-“Bir yerin incindi mi?”
-“Sadece gururum.”
Stephen King
Bu adam tam bir Kral!
Bu kitap sayesinde tekrar okumaya başladım. Eşimin bana sürpriziydi. Okumaya başladığım gün atandığı şehir olan Bingöl’e gidiyordum ve uçuşum iptal oldu. Başka uçuş aradım ve buldum; tabii 12 saat bekleme şartıyla. O gün yaklaşık 400 sayfasını okumuştum. O gün bugündür her gün kitap okuyorum. Teşekkür ederim güzel eşim ve Stephen abi.
Mahşer benim korka korka okuduğum bir kitap oldu. Etkisinden uzun bir süre çıkamadım. Ben gece yalnız kalmaktan da ara sıra korkuyorum zaten; Mahşer’i tek kaldığım günlerde okumakla büyük hata etmiştim. Ha ha. Mahşer karşısında tam bir korkaktım! Yaktın beni Stephen.
Adam bu kitabı ince ince işleyerek yazmış. Okumamın üstünden seneler geçmesine rağmen hala her olayı hatırlıyorum. Kitap kalın olmasına rağmen bir çırpıda okunabiliyor. Fazla bir macera kurgusu yok. Düz bir yazı gibi okunuyor-Jose Saramago gibi değil- fakat kesinlikle sıkıcı bir tarafı yok.
Mahşer virüs salgını olayıyla başlıyor ve olaylar hemen arka arkaya gelişip kurtuluş bölümüne doğru ilerliyor. En akıcı sayfaları son 250-300 sayfası, dediğim gibi macera kurgusu fazla yok ama bu kitap bir harika! Bırakamıyorsunuz elinizden.
Kitap aslında iyilik ve kötülüğün bir anlatımı gibi. Karakterler o kadar güzel anlatılmış ki bu iyilik ve kötülük duygusunu her karakterde ayrı ayrı görebiliyorsunuz. Kitabın sonu bana yarım kalmış gibi geldi. Aklımda birkaç soruyla kalakaldım kitap bitince. Belki de Stephen abimiz bunu bilerek yapmış ve kitabın sonunu bizim hayal gücümüze bırakmıştır. Kim bilir?
Stephen King öldüğü zaman bu adamın kitaplarındaki tadı kimden alacağız diye kara kara düşünüyorum. Belki oğlu Joe Hill bize aynı tadı verebilir.
Kitabı okuyabilirsiniz. Kalınlığı gözünüzü korkutmasın. Farklı ve özgün bir konu. Hele ki o tünelden çıkmaya çalıştığı sayfalar bir harika. Okuyun derim eğer hala okumadıysanız…
Sayıları ikiyi bulursa, aşık olurlar. Üç olursa “topluluk” adını verdiğimiz şirin oluşum meydana gelir. Dört kişi olurlarsa bir piramit inşa ederler. Sayıları beş olursa biri dışlanır. Altı kişi olduklarında önyargıyı tekrar icat ederler. Yedi kişi olurlarsa yedi yılda savaşı tekrar icat ederler. İnsan tanrının yer yüzündeki yansıması olabilir, ama insan toplumu, şeytanın yansımasıdır ve daima eve dönmeye çalışır.
Bu Konu da ilginizi çekebilir: Kara Kule Serisi 1 – Silahşor