfetme cezasına çarptırılınca o evde kimselere anlatamayacağı korkunç bir sırla karşılaşır. Bu sır, onun çocuk dünyasının canavarlar ve hayaletlerle dolu fantezileriyle birleşince ortaya rahatsız edici bir öykü çıkar. Sağduyusu ve sadakat anlayışıyla ailesine duyduğu sevgi arasında bocalayan Michele, acıklı ve ürkütücü bir öykünün parçası olurken, çocukların saf dünyasıyla büyüklerin para üzerine kurulmuş dünyası da birbiriyle çarpışır.

Korkmuyorum’u az rastlanır bir betimsel duyarlıkla işleyen, Michele’nin çocuk dünyasını ve bu dünyanın zengin fantezilerini son derece ustaca ortaya koyan Niccolo Ammaniti, doğanın ve insanın güzellikleriyle çirkinliklerini, bu güzellik ve çirkinliğin yarattığı zıtlığı, yine doğanın öğelerini kullanarak farklı metaforlarla anlatıyor.

korkmuyorum

Leopar

Yazar: Giuseppe Tomasi Di Lamped
Çevirmen: Semin Sayıt
Yayınevi: Can Yayınları
Sayfa Sayısı: 207

Bazı eleştirmenler, “Leopar”ın yalnız İtalyan değil, dünya edebiyatının bir başyapıtı, 20. yüzyılın en önemli romanlarından biri olduğunu ileri sürer.

Roman, Sicilya’da Bourbon Krallığının çöküş yıllarında soylu bir ailenin, özellikle de ailenin reisi Prens Fabrizio Salina’nın yaşamöyküsünü anlatır. 70 yaşına gelmiş, ilginç özellikleri ve uğraşları olan Fabrizio Salina, soylulara özgü dünyanın çöküşüyle birlikte yavaş yavaş ilerleyen kendi çöküşünü de hüzünle yaşar. Israrla sürdürdüğü geleneklerin, içine kapandığı görkemli dünyayı oluşturan öğelerin sessizce kayıp gittiğini, dönüşü olmayan sonun yaklaşmakta olduğunu gözler. Ne var ki, arkadan cıvıl cıvıl bir kuşak gelmekte, onun vaktiyle yaşadığı tüm duyguları, tüm heyecanları başka bir dekor içinde, başka koşullar altında onlar da tüm yoğunluğuyla yaşamaktadır. Bir yolculuk sırasında rahatsızlanarak, denize bakan bir otel odasında, dinlenmeye çekilen Prens, mumun, alevinin sönmek üzere olduğunu sezinler. Hayatının muhasebesini yapar ve “Her şeyin olduğu gibi kalmasını istiyorsak, her şeyi değiştirmeliyiz,” diye düşünür.

leopar

Benim Olağanüstü Akıllı Arkadaşım

Yazar: Elena Ferrante
Çevirmen: Eren Yücesan Cendey
Yayınevi: Everest Yayınları
Sayfa Sayısı: 360

“Sen benim olağanüstü akıllı arkadaşımsın, hepimizden çok daha başarılı olmalısın, bütün kızlardan ve erkeklerden.”

Benim Olağanüstü Akıllı Arkadaşım, İtalya’da bir kenar mahallede yetişen iki genç kızın çekişmeler, kıskançlıklar ve sırlarla örülü dostluklarını, zorluklarla geçen büyüme ve varoluş serüvenlerini anlatıyor.

“Napoli Romanları”nın ilki 50’lerde, fakir bir mahallede başlıyor. Bu unutulmaz dostluk hikâyesinde fazlasıyla akıllı ve duyarlı iki genç kız, Lenù ile Lila, boğucu erkek-egemen kültür, duyarsız, buyurgan aileleri ve yoksunluklar karşısında birbirlerinde teselli bulur. Ancak bu iki sıradışı arkadaş büyüdükçe, onlara dayatılan değerleri kabule yanaşmayacak, büyük fedakârlıklar da gerektirse, birer kadın olarak tutkularını yaşamak ve yaratıcı olmak için ellerinden geleni yapacaktır…

2. Kitap: Yeni Soyadının Hikayesi
3. Kitap: Terk Edenler ve Kalanlar
4. Kitap: Kayıp Kızın Hikayesi

thumbnail
Önerilen Yazı
“Benim Olağanüstü Akıllı Arkadaşım” Hayranları İçin Okuma Önerileri

“Benim Olağanüstü Akıllı Arkadaşım sürükleyici, kalabalık, geniş bir ‘olgunlaşma romanı.'”

James Woo

“Elena Ferrante: öfkeli kadın yazarların en iyisi!”

John Waters

“Ferrante’nin genç kızlık ve arkadaşlık meselesini ele alışı olağanüstü etkileyici.”

Gwyneth Paltrow
benim olağanüstü akıllı arkadaşım
thumbnail
Önerilen Yazı
Elena Ferrante – Napoli Romanları Serisi

E-Bülten Abonesi Olun

En yeni içeriklerimizden ilk sizin haberiniz olsun!

İstenmeyen posta göndermiyoruz! Gizlilik politikamızda daha fazlasını okuyun.
Lütfen spam klasörünü kontrol edip güvenli olarak işaretleyin.

İlginizi Çekebilir

Bültenimize Katılın

Hemen ücretsiz üye olun ve yeni güncellemelerden haberdar olan ilk kişi olun.

Yazar Hakkında

2017 yılının Aralık ayında kurulan ve farkındalık yaratmak amacıyla gönüllülerin oluşturduğu bir topluluk.

Yorumunuzu Bekliyoruz