Osamu Dazai, asıl adıyla Şuji Tsuşima, 1909 yılında Kanagi’de dünyaya geldi. Ailesi çok zengin ve ailesinin çevresi oldukça geniştir. Dazai on dokuz yaşında ilk intihar girişimi sonrası ailesi tarafından reddedildi. 1930’da Tokyo Üniversitesi’nde Fransız Filolojisi okumaya başladı ama bölümünü bitirmedi ve sonrasında iş bulmakta zorlandı. Okul yıllarında ünlü yazar Masuji İbuse ile arkadaş oldu, ilk öykülerini yayımladı.
Osamu Dazai Kitapları
1939 – Öğrenci Kız
Yazar: Osamu Dazai
Çevirmen: Barış Bayıksel
Yayınevi: Can Yayınları
Sayfa Sayısı: 56
Bir okurunun kendisine gönderdiği günlüklerden esinlenerek yazdığı Öğrenci Kız’da Osamu Dazai bir Tokyo banliyösünde yaşayan isimsiz bir genç kızın bir gününü anlatıyor. Aklına takılan şarkıları, yolda düşündüğü ve gördüklerini, günlük yaşama dair ayrıntıları ve içten içe duyduğu hüznü büyük bir başarıyla ve empatiyle resmetmeyi başarıyor. Yaşama hep çarpıcı bir dürüstlükle bakmış Dazai’nin bir gün kadar kısa romanı, gençlerin sesini ve düşüncelerini çekinmeden aktaran ilk modern yapıtlardan biri.
1944 – Mor Bir Serserinin Gezi Notları
Yazar: Osamu Dazai
Çevirmen: Aslı Biçen
Yayınevi: Dedalus Kitap
Sayfa Sayısı: 226
Her roman otobiyografiktir. Yazalar bunu kendilerinden bile saklarlar. Ancak, Japon edebiyatının aykırı yazarı Osamu Dazai, bunu kabullenerek çıkıyor kitaptaki yolculuğuna. Mor Bir Serserinin Gezi Notları’nda doğduğu Tsugaru Yarımadası’na yaptığı “hac yolculuğu” ile birlikte belleğinin patikalarında gezinmeye başlıyor. Bu gezinin notları, genç yaşta intihar eden Dazai’nin hayatındaki sert dönemeçlerden izler taşırken, gerçek ile kurgu arasında gidip gelen bir anlatıya dönüşüyor.
Dazai, 20. yüzyılın en önemli yazarlarından biri. Onu okumak, hepimiz için büyük bir ayrıcalık.
1945 – Buruk Ayrılık
Yazar: Osamu Dazai
Çevirmen: Hüseyin Can Erkin
Yayınevi: Japon Yayınları
Sayfa Sayısı: 176
“… Gerçekliğin romandan daha tuhaf olduğunu söyleyen insanlar var, ama yaşadığımız dünyada kimsenin öğrenemediği gerçekler de var. Üstelik kimsenin haberdar olamadığı yaşam kırıntılarında oluşan öylesi gerçekler, çoğunlukla esas hazine niteliği taşır. Bunları, doğuştan yeteneklerle oluşan duyargalarla bulup çıkartmak edebiyatın işidir. İşte o yüzden de, edebiyatın yaratıcılığı, gerçekliğin özüne insanların dillerine doladıkları yaşadığımız dünya gerçeklerinden çok daha fazla yakındır. Edebiyat olmasa, yaşadığımız dünya boşluklarla kaplanır. Edebiyat doğasıyla, o tekinsiz boşluğu bir akarsu inceliğinde doldurur…”.
1947 – Batan Güneş
Yazar: Osamu Dazai
Çevirmen: Esin Talu Çelikkan
Yayınevi: Olvido Kitap
Sayfa Sayısı: 128
Batan Güneş, “Doğan Güneşin Ülkesi” olarak bilinen Japonya’nın savaş sonrasına dair çarpıcı bir roman.
Hem hayatı hem de yazdıklarıyla Japonların en ilginç yazarlarından biri olan Osamu Dazai’nin en karakteristik eseri Batan Güneş; varoluş, birey ve toplum çatışması gibi sorunları unutulmaz karakterleri üzerinden ele alıyor. Arka planda savaştan çıkmış, sosyal düzeni, ekonomisi, insanları alt üst olmuş bir ülke; özelde ise dağılıp giden bir ailenin hüzünlü öyküsüdür anlatılan.
Esen Talu Çelikkan’ın Türkçeleştirdiği Batan Güneş, büyük trajedileri -Japon minimalizmine yakışır şekilde- sakin ve duru bir üslupla birleştiren, eşsiz bir roman…
1948 – İnsanlığımı Yitirirken
Yazar: Osamu Dazai
Çevirmen: Hüseyin Can Erkin
Yayınevi: İthaki Yayınları
Sayfa Sayısı: 109
Japonya’nın en çok okunan romanlarından İnsanlığımı Yitirirken’de Osamu Dazai, savaş sonrası Japonya’sının boğucu atmosferinin toplumdaki izdüşümünü ve bireyin kalabalıklar karşısında giderek yabancılaşarak insani değerlerini yitirişini aktarmak için teşrih masasına kendini yatırıyor.
Gündelik yaşamın acı veren detaylarını ve yıkıcı anların uğultusunu tüm yalınlığıyla kâğıda dökerek yarattığı bu anti-kahramanla, Japonya’nın genç aydınlarının Batı ile geleneksel kültür arasındaki sıkışmışlığını resmederek, bireyciliğin ve toplum karşıtlığının “salgın” gibi yayıldığı bir coğrafyada varoluşçuluk tohumları serpiyor.
Duygular hırpalanarak siliklenirken, dünyanın gerçekliğini yitirişini aktaran Dazai, dünyevi hazlar peşinde iyileşmeye çalışırken daha da parçalanan Yozo karakterinde cisimleşen evrensel sancının yansıdığı satırlarla yazın dünyasında ölümsüzleşiyor.
Yaşamı intihar girişimleriyle şekillenmiş bir yazardan, ölümün sınır çizgilerine misilleme yapan bir metin…
1993 – Yeşil Bambu ve Diğer Fantastik Öyküler
Yazar: Osamu Dazai
Çevirmen: Esmanur Yiğit
Yayınevi: İthaki Yayınları
Sayfa Sayısı: 176
“O yılın bir sonbahar gününde Saburou birini öldürdü. Bir oyun arkadaşını Kototoi Köprüsü’nden Sumida Nehri’ne itti. Kişisel bir sebebi yoktu. Tabancayı kendi başına dayayıp ateş etmek isteyen birinin dürtüsüne tamamen benzer bir dürtü tarafından ele geçirilmişti.”
Yirminci yüzyıl Japon edebiyatının önde gelen yazarlarından, “sıradışı” hayatıyla da meşhur Osamu Dazai, Yeşil Bambu ve Diğer Fantastik Öyküler’de Japon masallarındaki tipik su perilerini, denizkızlarını ve intikamcı hayaletleri kendine has üslubuyla yorumlayarak fantastik bir alegori, çarpık bir masal dünyası ortaya çıkarıyor.
Bu öykü kitabında bir denizkızı peşinde helak olan samuray Çûdô Konnai’dan onurlu yoksulluğunun altüst olmaması için elinden geleni ardına koymayan krizantem sevdalısı Sainosuke’ye, para peşindeki yalancı Saburou’dan kız peşinde kendini yakışıklı birine dönüştürmek isteyen sihirbaz Tarou’ya kadar hiç kimse, Dazai’nin acımasız ve mizahi kaleminden kurtulamıyor.
Can Yayınları Olvido Kitap Sel yayıncılık İlknokta.com – İthaki Yayınları