Dövüş Kulübü serisi çizgi romanlarla devam ediyor. Dövüş kulübü, ülkenin dört bir yanını saracaktır. Ama Tyler’ın dünyasında sınırlara ve kurallara yer yoktur. Kendi bedenini örseleyen bir müritler ordusu, toplum düzenini ve konformizmi imha etmek üzere Tyler’ın peşine takılır…
İlginizi Çekebilir: Dövüş Kulübü Hayranlarına 7 Kitap Önerisi
Dövüş Kulübü Serisi
Dövüş Kulübü
Yazar: Chuck Palahniuk
Çevirmen: Elif Özsayar
Yayınevi: Ayrıntı Yayınları
Sayfa Sayısı: 224
İlk kez yayımlandığı 1996’dan beri bir yeraltı klasiği olarak anılan ve sinemaya da aktarılan Dövüş Kulübü, bir anti-ütopya öyküsünü anlatıyor.
Yaşadığı hayattan nefret eden, ölüm düşüncesini saplantı haline getirmiş, insani yakınlığı kanser dayanışma gruplarında arayan genç bir adam. Aynı dayanışma gruplarının bir başka müdavimi, toplum kaçkını bir genç kadın. Ve Tyler Durden; yalanlar ve mutsuzlukla dolu bir dünyaya kendi yöntemleriyle saldıran yarı çılgın bir kurtarıcı, baştan çıkarıcı bir intikam meleği. Tyler’ın felsefesine göre, tüketim kültürünün uyuşturucu etkisinden kurtulmanın yolu, fiziksel acıyla tanışarak yeniden doğmaktır. Çok geçmeden, gecenin geç saatlerinde bar bodrumlarında toplanan gizli bir “dövüş kulübü”, ülkenin dört bir yanını saracaktır. Ama Tyler’ın dünyasında sınırlara ve kurallara yer yoktur. Kendi bedenini örseleyen bir müritler ordusu, toplum düzenini ve konformizmi imha etmek üzere Tyler’ın peşine takılır…
Chuck Palahniuk’un ilk romanı, tüketim kültürüne, hırs ve üstünlük duygusuna, güzellik idealine ve iş dünyasına zehir zemberek bir eleştiri yöneltiyor. Palahniuk, karanlık bir mizahla desteklediği güçlü ve çarpıcı üslubuyla, yaşadığımız dünyanın çirkin suretine ayna tutuyor.
Son dönemin en özgün, en sarsıcı romanları arasında sayılan Dövüş Kulübü bir klasik eser düzeyine ulaşıyor…
Dövüş Kulübü 2
Yazar: Chuck Palahniuk
Çevirmen: Min Soo Kim
Yayınevi: Ayrıntı Yayınları
Sayfa Sayısı: 368
“Bazı hayali arkadaşlar asla çekip gitmez!”
İlk kez yayımlandığı 1996’dan beri bir yeraltı klasiği olarak anılan Dövüş Kulübü, bir anti-ütopya öyküsünü anlatıyordu. Chuck Palahniuk’un ilk romanı, kapitalizmin tüketim kültürüne, insan tekindeki hırs ve üstünlük duygusuna, güzellik idealine ve elbette iş dünyasına zehir zemberek bir eleştiri hamlesiydi: Kışkırtıcı, yadırgatıcı, yıkıcı bir hamle. Ve işte şimdi aynı hamle, aynı gözüpeklikle, aynı karşı-ses ataklarıyla ve sonuna kadar sürdürülen bir eleştirellikle kaldığı yerden devam ediyor!
Son yılların en özgün, en sarsıcı romanları arasında sayılan Dövüş Kulübü 2 okurlarla buluşuyor, ama bu kez farklı bir biçimde. Çizgi roman olarak hazırlanan Dövüş Kulübü 2, on ayrı fasikül olarak yayımlanacak. Ayrıntı Yayınları, Dövüş Kulübü 2’nin her sayısını Amerika’daki orijinal baskılarla eş zamanlı olarak yayımlayacak. Palahniuk, karanlık bir mizahla desteklediği güçlü ve çarpıcı üslubuyla, yaşadığımız dünyanın çirkin suretine yine ayna tutuyor. Korku ve öfkeyi, karamsarlık ve umudu bir arada veriyor.
Dövüş Kulübü 3 – Başyapıt Oyunu
Yazar: Chuck Palahniuk
Çevirmen: Min Soo Kim
Yayınevi: Ayrıntı Yayınları
Sayfa Sayısı: 320
Marla Singer ikinci çocuğunu dünyaya getirmek üzere. Fakat çocuğun babası kocası değil varisi ve mirasçısı, dünyaya fazlasıyla yatırım yapmış olan Tyler Durden. Marla, ilk oğluyla ve artık kendine Balthazar diyen romanın isimsiz anlatıcısı olan kocasıyla yıkık dökük bir motelde sıradan komşularla yaşamaktadır. Dövüş Kulübü 2 çizgi romanında Tyler, Kargaşa Projesi’ni Diren ya da Öl’e dönüştürmüştü. Cennetin kapılarının aralandığı bu anda, yeni bir örgüt insanlığın seyrini şekillendirmek için acımasız ve sapkın bir plan yürütmektedir. Bu durum Balthazar’ı ummadığı bir işbirliğine zorlar, hem de Tyler Durden ile.
“İster doksanlardan beri kitabın hayranı olun ister ilişkiniz çizgi romana uyarlanınca başlamış olsun, bu tahmin edilemez destanın devamında ne geleceğini kaçırmak istemeyeceksiniz.”
Paste Magazine
“Stewart çizimleriyle Dövüş Kulübü serisinin hakkını vermeye devam ediyor.”
Rogues Protal
“Cesur… Palahniuk bize istediğimizi değil, aksine ihtiyaç duyduğumuz şeyi veriyor. Okuru yalnızca olup biten hakkında düşündürmüyor, aynı zamanda hikâyede yer alan arketiplere olan bekletisini de sorgulatıyor. Birinin boynundaki ufak bir dövme, telefonda adı beliren ‘kartanesi’, karakterlerin niyetini sezdiren sayfalara konmuş sinekler… Tüm bunlar bizi bir suç mahalinde ipucu arayan dedektif edasıyla her şeyi didik didik etmeye yöneltiyor.”
Big Comic Page