Mafya romanları, insanı hem çeker hem de biraz korkutur. Kanunların işlemediği, gücün ve entrikaların başrolde olduğu bir dünyaya adım atmak bazen ürkütücü olabilir, ama aynı zamanda derin hislere dokunur. Aşk, ihanet, dostluk ve intikam gibi evrensel duyguların, suç örgütlerinin acımasız dünyasında nasıl şekillendiğini merak ediyor musunuz? O zaman gelin, birlikte bu karanlık dünyada kaybolalım. Bu yazıda, unutulmaz karakterler ve sürükleyici hikayelerle dolu mafya romanlarının büyüleyici dünyasına sizi davet ediyoruz.
En Tatlı Kaçış
Yazar: Danielle Lori
Çevirmen: Beyza Bozsu
Yayınevi: Martı Yayınları
Sayfa Sayısı: 496
Uysal doğası nedeniyle Tatlı Abelli lakabına sahip olan Elena, herkese gülümser ve her şeye büyüleyici yanıtlar verir. Ailenin en sevilen kızı, mükemmel bir mafya prensesidir… Ya da bir zamanlar öyleydi.
Elena’nın aynadaki yansımasında artık tek görebildiği, ellerine kıpkırmızı bir boya gibi bulaşan kandı.
İLK İZLENİM HER ŞEYDİR DERLER…
New York’un yeraltı dünyasının karanlık sularında Elena’nın kız kardeşinin, Nicolas Russo ile evlenmesine karar verilmiştir. Bu adam bir mafya, bir patron ve mafya standartlarına göre bile bir hilekârdır. Siyah takım elbise ve kravatlarından daha karanlık olan ününü duymayan yoktur. Nicolas ve Elena’nın ilk karşılaşması kazara ters bir bakışla sona erdikten sonra, Elena onun yakışıklı olduğu kadar da kaba olduğunu fark eder.
Adamdan ve temsil ettiği hiçbir şeyden hoşlanmaz ama bu, kalbinin o yanındayken tıpkı cama vuran yağmur damlaları gibi patırdamasını ya da onun sesini duyduğunda omurgasından aşağı bir titreme inmesini engellemez.
Ve Nicolas, her zaman yakınındadır; sürekli Elena’ya ne yapacağını söyleyip duruyor ve ona, bir müstakbel eniştenin olması gerekenden çok daha farklı hissettiriyordur. Elena dışarıdan Tatlı Abelli gibi görünse de karanlığa, sert ellere, sigaraya ve viski rengi gözlere karşı bir zaafı olduğunu fark eder. Ancak bir skandaldan yeni kurtulmuşken bir başkasına daha kapılmayı göze alabilecek midir?
Ayrıca Nicolas onun olsa bile, bir mafyaya âşık olunmaması gerektiğini herkes bilir… Değil mi?
Kanlı Mafya Günlükleri
Yazar: Cora Reilly
Çevirmen: Doğa Şarlayan
Yayınevi: Nemesis Kitap
Sayfa Sayısı: 304
Modern bir mafya masalı
Chicago’nun önde gelen mafya ailelerinden birinde doğan Aria Scuderi, güzelliğiyle tanınan bir mafya prensesidir. Pek çok kişinin büyük bir ödül olarak gördüğü genç kadın, aileleri arasında barışı sağlamak için Luca Vitiello ile evlenmek zorunda kalır. Bu evlilik, onun sonu olabilir; çünkü Luca, yani New York mafyasının gelecekteki lideri, gaddarlığı ve acımasızlığıyla bilinir.
Luca yakışıklı ve zengindir, ayrıca karşı konulmaz karizması sayesinde New York’un gözde bekârlarından biridir. Aria, onun gibi bir canavarla evlenmekten yine de korkar… Çünkü bu kötü çocuk havasının sadece bir oyun olmadığını anlamıştır. Luca’nın çarpıcı gri gözlerinin ve kibirli gülümsemesinin altında kan ve ölüm gizlenmektedir.
Onların dünyasında güzel bir dış görünüş çoğu zaman içlerindeki canavarı gizler. Kurulan bağdan kaçış yoktur. Luca, Aria’yı dünyanın sonuna kadar takip edecektir.
Genç kadının bu evlilikte hayatta kalmak için tek şansı Luca’nın sevgisini kazanmak ve kalbine girmektir.
Asıl sorun, Luca’nın bir kalbi olup olmadığını bilmemesidir.
Zalim Prens
Yazar: Sophie Lark
Çevirmen: Yasemin Büte
Yayınevi: Nemesis Kitap
Sayfa Sayısı: 312
Bu evlilik cehennemde planlanmıștı.
Nesillerdir Chicago’nun yeraltı dünyasının kontrolü için savaşan Griffinler ve Gallolar arasındaki rekabet her zaman uç noktalardadır. Fakat Gallo ailesinin genç ve çılgın kızı Aida, Griffin malikânesindeki bir partiye katılıp yanlışlıkla kütüphaneyi ateşe verince öfke iyice alevlenir. Genç kadının babası, topyekûn savaşı engellemek için onunla Griffin ailesinin vârisi ve en büyük oğlu Callum arasında hemen bir evlilik ayarlar.
Soğuk, hırslı ve acımasız Callum, inatçı yeni gelinini yola getirmeye kararlıdır. Ancak Aida, düğün gecesinde Callum’u zehirlemenin yanı sıra, elinden geleni ardına koymayacak kapasiteye sahiptir. Öldürmeye çalıştığı kocası bu kadar iyi görünmese ya da kalp atışlarını böylesine hızlandırmasa her şey çok daha kolay olacaktır.
Aida’nın kalbi, kilitli bir kutunun içinde. Callum ise kanıtlamak zorunda olduğu gerçeklerin peşinde.
Peki, hâkimiyet mücadelesinde önce kim yanacak?
Aida mı? Yoksa Callum mu?
Yırtıcı
Yazar: Runyx
Çevirmen: Deniz Rukiyye Sakalllı
Yayınevi: Martı Yayınları
Sayfa Sayısı: 392
Tristan Caine mafyanın karanlık yeraltı dünyasında her zaman bir istisnaydı. Tenebrae Outfit’in yüksek mevkisindekilerle hiçbir kan bağı bulunmayan tek üye oydu. Benzersiz yetenekleri, tartışmaya açık ahlakı ve onu bu hayata sürükleyen bilinmeyen sebepler yüzünden kimse onu tam olarak anlayamıyordu. .lümcüldü. Ayrıca bunun farkındaydı.
Rakip ailenin olağanüstü derecede zeki olan kızı Morana Vitalio’ya benziyordu. Caine’in silahlarla yaptığı şeyi, Morana bilgisayarları aracılığıyla yapıyordu. Yirmi yıllık bir gizem yeniden ortaya çıktığında, genç kadın düşmanın evine sızmaya karar verdi. Caine’i .ldürmeye niyetliydi. Ancak onları birbirine bağlayan şeyden tamamen habersizdi. Nefret, ateş ve geçmiş beklenmedik kıvılcımlarla birbirine karışmıştı.
Bu sırada onların dünyasında çok daha büyük ve kötü bir şey yaşanıyordu. Aralarındaki düşmanlığa rağmen yalnızca onlar bununla mücadele edebilirdi.
İsimsiz Günahkarlar
Yazar: Somme Sketcher
Çevirmen: Doğa Şarlayan
Yayınevi: Martı Yayınları
Sayfa Sayısı: 496
Adım Rory Carter ve kötü şeyler yapıyorum.
Nişanlımın yeğeni işlediğim her günahı biliyordu, en derin ve karanlık olanları bile.
Bu meleksi dış görünüşümün altında kömürleşmiş bir ruh vardı ve bazen İsimsiz Günahkârlar yardım hattına yaptığım haftalık itiraflarımın onu iyileştirmeye yetip yetmeyeceğini merak ediyordum. Babamı kurtarmak için Cosa Nostra`nın yetmiş küsür yaşındaki lideriyle evlenmek şimdiye kadar yaptığım tek iyilikti. Sahte gülümsemelerin ve dar elbiselerin altında hem yanıyordum hem de acı çekiyordum ama kendimi bir bütün olarak tutmaya devam ediyordum.
Ta ki nişanlımın yeğeni akşam yemeğine davetsiz gelene kadar.
Angelo `Vicious` Visconti.
Elmacıkkemikleri dili kadar keskin olan güzel bir canavardı. Ondan korkmamam gerektiğini söylüyorlardı çünkü dokuz yıl önce dürüst bir hayat yaşamayı seçmişti. Artık bir Made Man bile sayılmazdı. Ama bence o Visconti`lerin en tehlikelisiydi. Bunun sebebi onun soğuk alaycılığının nabzımı hızlandırması değildi. Ya da onun şurup kıvamındaki çekiciliğinin omurgamdan aşağı süzülüşü de… Hayır.
Bütün günahlarımı büyük ve sert ellerinde tutuyordu. Benimkinden daha karanlık olan tek günah ise onunkiydi…
Peki siz bu listeye hangi kitapları eklerdiniz? Yorumlarda buluşalım.