Korku Kitabı hepimiz için aslında en çekici türlerden birisidir. Her ne kadar sürekli okuyabildiğimiz bir tür olmasa da mutlaka ömrü hayatımızda en popüler korku kitaplarının kapaklarını açmışızdır. Tür olarak da aslında klişe olmaya çok müsait. Bu yüzden iyi yazarları takip edip klişeden uzak farklı bir anlatımla korku edebiyatının tadına varabiliriz. Bu içerikte de sizler ve bizler için en dikkat çekici korku kitaplarını paylaşıyoruz. İyi okumalar. Kitapla kalın.
Korku Kitabı Listesi
Koralin
Yazar: Neil Gaiman
Çevirmen: Niran Elçi
Yayınevi: İthaki Yayınları
Sayfa Sayısı: 152
Hugo En İyi Novella Ödülü
Nebula En İyi Novella Ödülü
Locus En İyi Genç Yetişkin Kitabı Ödülü
Bram Stoker En İyi Genç Kitabı Ödülü
“Çünkü,” dedi Koralin, “bir şeyi korkmana rağmen yapıyorsan, bu cesurcadır.”
Koralin ve ailesinin yeni evinin tuhaf bir havası vardı. Tuhaflığın sebebi evi saran sis değildi. Gözlerini Koralin’in üzerinden ayırmayan kara kedi de. Çay yapraklarından fal bakan yeni komşuları Bayan Spink ve Bayan Forcible’ın da durumla bir ilgisi yoktu. Sebep diğer evdi: Misafir odasındaki eski kapıdan geçilebilen ev.
Bu evdeki düğme gözlü, beyaz tenli diğer annesi ve babası, Koralin’in kendilerine katılmasını bekliyordu. Ve onlarla birlikte orada kalmasını. Sonsuza kadar…
Neil Gaiman’ın kaleminden çıkan en tüyler ürpertici eser olan Koralin, yaş sınırı tanımayan, Alice Harikalar Diyarında ile karşılaştırılacak kadar güçlü ve eşsiz bir kitap.
Hiçlikten Gelen Kız
Yazar: Justin Cronin
Çevirmen: Dost Körpe
Yayınevi: Doğan Kitap
Sayfa Sayısı: 788
Nuh Projesi: ABD ordusunun elindeki büyük güç.
İnsanların yaşlanmasını yavaşlatacak bilimsel bir proje.
Virüsün enjekte edildiği 12 idam mahkûmu…
Sonuncu ve en önemli denek: 6 yaşında, sahipsiz bir kız, Amy Bellafonte…
Kanlı bir savaş sonrasında denekler laboratuvardan kaçar.
Son derece güçlü, vampire benzeyen bu yaratıklar müthiş bir açlıkla, insanlığın sonunu getirebilecek virüsün dünyaya yayılmasına yol açar.
Çehresi tamamen değişmiş dünyada yaşamlarını devam ettirmeye çalışan insanları büyük bir mücadele beklemektedir. Bu geceden sağ kurtulan Amy, kendisine inanan ve destekleyen bir grup insanla uzun yıllara ve geniş bir coğrafyaya uzanan destansı, soluk kesen bir yolculuğa çıkacak ve kurtuluşa giden yolda anahtar kişi olacaktır.
“Muazzam bir hayal gücüyle harmanlanmış, büyüleyici ve eğlenceli bir hikâye. Hiçlikten Gelen Kız’dan 15 sayfa okuyun ve hikâye sizi alıp götürsün. 30. sayfaya geldiğinizde kitap sizi esir alacak ve gece yarılarına kadar elinizden bırakamayacaksınız.”
Stephen King
“Stephen King müptelası okurlar için bir çırpıda okunacak bir yapıt. Justin Cronin’in virüs gibi yayılan ölmeyenlerinin hikâyesi tam onlara göre.”
The Independent
“Cronin’in göz dolduran kalın romanı klişeleri aşıyor ve hararetle okunacak bir kıyamet-sonrası vampir hikâyesi sunuyor bize.”
The Guardian
Yürek Burgusu
Yazar: Henry James
Çevirmen: Egemen Özkan
Yayınevi: İthaki Yayınları
Sayfa Sayısı: 144
Üç kere Nobel Edebiyat Ödülü’ne aday gösterilen Henry James, İngiliz dilinin en önemli yazarlarından biri. Bir gotik eser olan Yürek Burgusu da ustaca kurgulanmış karakterleri ve uğursuz atmosferiyle, edebiyattaki en meşhur hayalet anlatılarından.
Genç bir mürebbiye iki çocuğa eğitim vermek için kırsaldaki bir konağa yerleşir. İki hayaletin, kendilerini göstermeye başlamasıyla konakta geçen mesut günler giderek daha tekinsiz bir hal alır. Çocukları bu korkunç görüntülerden korumaya çalışan mürebbiyeyse hayaletlerden daha korkunç bir gerçeklikle yüzleşmek zorunda kalacaktır. Bu hayaletler mürebbiyenin sanrılarından mı ibarettir yoksa konak gerçekten lanetli midir?
“Son yüz senede yazılmış en iyi doğaüstü korku romanlarından biri.”
Stephen King
Efsunlu Koru
Yazar: Melissa Albert
Çevirmen: M. Boran Evren
Yayınevi: Çınar Yayınları
Sayfa Sayısı: 384
On yedi yaşındaki Alice’in hayatı annesiyle birlikte yollarda geçer ve kötü talih peşlerini bırakmaz. Alice’in anneannesi ise Efsunlu Koru adlı tuhaf bir yerde yaşayan, karanlık peri masallarıyla tanınan bir yazardır. Anneannesinin ölüm haberinin ardından annesinin de ortadan kaybolmasıyla Alice, hem acı gerçeklerden hem de ürkütücü masallardan oluşan kapkaranlık bir dünyayı karşısında bulup asıl kimliğini arayacağı bir yolculuğa çıkar.
Alice, anneannesinin fanatik hayranlarına mesafeli yaklaşsa da, onlardan biri olan okul arkadaşı Ellery Finch’le bir kaderi paylaşır, annesine kavuşmak için yola onunla birlikte çıkıp Efsunlu Koru’nun gizemli diyarlarına adım atar. Peri masalları sadece kitap sayfalarından ibaret değildir…
Efsunlu Koru beni bütün ürperticiliğiyle tamamen içine çekti ve sürprizleriyle hazırlıksız yakaladı!”
Kristin Cashore
“Kesinlikle baş döndürücü, büyülü ve hünerli. Melissa Albert’a şapka çıkarıyorum.”
Karen McManus
“Efsunlu Koru beni bütün gece uyutmadı. Işıkları açtım, yatağıma uzandım ve örtüleri üstüme çekip sayfaların arasındaki o karanlık ve büyülü dünyaya dalarak kendimi tamamen kaybettim. Yıllardır okuduğum en iyi kitaplardan biri.”
Jennifer Niven
Tepedeki Ev
Yazar: Shirley Jackson
Çevirmen: Dost Körpe
Yayınevi: Siren Yayınları
Sayfa Sayısı: 232
Çağdaş edebiyatın en gizemli yazarlarından birinden, Shirley Jackson’dan zamana meydan okuyan bir klasik: Tepedeki Ev. Sıradan hayatların ürkütücü yanlarına yönelik ilgisi, insan ruhunun kuytularına teklifsizce girebilmesi ve okurun zihnini kolayca yönlendirebilmesiyle tanınan Jackson, bu romanda korkunun temeline iniyor, zihnin tekinsiz koridorlarında yürüyor. Yürekteki karanlıklar ile ve en ham haliyle duygular, Shirley Jackson’ın ustaca anlatımıyla Tepedeki Ev’in temellerini atıyor ve insan psikolojisi, başlı başına bir dehşet unsuruna dönüşüyor. Algının tuzakları hafızanın yanıltıcılığıyla, geçmişin gölgeleriyle birleşiyor ve Tepedeki Ev, bu usta yazarın kaleminde adeta diriliyor, okurunu kendi dört duvarı arasına çekiyor.
Dracula
Yazar: Bram Stoker
Çevirmen: Niran Elçi
Yayınevi: İthaki Yayınları
Sayfa Sayısı: 424
Yayımlandığı günden beri en çok okunan romanlardan biri olan, kötülüğe karşı verilen mücadelenin gerilim dolu kayıtlarını tutan Dracula, Bram Stoker’ın eşsiz hayal gücü ve incelikli hikâye anlatıcılığının zamana meydan okuyan ürünü. Bir yandan da ölümsüz bir aşk öyküsü…
Popüler vampir mitinin temellerini oluşturan eserde hukukçu Jonathan Harker’ın Transilvanya’ya, Kont Dracula’nın şatosuna yaptığı yolculukla başlayan dehşet, denizi aşarak Londra’nın sokaklarına dek ulaşır. Yaşadığı dönemin ahlakçı ve bilimci ütopyacılığını, kana susamış bir vampirin şahsında ustalıkla eleştiren Stoker’ın unutulmaz karakteri Kont Dracula’nın korku senfonisi de böylece başlar.
Kapağı hafifçe kaldır… Kıpkırmızı dudaklarıyla Kont birazdan seninle görüşecek.
“Edebiyattaki yaratıklar arasında beni en çok korkutan her zaman Dracula oldu. Muhtemelen de daima Dracula olacak.”
Stephen King
Kvaidan
Yazar: Lafcadio Hearn
Çevirmen: Zeynep Avcı
Yayınevi: Can Yayınları
Sayfa Sayısı: 170
“Japonya’nın Edgar Allan Poe’su” olarak tanınan Lafcadio Hearn (1850-1904), büyük bölümü Japon, birkaçı Çin kaynaklı fantastik öykülerden oluşan Kvaidan’da, okurun ruhunda ve teninde ürpertiler uyandıran tuhaf masallar anlatıyor. Büyük ölçüde geleneksel Japon edebiyatından derleyip yeniden kaleme aldığı şaşırtıcı, gizemli, şiirsel öyküler sunuyor okurlara. Bu büyülü kitabın ilk bölümünde on yedi “tuhaf öykü”, ikinci bölümünde ise kelebekler, sivrisinekler ve karıncalar üstüne hikâyeler yer alıyor.
Yunanistan’ın Lefke adasında doğan, İrlanda, İngiltere, Fransa ve ABD’de yaşadıktan sonra Japonya’ya yerleşip Japon olmayı seçen Lafcadio Hearn, bu kitabında, Uzakdoğu’nun sihirli dünyasının kapılarını ardına kadar açıyor. Ruhlar ve hayaletler âleminden garip, afallatıcı, unutulmaz kesitler aktarıyor.
Frankenstein
Yazar: Mary Shelley
Çevirmen: Serpil Çağlayan
Yayınevi: İletişim Yayıncılık
Sayfa Sayısı: 300
Doğanın ve yaşamın sırrına vakıf olduğunu düşünen genç bilim adamı Victor Frankenstein ceset parçalarından bir canavar yaratır. Victor’un denetiminden çıkan canavar sevgisizlikten ve kimsesizlikten yakınacak kadar “insanlaşır” ve yaratıcısından ona bir eş yaratmasını ister. Victor’un bu noktadaki tercihi kendi yarattığı canavarla yüzleşmekten kaçınan bütün bir insanlığın trajedisine dönüşecektir.
“Frankenstein’ın canavarı hâkim sınıflar için tüm insanların eşit olduğu düşüncesine razı gelmenin ne kadar güç olduğunu anlamamızı sağlar. Frankenstein’ın icadı kapitalist üretim sürecinin göz alıcı bir metaforudur.”
Franco Moretti
İlginizi Çekebilir: “Frankenstein” Kitap Yorumu
Tekinsiz
Yazar: Chuck Palahniuk
Çevirmen: Funda Uncu
Yayınevi: Ayrıntı Yayınları
Sayfa Sayısı: 464
“Ortadan kaybolun. Sizi başyapıtınızı yaratmaktan alıkoyan her şeyi geride bırakın. İşinizi, ailenizi ve evinizi; tüm bu sorumluluklarınızı ve dikkatinizi dağıtan şeyleri üç aylığına askıya alın. İşinize tam anlamıyla odaklanmanızı sağlayacak bir ortamda, kafa dengi insanlarla birlikte yaşayın. Katılmaya hak kazananlar için kalacak yer ve yemek bedavadır. Profesyonel bir şair, romancı veya senarist olarak yeni bir gelecek kurma şansını yakalamak için hayatınızın küçük bir bölümüyle kumar oynayın. Çok geç olmadan, hayalini kurduğunuz hayatı yaşayın. Yer çok sınırlıdır.”
Her şey yukarıdaki ilanla başladı. Bunun yazarların inzivası olması gerekiyordu. Güvenli ve huzurlu bir yer olacaktı. Meğer öyle değilmiş. Birbirimize isimler verdik. Leydi Çöpçü, Ajan Fitneci, Aziz Bağırsaksız gibi. Hatalarımıza, suçlarımıza, günahlarımıza istinaden uydurduğumuz isimlerdi bunlar. Anlatacak birbirinden korkunç, kafa karıştıran, mide bulandırıcı hikâyelerimiz vardı. Ancak en korkunç hikâye, bizi bir araya toplayan adamın birer kurbanı olduğumuzu anladığımızda yazılmaya başladı. Ve biz parıltılı “şöhretler” dünyasına kapağı atmak adına tırnak sökmeyi, penis kesmeyi, insan pişirip yemeyi bile göze aldık; ama artık çok geçti…
Hayvan Mezarlığı
Yazar: Stephen King
Çevirmen: Mehmet Harmancı
Yayınevi: Altın Kitaplar
Sayfa Sayısı: 399
Dr. Louis Creed ve ailesi eski kızılderili mezarlığındaki ruhların gazabına uğramışlardı… Bunun elbette nedenleri olmalıydı!..
Stephen King okurlarını, doğaüstü olaylarla bezenmiş heyecanların doruğuna götürüyor.
“Kutsal Mezarlığa gömülen ölüler, kısa sürede yeniden hayata dönerler.”
Bir Kızılderili İnancı
Kafes
Yazar: Josh Malerman
Çevirmen: Aslı Dağlı
Yayınevi: İthaki Yayınları
Sayfa Sayısı: 336
This Is Horror Ödülü – En İyi Roman
Michigan Notable Book Ödülü
Bram Stoker Ödülü – En İyi İlk Roman Finalisti
Goodreads En İyi Korku Romanı Finalisti
James Herbert Korku Ödülü Finalisti
Shirley Jackson Korku Ödülleri Finalisti
Dışarıda bir şey var…
Görülmemesi gereken korkunç bir şey… Ona atılan bir bakış kişiyi ölümcül bir deliliğe sürüklüyor. Ne olduğunu ve nereden geldiğini ise kimse bilmiyor.
Malorie ve iki çocuğu, olayların başlangıcından beş yıl sonra hayatta kalmayı beceren bir avuç insan arasındaydı. Nehrin kenarındaki terk edilmiş bir evde çocuklarıyla yaşayan Malorie, ailesinin güvende olabileceği bir yere gitmenin hayalini kuruyordu. Fakat onları bekleyen yolculuk tehlikelerle doluydu. Tek bir yanlış hamle ölümlerine yol açabilirdi. Ve onları takip eden bir şey vardı.
Bu bilinmeyene doğru gözbağının karanlığında yaptığı yolculukta Malorie sık sık geçmişi hatırlıyordu. Bilinmez tehlikenin karşısında bir araya gelerek hayatta kalmaya çalışan, kendisini de aralarına kabul ederek onu da kurtaran ev arkadaşları teker teker aklına geliyordu: Bir zamanlar yabancı olan bir grup insanın birer birer kapısını çaldığı evde kurdukları ortak hayat… Ancak sağ kalan ve kapılarını çalan insanlar arttıkça ortaya yüzleşmeleri gereken bir soru çıkmıştı: Herkesin aniden delirdiği bir dünyada kime güvenilebilirdi?
“Bir oturuşta ve parmakların arasındaki çıtırtılar hissedilerek okunması gereken bir kitap. Buna benzer bir korku öyküsü şimdiye kadar hiç anlatılmadı. Josh Malerman bu işi biliyor.”
Hugh Howey
“Tüyler ürperten bir ilk kitap. Malerman okuyucuyu soğukkanlı ve acımasız anlatımıyla diken üstünde tutuyor. Hitchcock’un Kuşlar’ı, Stephen King’in en iyi işleri ve Jonathan Caroll’la karşılaştırılmayı hak eden sarsıcı bir macera.”
Kirkus Reviews
“Stephen King hayranları bayılacak.”
Publishers Weekly
Öteki
Yazar: Thomas Tryon
Çevirmen: Gamze Bulut
Yayınevi: Çınar Yayınları
Sayfa Sayısı: 360
13 yaşındaki ikiz kardeşler Holland ve Niles Perry, birbirlerinin aklını okuyacak kadar yakın, fakat bir o kadar da farklıdır. Holland cüretkâr ve fesatken, Niles nazik ve cana yakındır. Uzun zaman önce New England kırsalında bir kasabaya yerleşen Perry ailesi, ikizlerin babasının acı kaybıyla sarsılır. Anneleri de bu olayın dehşetini atlatamamıştır. Bu ölümün üzerinden zaman geçtikçe Holland’ın fesatlıkları artmaya başlarken, Niles da yaşananlarla baş etmekte zorlanacaktır.
Rosemary’nin Bebeği ve Şeytan (The Exorcist) ile birlikte 1970’li yıllarda yükselen korku edebiyatının üç büyük romanından biri olan Öteki, insanın içindeki karanlığı konu eden, psikolojik gerilimin zirvesinde yer alan çağdaş bir klasik.
“Birçok profesyonel yazar gibi ben de bu romana kızgınım, çünkü Tryon halihazırda başarılı olduğu aktörlük mesleğine devam etmeli ve bir de gidip bu kadar iyi kitaplar yazmamalı. Bu kadar da olmaz.”
Anthony Burgess
“Harikulade. Lütfen Bay Tryon’u benim yerime tebrik edin. Ne kadar muhteşem bir esere imza atmış.”
Ira Levin
“Stephen King, Ray Bradbury ve Tryontta daha de geçmişe gidersek Lovecraft, aynı New England manzarasına baktılar ve zalim toprağa yayılan o ince uygarlık tabakasının altında tehlikeli, kanlı ve kadim bir şeyin izlerini gördüler.”
Grady Hendrix
Kevin Hakkında Konuşmalıyız!
Yazar: Lionel Shriver
Çevirmen: Berna Kılınçer
Yayınevi: Everest Yayınları
Sayfa Sayısı: 492
“Sevgili Franklin,
Bu öğleden sonra neden tek bir önemsiz olay yüzünden sana yazma ihtiyacı duydum, emin değilim. Ama ayrıldığımızdan beri en çok özlediğim şey, eve gelip gündüz yaşadığım hikâye türünden tuhaflıkları anlatmak galiba…”
17 yıl önce oğlu Kevin’ı dünyaya getirdiğinde, Eva kocasına böyle mektuplar yazacağını bilmiyordu. Çok istediği çocuğunun karşısına kötü bir şaka gibi çıkacağını, “yüce” annelik duygusunun ruhunu böyle kanatacağını…Henüz on beş yaşındayken yedi okul arkadaşını, bir öğretmenini ve bir yemekhane çalışanını, incelikle planladığı bir katliamla öldüren Kevin, kendisiyle beraber annesini de bu karanlığa hapseder. Doğumundan beri oğluyla yıldızı bir türlü barışmayan Eva’yı bu olaydan sonraki iki yıl boyunca korkunç bir soruyla karşı karşıya bırakır: Kevin’ın içindeki bu nefreti ve kötülüğü besleyen, onun intihara benzer bu korkunç saldırıyı gerçekleştirmesine yol açan şey Eva’nın kendi oğluna için beslediği nefret midir?
O
Yazar: Stephen King
Çevirmen: Oya Alpar
Yayınevi: Altın Kitaplar
Sayfa Sayısı: 1216
Küçük bir Amerikan kasabası olan Derry’yi diğer kasabalardan farklı kılan şey, kanalizasyon mazgallarının altındaki dehlizlerde yaşayan, kendini kimi zaman kâbuslarda, kimi zaman da gerçek hayatta gösteren bir yaratığın, insanları kendi karanlık dünyasına çeken esrarengiz bir gücün varlığıdır. Bu korkunç yaratıkla uzun yıllar önce savaşıp ardından kasabayı terk eden ve kendilerine yeni bir hayat kurmuş olan yedi çocuk, artık birer yetişkin olmuş ve yaşadıkları dehşet dolu günleri unutmuşlardır. Ancak, anılarının derinliklerine gömülen yaratık yıllar sonra yeniden harekete geçince, onunla bir kez daha hesaplaşmak zorunda kalırlar. Geçmişte kalan kâbuslar, şimdiki zamanda korkunç bir gerçeğe dönüşmüştür artık.
Stephen King’in yazımını dört yılda tamamladığı ölümsüz başyapıtının sansürsüz ve eksiksiz metnini okurken tam da Daily Express’in tarif ettiği gibi, kendinizi O’nun karanlık dünyasında hissedeceksiniz.
Hayat Dolu Kızlar
Yazar: Lauren Beukes
Çevirmen: Uğur Mehter
Yayınevi: Feniks Kitap
Sayfa Sayısı: 418
“Bu benim suçum değil. Bütün suç senin. Bu kadar hayat dolu olmana gerek yoktu. Beni bunu yapmaya zorlamaman gerekirdi.”
Chicago, 1931
Cani ruhlu bir serseri olan Harper Curtis, tesadüfen kendi sapkın doğası kadar dehşetli sırlarla dolu bir eve geliyor -bu öyle bir ev ki kapısı başka zamanlara açılıyor. Harper, özenle seçtiği “hayat dolu kızları” yıllar boyunca bu evden takip ediyor -ve sonunda hayatlarını alıyor.
O; durdurulamaz, izi sürülemez, ince hesaplar yapan mükemmel bir katil.
Chicago, 1992
Öldürmeyen şey seni güçlendirir derler. Cesaretiniz varsa bunu gelin, vahşice katledilmekten kurtulduktan sonra hayatı paramparça olan Kirby Mazrachi’ye anlatın. Saldırganı bulmak için elinden geleni ardına koymayan Kirby’nin tek yardımcısı, olayın haberini yaptıktan sonra işini bırakan ve belki de Kirby’ye âşık olan, eskiden cinayet muhabirliği yapan Dan.
Kirby araştırmalarına devam ederken, başka kızlar buluyor -cinayetin pençesinden kurtulmayı başaramamış kızlar. Kanıt bulmak ise mümkün değil. Ancak ölmüş olması gereken bir kız için imkânsızlıklar, olanları yaşanmamış kılmıyor…
Alice , Julia , Margot , Jin-Sook , Kirby , Zora , Willie , Misha , Catherine
Onun ‘hayat dolu kızları’. Hepsi ölümü bekliyor. Bir ömür sürecek bir döngü. Peki zaman nereye akıyor…?
Kuzuların Sessizliği
Yazar: Thomas Harris
Çevirmen: Pınar Öcal
Yayınevi: Nemesis Kitap
Sayfa Sayısı: 464
Büyük bir yaratıcılık ve ustalıkla kaleme alınmış olan Kuzuların Sessizliği romanı bir gerilim klasiğidir.
Buffalo Bill lakabıyla tanınan bir seri katil, bazı kadınların peşine düşmektedir. Katilin belli bir amacı vardır ama cesetler farklı eyaletlerde bulunduğu için kimse bunu kavrayamaz. FBI Akademisi’nde genç bir stajyer öğrenci olan Clarice Starling, büronun davranış bilimleri bölümünden Jack Crawford tarafından çağırılınca şaşırmıştır. Görevi, çok zeki bir psikiyatr ve korkunç bir katil olan, Baltimore Akıl Hastanesi’nde tutularak kriminal cinnet açısından yakından izlenen Dr. Hannibal Lecter ile görüşmektir. Lecter’ın, katillerin zihin yapısıyla ilgili öngörülerinin, Buffalo Bill’in izinin sürülmesine ve adamın yakalanmasına yardım edebileceği düşünülmektedir.
Zeki ve çekici bir kadın olan Starling, kendini Lecter gibi keskin zekâlı biriyle garip ve yoğun bir ilişki içinde bulunca sarsılır. Adamın, Buffalo Bill ve genç kadının kendisi hakkındaki şifreli ipuçları; Starling’i tüm okurların tüyler ürpertici ve son derece sürükleyici bulacağı bir araştırmaya sürükler.
Korku Ağı
Yazar: Stephen King
Çevirmen: Esat Ören
Yayınevi: Altın Kitaplar
Sayfa Sayısı: 592
“Bak ve beni gör, cılız adam. Senin şömine önünde bir kitapla birkaç saat geçirdiğin gibi yüzyıllar geçiren Barlow’a bak. Bak ve elindeki sefil sopayla öldürmeye çalıştığın, gecelerin bu muhteşem yaratığını gör. Bana bak, yazar bozuntusu! Ben insan hayatlarını yazdım ve mürekkep olarak kan kullandım. Bana bak ve ümidini kes!” Jerusalem’s Lot küçük bir New England kasabasıdır ve burada da, benzeri yerlerde olduğu gibi dedikodular, tuhaf tipler ve saygı değer insanlar vardır. Tabii garip olaylar hakkında söylentiler de yok değildir; ama her kasabada olduğu kadar…
Yazar Ben Mears, çocukluk yıllarını konu alan ve o günlerden beri ona musallat olmuş korkularıyla yüzleşmek amacıyla bir roman yazmak için Lot’a döner. Çocukken tanık olduğu korkunç olayın gerçekleştiği ev Marsten Köşkü işte karşısındadır; fakat yeni ve gizemli kiracıları vardır. Kasabada bazı kuşkulu şeyler yaşanmaya başlayınca, Mears’ın belleğindeki karanlık anılar da canlanmaya başlar: Önce bir köpek hunharca öldürülmüş olarak bulunur, ardından bir çocuk kaybolur. Bunlar başlangıçta çok da sıra dışı olaylar olarak görülmez, fakat liste uzamaya başlar. Çok geçmeden kasabayı saran şaşkınlık hayrete, belirsizlikler dehşete dönüşecektir.
“Televizyonu kapatın daha iyisi, koltuğunuzun yanı başındaki hariç, bütün lambaları da kapatın. Ondan sonra, bu loş ışıkta sizinle vampirler hakkında konuşalım. Sanırım, sizi onların varlığına inandırabilirim.”
Stephen King
Açlık
Yazar: Alma Katsu
Çevirmen: Gülfem Çırak
Yayınevi: Martı Yayınları
Sayfa Sayısı: 464
“Açlıktan ölecek gibi olmanın nasıl bir şey olduğunu bilemezsin. Büyük bir acıdır. İçini bomboş yapar. Düşünebildiğim tek şey bu. Kanım bile aç.”
Tamsen Donner bir cadı olmalıydı. Donner Grubu adıyla bilinen göçmen konvoyunun başına art arda gelen kötü olaylar ancak bu şekilde açıklanabilirdi. Tükenen erzaklar, insanlar arasında çıkan kavgalar ve küçük bir çocuğun gizemli ölümü göçmenleri deliliğin kıyısına kadar sürükledi. Birinin ‒ya da bir şeyin‒ kendilerini takip ettiği hissinden bir türlü kurtulamıyorlardı.
Sebebi, güzel Tamsen’ın peşinde dolanan bir lanet mi yoksa sadece grubun kötü şansı mı bilinmiyordu ama Batı’ya gitme hayaliyle evlerinden ayrılan Donner Grubu’ndaki doksan erkek, kadın ve çocuk, Amerikan tarihindeki en büyük felaketlerden biriyle yüzleşmek üzereydi.
Talihsiz grup, düştükleri yollarda güvenilmez dağları, sıcaktan kaynayan çölleri ve besi hayvanlarını donduran soğuk karları aşmak için uğraşırken kötülük etraflarında dolanıyor, içlerinde büyüyordu. Grup üyeleri tek tek kaybolmaya başladığında insanlar kendilerine tek bir soru sormaya başladı: “Ya dağlarda bizi bekleyen bir şey varsa? Huzur bozucu, hastalıklı ve de aç bir şey?”
Tarihteki en karanlık ve ürkütücü trajedilerden biri, Alma Katsu’nun doğaüstü unsurlar ve sarsıcı detaylarla zenginleştirdiği özgün ve dehşet verici bir başyapıta dönüşüyor.
En Yakın Arkadaşımın Şeytan Çıkarma Ayini
Yazar: Grady Hendrix
Çevirmen: Barış Tanyeri
Yayınevi: İthaki Yayınları
Sayfa Sayısı: 352
80’ler müzikleri ve sineması, dostluk ve şeytan tarafından ele geçirilme üzerine kalpleri ısıtan bir korku romanı.
Yıllardan 1988… Lise ikinci sınıf öğrencisi olan Abby ve Gretchen çocukluklarından beri çok yakın arkadaşlardı. Ters giden bir yüzme macerasından sonra Gretchen oldukça… farklı davranmaya başladı. Aksi ve sinirli bir insandı artık. Bulunduğu her yerde tuhaf olaylar peşinden geliyordu.
Bu sıradışı durumu araştırmaya başlayan Abby ürkütücü sonuçlarla karşılaşacaktı. İki kızın hikâyesi dehşet verici bir noktaya geldiğinde, kaderlerini şu soru belirleyecekti: Dostlukları, Şeytan’ı alt edecek kadar güçlü mü?
The Exorcist ve Heathers gibi klasiklerin yanı sıra Stranger Things ve Welcome to Night Vale gibi popüler kültlerle de dirsek temasında bulunan En Yakın Arkadaşımın Şeytan Çıkarma Ayini, gençlik sıkıntılarını, tarifsiz korkuları, E.T.’yi ve 80’ler nostaljisini tüyler ürperten bir doğaüstü gerilime dönüştürüyor.
“80’lerin popüler kültürüne göndermelerle dolu bu karanlık ve mizahi korku öyküsü, okurların yeni favorisi olacak.”
Booklist, starred review
“Stranger Things’i sevdiyseniz ve 80’ler nostaljisi arıyorsanız bu kitap tam size göre. Okurlara Black Mirror’ın ‘San Junipero’ bölümünü de hatırlatacak.”
Kirkus
“Satir, nostalji, kara komedi ve… şeytanlara ilgi duyanlar bu kitabı kesinlikle okumalı.”
BookPage
Siyah Tom’un Baladı
Yazar: Victor LaValle
Çevirmen: Gökçe Çiçek
Yayınevi: İthaki Yayınları
Sayfa Sayısı: 136
Shirley Jackson ve Bfa En İyi Novella Ödülü
Korku edebiyatının ustası H. P. Lovecraft’ın “Red Hook’ta Dehşet” öyküsünün yeniden yazımı olan Siyah Tom’un Baladı, idolüne hayranlığını dile getiren bir yazarın güzellemesi olduğu gibi eleştirel bir yaklaşım da barındırıyor. Başka dünyaların kapıları “Beyaz Amerikalı” olmayanlarla dolu sokaklara açılıyor. Uyuyan Kral uyanıyor.
New York. 1924. Charles Thomas Tester evini geçindirmek ve hasta babasına bakabilmek için entrikalı işler yapan yirmi yaşında bir genç. Elinde gitarıyla sokaklarda, beyazların arasında usul usul dolaşan siyah bir müzisyen. Ama pek de şarkı bilmiyor, sesi güzel değil ve gitarı da çok iyi çaldığı söylenemez. Başkalarına göre bir dolandırıcı, oysa bir “eğlence” olarak görüyor kendi yaptıklarını, fakat eğlence de bir yere kadar. Korkunun onun gitarının tellerine dolanacağı gün yaklaşıyor.
Esrarengiz bir kadına garip şekillerle dolu bir kitap teslim etme işini aldıktan ve Robert Suydam adlı varlıklı bir adamla karşılaşıp tuhaf kütüphanesini ziyaret ettikten sonra hayatı yerle bir olmaya başlıyor. Tekinsiz vakalara meraklı polis memuru Thomas F. Malone’un da devreye girmesiyle birlikte, Charles Thomas Tester ya da yeni adıyla “Siyah Tom”, kendini karanlığın kalbinde buluyor.
Siyah Tom’un Baladı, gündelik gerçekliği sorgulatan bir kozmik dehşet hikâyesi.
“Tuhaf kurgunun ne yapabileceğini ve ne yapması gerektiğini gösteren muhteşem bir örnek.”
Laird Barron
“LaValle, Lovecraft’ın Cthulhu mitosunun altını üstüne getirirken dehasını konuşturuyor.”
Elizabeth Hand
“LaValle, Lovecraft’ın birtakım edebi unsurlarını alıp onları dönüştürerek toplumsal farkındalık yaratıyor.”
Diabolique Magazine
Dünya Savaşı Z
Yazar: Max Brooks
Çevirmen: Alican Karakaya
Yayınevi: İthaki Yayınları
Sayfa Sayısı: 400
Max Brooks, yakın dönem korku-gerilim edebiyatının öne çıkan yazarlarından. 2013’te beyaz perdeye uyarlanan ve büyük ilgi gören Dünya Savaşı Z de “zombi kıyameti” tahayyülünün çağımızdaki zirve noktası.
Çin’de ortaya çıkarak yavaş yavaş tüm dünyaya yayılan bir virüs, Büyük Panik döneminde insanları yaşayan ölülere çevirmişti. Sokaklar, korunaklı binalar, karargâhlar… artık hiçbir yer güvenli değildi. Zombiler ve insanlar arasındaki savaşın ardından dünya nüfusu yarı yarıya azalmıştı.
Yazar, Z virüsü pandemisinin ardından kurulan yeni dünya düzeninde birçok ülkeye giderek savaşın tanıklarıyla röportajlar yapıyor. Medeniyete etkilerini siyasi ve sosyolojik açılardan ele alırken hikâyenin gerilimi bir an bile düşmüyor. Ortaya insanlığın verdiği en büyük savaşın sözlü bir tarihçesi çıkıyor.
Salgın yayılıyor… Yaşayan ölüler her yerde.
“Okunması gereken bir kitap. Brooks, öylesine detaylı ve özgün yazıyor ki bizim bilmediğimiz bir şey bildiğinden şüphelenmemek elde değil.”
Simon Pegg
Rosemary’nin Bebeği
Yazar: Ira Levin
Çevirmen: Ergin Özler
Yayınevi: Kitap Kurdu
Sayfa Sayısı: 228
Çok az kitapta, dehşet, siyaset, din ve komedi bir arada harmanlanıp, aslında inandırıcı olması zor bir kurguyla, okuru bu denli irkilten bir şekilde verilebilir. Rosemary’nin Bebeği’nde Ira Levin bunu layıkıyla başarmakla kalmıyor, aynı zamanda okuru, şehirli bir korku klasiğiyle 1960’ların Amerika’sına götürüyor; ya da diğer bir deyişle, o dönemin dünyasını tüm ayrıntılarıyla okurun gözleri önüne seriyor.
Kitabın önsözüne imza atan Chuck Palahniuk’un da vurguladığı gibi, “1967’den beri elinizde tuttuğunuz bu klasiğin yanına yaklaşabilen” başka bir kitap daha olmamıştır!
Halka
Yazar: Koci Suzuki
Çevirmen: Hüseyin Can Erkin
Yayınevi: İthaki Yayınları
Sayfa Sayısı: 280
1990’lı yıllardan itibaren insanlığa yeni kâbuslar armağan eden Koci Suzuki’nin başyapıtı Halka, hem edebiyatta hem de sinemada yeni bir korku dalgasının yükselmesine sebep olan, polisiyenin maceracı ruhuyla psikolojik gerilimin derin dehşetini birleştiren çağdaş bir lanet anlatısı.
Dergi muhabiri Kazuyuki Asakava’nın yeğeni Tomoko gizemli bir şekilde hayatını kaybeder. Üç gencin daha aynı gün ve saatte aniden öldüklerini öğrenen Asakava, bu vakalar arasındaki karanlık bağları araştırırken, peşine düştüğü ipuçları onu tuhaf görüntülerle dolu bir videokasete götürür. Kendisini gün geçtikçe daha fazla sürüklendiği bir girdabın ortasında bulan Asakava, arkadaşı Ryuci Takayama’nın yardımıyla bu sarmalın içinden çıkmaya çabalarken, kasetin laneti hayatında daha fazla yer kaplamaya başlar.
Sonuna kadar izle!
“Asya’nın Stephen King’i.”
Library Journal
“Koci Suzuki varlığın kurgusunu, ölümsüzlüğü ve bilinci sorguluyor.”
Hakan Günday
Uğursuz Bir Şey Geliyor Bu Yana
Yazar: Ray Bradbury
Çevirmen: Ayşe Gorbon
Yayınevi: İthaki Yayınları
Sayfa Sayısı: 280
Düzyazının şairi Ray Bradbury’den sizi kendinizle yüzleştirecek, cesaretin ve korkunun bir araya geldiği karanlık bir karnaval.
Vücudunu baştan sona saran dövmelerle zamana hükmetmeyi başaran Resimli Adam’ın avuçlarında iki tanıdık isim vardır: William ve Jim. 14 yaşındaki hemen her çocuk gibi bir an önce büyümek isteyen Will ve Jim’in önünde iki seçenek belirir: Ya Resimli Adam’ın büyüsüne kapılıp zamanı ileriye saran o atlıkarıncaya binecek ve tüm kasabayı bir günahkârlar karnavalına hapsedeceklerdir ya da Will’in ihtiyar babasıyla birlikte karnavalı belki de bir başka ekime kadar kasabadan uzaklaştıracaklardır.
Çekinme, gir içeri… Uğursuz bir şey, upuzun bir yoldan senin için geldi.
Ray Bradbury’in önsözüyle…
“Uğursuz Bir Şey Geliyor Bu Yana muhtemelen Bradbury’nin en iyi eseri.”
Stephen King
Mahşer
Yazar: Stephen King
Çevirmen: Canan Kim
Sayfa Sayısı: 1040
Yayınevi: Altın Kitaplar
Biyolojik denemeler yapılan bir kuruluştan kaçan biri, kısa süre sonra domino etkisiyle insanların yüzde doksan dokuzunu yok edecek mutasyona uğramış ölümcül bir grip mikrobunu yaymaya başlar. Hayatta kalmayı başaran korku ve şaşkınlık içindeki bir avuç insan kendilerini kurtaracak bir lider arayışı içine girer. Ve iki aday ortaya çıkar… Colorado’da bir halkevi kurmakta ısrar eden 108 yaşındaki hayırsever rahibe Abagail ve kötülükten başka bir şey düşünmeyen, kargaşadan mutlu olan şiddet yanlısı “kötü adam” Randall Flagg…
Yalnızca düşlerde var olabileceğini sandığımız karanlık bir hikâye…
“Mahşer, macera, aşk, kehanet, alegori, fantezi ve realizm öğeleriyle harmanlanmış harika bir roman.”
The New York Times Book Review