Antik Yunanistan, bugünkü Yunanistan toprakları ile Küçük Asya‘da yaşayan toplumların kurduğu devlet ve uygarlıkların, MÖ 756 ile MÖ 146 tarihleri arasında hüküm sürdükleri bölgenin adı. Balkanlar‘a göç eden Yunan kabilelerin kurmuş olduğu Yunan şehir devletleri demokrasinin ilk temellerinin atıldığı yerlerdir.
Antik Yunan
“Yönetim biçimimiz komşularımızın yasalarını örnek almaz, çünkü biz başkalarını örnek almaktan çok başkalarına örnek oluştururuz. Yönetim biçimimiz az sayıda insanın değil çoğunluğun sivil haklarına saygı duyulmasına izin verdiği için adına demokrasi denir. Şahsi ilişkilerimizi birbirimize zarar vermeden yaşarız ve kamusal hayatta başkalarına saygı gösteririz; yöneticilere ve haksızlıklara uğrayanları korumak için oluşturulan kurumlara ve özellikle yazılı olmamalarına rağmen onları ihlal edenlere utanç getiren saygımız, yasaları ihlal etmemize engel olur. […]
Güzel olanı severiz, ama ciddiyetle ve kendimizi bilgiye adarız, ama zayıflık sergilemeden; zenginlikten de ahmakça bir kibirden çok, sunduğu eylem imkânından dolayı yararlanırız ve yoksulluk utanç verici değildir, yoksulluktan kurtulmak için hiçbir şey yapmamak daha utanç vericidir. Kamusal işlerle ve şahsi işlerle bir arada ilgileniriz, başka faaliyetler yürütsek bile kamusal çıkarları ihmal etmeyiz.”
Perikles’in konuşması, Thukydides, Peloponnessos Savaşları, II 37-40
Tanrıların Masalları
Ve Eros içeri girdi. Yavaşça uyumakta olan kızın yanına yaklaştı. Lambayı yakmamıştı. Gelinini yavaşça okşadı, dudaklarından öptü. Psykhe daha önce hiç kimse tarafından dudaklarından öpülmemişti. “Sen kimsin?” diye sordu ona.
“Ben senin kocanım” dedi Eros.
“Kendini bana göstermeyecek misin?”
“Hayır.”
“Geceleri geleceğim sana” diye devam etti konuşmaya tanrı, “geceleri seveceğim seni. Beni asla göremeyeceksin. Bununla mutlu olabilir misin?”
“Evet” dedi aşık genç kız.
Tarih
Kitabın tek kaynağı, yer yer alıntılar yapmış olduğu Homeros dışında, yalnız kendisi. Başvurabileceği yazılı bir şey yok. “Tarih’in babası” olduğunu da bilmiyor. Günümüz arkeologlarının, kitabın bazı satırlarını gülümseyerek okuyacaklarını da bilmiyor. Sade, gösterişsiz bir anlatım. Şiirsel sayılabilecek, özgün bir dil. Kimi yorumlarındaki saf ve masum yaklaşımlar örtülü bir mizah izlenimi veriyor.
Son dir değinme: Bu kitap Roma öncesi Anadolusunda yer alan bir ilk’tir. Ondan ikiyüz yıl kadar önce bilimi göyküsünden, Tanrılar katında yeryüzüne indirmiş olan Thales de bir ilk’di. İkisinin de Anadolulu olmaları bir rastlantı olmasa gerek.
Eski Yunan’da Söylen ve Toplum
Eski Yunan’da Söylen ve Toplum Yunan Söylenlerini toplumsal bağlamında çağcıl yöntemlerin ışığı altında irdeliyor. Söylen-toplum-düşünce üçgeni üzerinde yükselen titiz bir çözümleme örneği.
Yunan ve Roma Uygarlığında Çocuk
Uygarlığın kat ettiği aşama doğudan batıya doğru bir gelime çizgisi izlemiştir. Bu arada klasik çağın Yunan ve Roma toplumları eski Doğu uygarlıklarının sosyal ve kültürel birikimlerini daha da geliştirerek yeni bir yaşam düzeni kurmuşlardır. Bu uygarlıklar devingen yapılarıyla diğer bazı alanlarda olduğu gibi, aynı zamanda çocuğun bakımı, yetiştirilmesi, eğitimi konusunda farklı bir bakış açısı kazandırmışlar ve getirdikleri birtakım yeni katkılarla dikkatleri üzerlerine çekmişlerdir.
Günümüze kadar ulaşan birtakım kanıtlar vasıtasıyla eski Yunun ve Roma toplumlarındaki çocukların yaşamına yönelik bazı kesitlere tanık olabilmekteyiz. Bu da bizi eski uygarlıklara doğru bir yolcuğa çıkarmaktadır.
Antik Yunan Savaşçıları
Antik Yunan uygarlığı bir dizi bağımsız kent devletinden oluşuyordu. Atina ve Sparta gibi bazı kentler M.Ö. 5. yüzyıl civarında o çağın “bilinen dünya”sının en büyük güçleri haline geldiler. Antikçağ askerî tarih uzmanı Nicholas Sekunda tarafından hazırlanan bu kitap, Yunanların Pers İmparatorluğu’na karşı kazandıkları zaferlerden M.Ö. 4. yüzyılın sonunda Büyük İskender’in ölümüne kadar uzanan Klasik Çağ boyunca, antik Yunan savaşçılarını ve savaş yöntemlerini ele alıyor. Marathon, Thermophylai ve Salamis gibi ünlü muharebelerin yanı sıra, farklı kent devletlerinin ordu örgütlenmeleri ve savaşçı sınıfları da inceleniyor. Angus McBride’ın renkli illüstrasyonları da antik Yunan savaşçılarının techizatları hakkında zengin bir kaynak oluşturuyor.
Eski Yunan
Etkileri bugün hâlâ süren ve kökenleri günümüzden yaklaşık 3500 yıl öncesine uzanan Eski Yunan uygarlığı, felseden siyasete, sanattan bilime, edebiyata kadar her anlamda özgün ve tarihsel temellere sahip bir kültür olarak insanlık tarihinin en önemli parçalarından birisini oluşturur.
Eski Yunan’ın tarihsel arkaplanından başlayarak çan eğrisi metoduyla Eski Yunan tarihinin en önemli dönemi olan orta dönemine ağırlık veren kitap, genellemelere ulaşmaktan öte öncelikle fotoğrafın tamamını ortaya koymayı amaçlıyor. Bu konudaki pek çok kitabın aksine Geç Taş Çağı’ndan başlayarak, Tunç Çağı, Yunan Karanlık Çağı, Arkaik Çağ ve Yunan Klasik Çağı’nın ardından Helenistik Çağ ile sona eriyor.
Dönemsel ve tematik olarak ayrıntılarına inildiğinde her biri ayrı ayrı ve derinlemesine incelenmeyi hak eden Eski Yunan tarihine giriş niteliği taşıyan Eski Yunan kitabı, yol gösterici bir haritanın hiçbir kilit noktasını açıkta bırakmaksızın okurların zihninde Eski Yunan’ın ne olduğuna dair bütünlüklü bir kavrayış oluşturacaktır.
Odysseia
Homeros (y. MÖ IX. yüzyıl): Hayatı hakkında kesin bir bilgi olmamakla birlikte MÖ IX. yüzyılda Sakız Adası’nda yaşadığı sanılmaktadır. Eserleri Antik Yunan devletlerinde her tür bilginin kaynağı sayılan Homeros, İlyada ve Odysseia destanlarıyla edebiyatın hemen her türünü günümüze dek etkilemeyi başarmıştır. Odysseia Troya Savaşı kahramanlarından Odysseus’un, ülkesi İthake’ye dönerken on yıl süren yolculuğunda yaşadığı maceraları anlatan büyük bir destandır. Gerek karakterlerinin, gerek kurgusunun modern romana yakınlığıyla bütün dünya edebiyatını etkilemiştir.
İlyada
Homeros (y. MÖ IX. yüzyıl): Hayatı hakkında kesin bir bilgi olmamakla birlikte MÖ IX. yüzyılda Sakız Adası’nda yaşadığı sanılmaktadır. Eserleri Antik Yunan devletlerinde her tür bilginin kaynağı sayılan Homeros, İlyada ve Odysseia destanlarıyla edebiyatın hemen her türünü günümüze dek etkilemeyi başarmıştır. En ünlü Antik Yunan destanı olan İlyada’da dokuz yıldır süren Troya Savaşı’nın elli bir günlük bir kısmı anlatılır. İlyada dünya edebiyatının temel taşlarından biri olduğu kadar, konu ettiği döneme ışık tutan en gerçekçi eserdir. Bu eşsiz destan Antik Yunan’da neredeyse bir kutsal kitap sayılmıştır. 1958-1962 yılları arasında Azra Erhat – A. Kadir çevirisiyle İş Bankası Kültür Yayınları’nca dört cilt olarak yayımlanan İlyada 50 yıl sonra Hasan Âli Yücel Klasikler Dizisi’nde yerini alıyor.
Antik Yunan’da Sanat ve Mitoloji
Yunan mitolojisi, yüzyıllardır sanat, edebiyat ve kültür dünyasını etkilemektedir. Vazo resimlerindeki, gemma’lardaki, bronz ve taştan yapılma heykellerdeki betimler, genelde, yazılı kaynaklarda anlatılan mitoslardan daha erkene tarihlenmekte ve Yunanlıların tanrılar ve kahramanlar dünyasına nasıl baktıklarına ışık tutmaktadır. Bu eser, Eski Yunan’daki sanatçıların mitosları nasıl ele aldıklarını inceleyen bilimsel nitelikteki ilk geniş kapsamlı araştırmadır ve Antik Yunan dünyasının sanat, tiyatro, şiir, antropoloji ve diniyle ilgilenen okurlar için benzersiz ve vazgeçilmez bir kaynak kitap niteliğindedir.
“Büyüleyici bir konu hakkında yararlı bir rehber”
Antiques Bulletin