1. Ana Sayfa
  2. Benzer Kitaplar

Tatar Çölü Hayranlarına 12 Kitap Önerisi

Tatar Çölü  Hayranlarına 12 Kitap Önerisi
0

Tatar Çölü, hayatın anlamını ve insanın kaderine teslim olmasını sorgular. Kafka, Sartre ve Camus’nün değişik biçimlerde uğraştığı bu sorgulamayı kurgulayan Tatar Çölü, çağımızın önemli eserlerinden biridir.

Tatar Çölü

Yazar: Dino Buzzati
Çevirmen: Hülya Tufan
Yayınevi: İletişim Yayıncılık
Sayfa Sayısı: 232

İç karartıcı Bastiani Kalesi’ne vardığında genç teğmen Giovanni Drogo tarifsiz bir sıkıntıya kapılır. İlk görev yeri olan bu kaleyi bir gece bile kalmadan terk etmeyi ister, ama harekete geçemez. Sonunda en fazla dört ay kalabileceğine karar verir. Alışkanlıkların uyuşturucu etkisi, askerlik gururu, gündelik ritüellerle dolan bir hayat boşluğuna bağlanması ve Tatar Çölü’nün vahşi cazibesi bu dört ayı yıllara çevirir. Giovanni Drogo kimsenin gelip geçmediği, öte tarafında ne olduğunu, kimlerin yaşadığını bilmediği bir çöl sınırını beklemeye bırakır kendini.

Ünlü İtalyan yazar Dino Buzzati’nin ilk romanı olan Tatar Çölü, hayatın anlamını ve insanın kaderine teslim olmasını sorgular. Kafka, Sartre ve Camus’nün değişik biçimlerde uğraştığı bu sorgulamayı kurgulayan Tatar Çölü, çağımızın önemli eserlerinden biridir.

tatar çölü
tatar çölü hayranlarına 12 kitap önerisi 15

Ay ve Şenlik Ateşleri

Yazar: Cesare Pavese
Çevirmen: Rekin Teksoy
Yayınevi: Can Yayınları
Sayfa Sayısı: 160

Yaşamını 42 yaşında bir otel odasında kendi eliyle nok­ta­­la­yan, çağdaş İtalyan edebiyatının büyük us­tası Ce­sare Pavese, 1949 yılının eylül-kasım ayları arasında yazdığı Ay ve Şenlik Ateşle­ri’nde, kalemiyle yarattığı dünyayla, kendi geç­mi­şiyle ve okur­larıyla hesap­la­şıyor. Amerika’da para-pul sahibi olduktan son­ra, İkinci Dün­ya Savaşı’nın ertesinde doğduğu köye dö­nen Anguilla, çocuk­luğunun öykülerine, kişilerine dö­ner ve dire­niş­çilere ihanet et­tiği için öldürülen genç bir kızın ölüsünün ya­kıldığı ateş, aynı zamanda geçmişin de külleri­ni savuran bir şenlik ateşine dö­nüşür. En olgun yapıtı sayılan bu son romanında Pa­vese benzersiz bir doğa sevgisini, kırsal kesi­min ahlak anla­yı­şı­nı ve yazgıya karşı koymanın anlamsızlığı­nı vurguluyor. Ay ve Şen­lik Ateşleri, öz­lemlerin ve yürek burkan bir hüznün romanı.

ay ve şenlik ateşleri
tatar çölü hayranlarına 12 kitap önerisi 16

Zeno’nun Bilinci

Yazar: Italo Svevo
Çevirmen: Neyyire Gül Işık
Yayınevi: Can Yayınları
Sayfa Sayısı: 488

Svevo’nun başyapıtı sayılan, onun tüm deneyimlerini özetleyen, ulaşabildiği tüm gerçeği dile getiren Zeno’nun Bilinci, yarıda kalan bir ruhbilimsel çözümlemenin öyküsüdür. Savaşın patlaması endüstri etkinliklerine zorunlu bir kısıtlama getirerek Svevo’nun kendini yazına adayabilmesine olanak yaratır. İtalyan ordusunun Trieste’ye girmesinden dört ay sonra tamamladığı Zeno’nun Bilinci çeyrek yüzyıllık bir aradan sonra 1923’te yayımlanır. Bireyin yalnızlığının ve toplum içindeki iflasının psikolojik incelenmesidir bu roman.

“Öykü fazlasıyla kişiye özel, dolaylı, fazlasıyla ayrıntılı başlar, yavaş yavaş Zeno’nun kişiliği, ruh yapısının gelişmesi, olaylarla etkileşimi izlenir. Anlatım yer yer beklenmedik genellemelerle özel koşulların sonucu olan öznel düzlemden, insanoğlunun varoluş koşullarını içeren evrensel düzleme kaydırılır. Bu koşullar sağlıklı mıdır, değil midir? Sorun budur. Yaşam düpedüz bir hastalık mıdır ya da hastalık sanılan şey yaşamın kendisi midir? Nedir Zeno’nun çözümsüz hastalığı? “Yaşama illeti” mi? Zeno geçmişine eğilir, ömrü boyunca illetinden kurtulmaya çabalarken başvurduğu birbirinden zavallıca bin bir çareyi incecik, zehir gibi bir alayla sıralar. Ve sonunda iyileşir… mi acaba?”
Neyyire Gül Işık

thumbnail
Önerilen Yazı
Zeno’nun Bilinci Hayranlarına 12 Kitap Önerisi
zeno’nun bilinci
tatar çölü hayranlarına 12 kitap önerisi 17

Surların İçinde

Yazar: Italo Svevo
Çevirmen: Neyyire Gül Işık
Yayınevi: Yapı Kredi Yayınları
Sayfa Sayısı: 488

Aşk ve özgürlük üzerine beş Ferrara öyküsü

İtalya’nın en önemli yazarlarından Giorgio Bassani, “Surların Dışında – Beş Ferrara Öyküsü” ile 1956 yılında İtalya’nın önemli ödüllerinden Strega Ödülü’nü aldı. Çocukluğunu ve gençliğini geçirdiği, faşizmin koyu perdesi altında bütün halkın simgesi olarak yükselen Ferrara’yı mekân olarak kullandığı bu öykülerinde yazar, çağının meselelerini bireylerin hayatları üzerinden anlattı.

Yapı Kredi Yayınları daha önce önemli kitaplarını Neyyire Gül Işık ve Yelda Gürlek’in çevirileriyle yayımladığı Giorgio Bassani’nin “Surların İçinde – Beş Ferrara Öyküsü” adlı bu yeni eserini de Leyla Tonguç Basmacı’nın çevirisiyle Türkçeye kazandırdı.

“Daha yeni başlayan savaş kim bilir ne kadar süreceğinden, artık harekete geçmiş olan kapan ne şekilde olursa olsun kaçmayı imkânsız kıldığından, izlenebilecek tek yolun, herkesi ama herkesi umuttan yoksun bir geleceğe götüren yol olduğu besbelli olduğundan, en iyisi, en azından merhametten ve tevazudan, yol arkadaşlarına bakıp mastürbasyon yapan müebbetlikler gibi kendilerini gönüllü olarak tek başına hayallere, boş zaman meşgalelerine, zavallı, sefil hezeyanlara adamaya devam etmekti.”

surların i̇çinde
tatar çölü hayranlarına 12 kitap önerisi 18

İsa Bu Köye Uğramadı

Yazar: Carlo Levi
Çevirmen: Güzin Molo
Yayınevi: Aylak Adam
Sayfa Sayısı: 312

Bazı hikâyeler vardır, yaşadığımız hiçbir şeyin sadece bize özgü olmadığını, evrensel deneyimler olduğunu çok net anlatır. Carlo Levi, faşizm karşıtlığından dolayı sürgün edildiği Güney İtalya’daki bir köyde başına gelenleri, köylülerin çektiği yoksulluğu ve kurtulamadıkları önyargıları incelikli bir dille anlatıyor.

Türkiye’de Yakup Kadri Karaosmanoğlu’nun Yaban, Rusya’da Mihail Şolohov’un Uyandırılmış Toprak romanlarında okuduğunuz köylüye benzer saflığı, yoksunluğu ve yabancıya karşı önyargıyı İtalyan köylüsünde de gördüğünüz zaman, konunun coğrafyayla sınırlı olmadığını anlayabilirsiniz. İsa Bu Köye Uğramadı’da Levi’nin kendi yaşantısından yola çıkarak anlattıklarını şaşkınlıkla okuyacak; o zamandan bu yana neredeyse hiçbir şeyin değişmediğini fark edeceksiniz.

i̇sa bu köye uğramadı
tatar çölü hayranlarına 12 kitap önerisi 19

Hadrianus’un Anıları

Yazar: Marguerite Yourcenar
Çevirmen: Nili Bilkur
Yayınevi: Helikopter
Sayfa Sayısı: 200

Bir imparator. Öyle sıradan biri de değil. Hadrianus. Edirne’yi kuran adam. Londra’daki son sergide, British Museum’da, Türkiye’deki Sagalassus yani Burdur’un Ağlasun ilçesindeki kazılarda çıkan bir heykeli de sergilendi. Sadece ayağı 80 santimetre idi. Anlayın. Büyük imparator.

Ama ben bu büyük imparatorların nasıl adamlar olduğunu hep merak etmişimdir. Düşünsenize, dünyanın en büyük gücü elinizde. Ne yaparsınız? Kendinizi kaybedip, hubris’e, yani çılgınlığa mı kapılırsınız, yoksa, ne yaparsınız? Tek lafınızla adamların kaybolabildiği, keyif için şehir yaktığınız, herkesin ayağınıza kapandığı dönemlerden söz ediyorum. Hayâl etmesi bile bana zor gelirken, işte çıkıyor biri, mesela Yourcenar, kalakalmış tüm tarihsel belgeleri, bilgileri didik didik ediyor ve bir roman yazıyor. Elbette, Hadrianus bu değil. Bu, Yourcenar’ın Hadrianus’u.

Ve işte görkem de burada başlıyor: Bir imparatorun günlük çilelerini, acılarını, düşüncelerini düşünmeye çalışan bir yazara eşlik ediyorsunuz. Stoacı felsefe izi var mı? Belki. Hele de Hadrianus’tan sonra imparator olacak olan, ve romanın bir mektup gibi kendisine yazıldığı Marcus Aurelius’un Anılar’ını düşünürsek. Okuyun, imparator neye benzermiş, bir düşünün derim.
LY

hadrianus'un anıları
tatar çölü hayranlarına 12 kitap önerisi 20

Baykuşun Günü

Yazar: Leonardo Sciascia
Çevirmen: Dumrul Cemgil
Yayınevi: Can Yayınları
Sayfa Sayısı: 123

Yüzbaşıya göre, bütün bunlar, Sicilyalıların bilincinde ailenin halen tek yaşayan kurum oluşundan kaynaklanıyordu; ama bu canlılık duygusal ve doğal bir birleşmeden çok, dramatik, yasal bir anlaşma gibiydi. Aile, Sicilya’nın devletidir. Bizim için devlet olan kurum onun anlayışının dışında kalır; Sicilyalı için devlet, zorla gerçekleştirilmiş olaylardan oluşan bir birlik ve vergiyi, askerliği, savaşı, jandarmaları icat eden kurumdur. Aile kurumunda, Sicilyalı, kendi doğal ve trajik yalnızlığını aşarak, aldatmacalı bir anlaşma ile kurulmuş bir evliliğe ve beraber yaşama uyar. Aile ile devlet arasındaki sınırı aşmayı ondan istemek güç olacakır. Devlet kavramından hoşlanacak veya iktidara gelerek hükümeti idare edecektir; ama yine de yaşantısının son ve kesin şekli aile olacaktır ki, zafer yolu yalnızlığa giden en kısa yolu sağlayacaktır ona.

baykuşun günü
tatar çölü hayranlarına 12 kitap önerisi 21

Biri, Hiçbiri, Binlercesi

Yazar: Luigi Pirandello
Çevirmen: Fuat Sevimay
Yayınevi: İthaki Yayınları
Sayfa Sayısı: 248

Her şey adamın aynaya bakıp da ters giden bir şey olduğunu fark etmesiyle başladı. Karısının da belirttiği üzere burnu bir parça yamuktu. Dahası iş orada bitmiyordu, şimdi kendini en baştan var etmesi, bunun için de şöyle bir kendine yabancılaşıp uzaktan bakması gerekiyordu bu yabancıya. Bu istemsiz keşfi sonrasında rahat hayatı bir anda altüst olan Vitangelo Moscarda içinde barındırdığı diğer benliklerin peşinde ne mizahtan ne de dramdan yoksun bir maceraya atıverdi kendini.

Nobelli yazar Pirandello’nun yazması uzun yıllarını alan şaheseri Biri, Hiçbiri, Binlercesi önyargılar üzerinde yükselen toplumda bireyin bağımsız bir kimliğe, özgürlüğüne kavuşması üzerine, yanılsamalarla dolu bir anlatı.

“Yirminci yüzyılda üç yazar huzursuzluğumuzu, acılarımızı ve korkularımızı en iyi şekilde dile getirdi. Bunlar Pirandello, Kafka ve Borges’tir.”
Leonardo Sciascia

biri, hiçbiri, binlercesi
tatar çölü hayranlarına 12 kitap önerisi 22

Yaşlılık

Yazar: Italo Svevo
Çevirmen: Fuat Sevimay
Yayınevi: İthaki Yayınları
Sayfa Sayısı: 256

Italo Calvino, Cesare Pavese ve Umberto Eco gibi yazarlarla birlikte İtalya’nın dünya edebiyatına kazandırdığı en önemli yazarlardan sayılan, James Joyce’un en sevdiği yazar ve yakın dostu Italo Svevo Yaşlılık’ta yirminci yüzyıl insanının kıskançlık, ihtiras ve umutsuzluk dolu kendi küçük dünyasını mükemmel biçimde resmediyor.

Kısa süre önce umut vaat eden bir yazarken artık kırklarına yaklaşan, sıkıcı bir masabaşı çalışanı olan Emilio’nun hayatı, genç ve güzel Angiolina’yla tanışınca değişir. Başta gönül eğlendirme gibi başlayan ilişkileri zaman geçtikçe Emilio’nun hayatını altüst edecek, onu arkadaşlarından ve ailesinden uzaklaştıracak umutsuz ve dipsiz bir aşka dönüşecektir.

Yaşlılık, kara komedi ile realizmi kusursuzca buluşturan bir “beceriksiz adam” anlatısı.

“Proust, Joyce ve Kafka’yla birlikte yirminci yüzyılın dört eşsiz yazarından biri.”
André Aciman

yaşlılık
tatar çölü hayranlarına 12 kitap önerisi 23

Leopar

Yazar: Giuseppe Tomasi Di Lamped
Çevirmen: Semin Sayıt
Yayınevi: Can Yayınları
Sayfa Sayısı: 280

Bazı eleştirmenler, “Leopar”ın yalnız İtalyan değil, dünya edebiyatının bir başyapıtı, 20. yüzyılın en önemli romanlarından biri olduğunu ileri sürer.

Roman, Sicilya’da Bourbon Krallığının çöküş yıllarında soylu bir ailenin, özellikle de ailenin reisi Prens Fabrizio Salina’nın yaşamöyküsünü anlatır. 70 yaşına gelmiş, ilginç özellikleri ve uğraşları olan Fabrizio Salina, soylulara özgü dünyanın çöküşüyle birlikte yavaş yavaş ilerleyen kendi çöküşünü de hüzünle yaşar. Israrla sürdürdüğü geleneklerin, içine kapandığı görkemli dünyayı oluşturan öğelerin sessizce kayıp gittiğini, dönüşü olmayan sonun yaklaşmakta olduğunu gözler. Ne var ki, arkadan cıvıl cıvıl bir kuşak gelmekte, onun vaktiyle yaşadığı tüm duyguları, tüm heyecanları başka bir dekor içinde, başka koşullar altında onlar da tüm yoğunluğuyla yaşamaktadır. Bir yolculuk sırasında rahatsızlanarak, denize bakan bir otel odasında, dinlenmeye çekilen Prens, mumun, alevinin sönmek üzere olduğunu sezinler. Hayatının muhasebesini yapar ve “Her şeyin olduğu gibi kalmasını istiyorsak, her şeyi değiştirmeliyiz,” diye düşünür.

leopar
tatar çölü hayranlarına 12 kitap önerisi 24

Arturo’nun Adası

Yazar: Elsa Morante
Çevirmen: Şadan Karadeniz
Yayınevi: Can Yayınları
Sayfa Sayısı: 404

Türkiyeli okurlar, İtalyan romancı, öykücü ve şair Elsa Morante’yi dilimize Tarih Devam Ediyor adıyla çevrilen La Storia adlı romanıyla sevmişlerdi. Morante’nin La Storia’dan daha önce kaleme aldığı Arturo’nun Adası, bir delikanlının düşlerle yüklü çocukluk çağından acılar ve düş kırıklıklarıyla dolu yetişkinliğe geçişini ele alır. Arturo’nun Adası, son derece lirik anlatımı ve gerçekçi ayrıntılarla gerçek dışı bir atmosferi ustalıkla kaynaştırabilmesiyle dikkati çeker. Arturo’nun Adası’nı, daha önce yazarın Endülüs Şalı adlı öykü kitabını da dilimize kazandırmış olan Şadan Karadeniz’in Türkçesiyle sunuyoruz. Karadeniz’in deyişiyle, “Duygulu, coşkulu, ama duyguları ve coşkusunu ölçülü bir şiirin tartısında dengeleyen bir yazar” olan Morante’nin bu romanı, yapayalnız büyüyen Arturo’nun dokunaklı öyküsünü anlatır. Okur, Arturo’nun dünyasında umarsız bir ilkgençliğin tüm düşleri ve düş kırıklıklarını yaşar.

arturo'nun adası
tatar çölü hayranlarına 12 kitap önerisi 25

Sirte Kıyısı

Yazar: Julien Gracq
Çevirmen: Aykut Derman
Yayınevi: Sel Yayınları
Sayfa Sayısı: 310

İki düş-ülke arasında yüzyıllardır süregelen alegorik bir savaş ve ülkeleri birbirinden ayıran, her an köpürmeye namzet bir deniz…

İlan edilmiş ancak belirsizliklere gebe mütereddit bir ateşkes neticesinde çöken durgunluğun özümsenişinin, bir gözlem kulesinin heybetli suskunluğunun seyridir Sirte Kıyısı.

Yayınlandığı yıl Julien Gracq’a reddedeceği Goncourt Ödülü’nü kazandıran bu lirik ve gerçeküstü anlatı, edebiyat otoritelerince İtalyan edebiyatının başyapıtlarından Dino Buzzati’nin Tatar Çölü ile paralel bir okumaya tabi tutulurken; olay örgüsünü buhuruyla kaplayan sessiz atmosfer ve tedirgin bekleyiş; egzotikle sıradanın, uygarla barbarın, duyguyla aklın çelişkisinin “büyülü tarihsel” bir izdüşümünü yaratıyor.

sirte kıyısı
tatar çölü hayranlarına 12 kitap önerisi 26

Fontamara

Yazar: Ignazio Silone
Çevirmen: Sabahattin Ali
Yayınevi: Kor Kitap
Sayfa Sayısı: 192

Eski bir İtalyan kasabası olan Fontamara, faşizmin yeniden iktidarda vücut bulduğu dönemi, içinde yaşayan yoksul köylüler ve küçük toprak sahipleri üzerinden anlatıyor.

Fontamara’da ilk olarak elektrikler gider, sonra da en önemli kaynakları olan suları tehlikeye girer. Köylüler, yaşamda değişmeyenin değişen parçalarıdır. Bu insanların tek istedikleri de daha refah bir hayat sürmek ve sorunları karşısında seslerini yetkili birilerine duyurmak. Fakat hangi yolu denerlerse denesinler köylülerin karşısına kulağı sağır, gözü kör muhataplar çıkar. Hiçbiri yetmezmiş gibi hayatları boyunca duymadıkları o kelimelerle suçlanırlar:

“Komünist, Asi, Anarşist ve Serkeş!”

İtalyan yazar Ignazio Silone’un gençlik yıllarında şahit olduğu olayları, gerçekliğinden koparmadan ve alaylı bir dille anlattığı Fontamara, faşist bir yönetime maruz kalmış insanların çaresizlik ve umutsuzluğa karşı başkaldırış hikâyelerini bizlere sunar.

‘Peki ama, neden korkuyorlar?’ ‘Neden olduğunu kimse bilmiyor. Sadece korkudan…’

“Faşizmi bizlere sergilemek için Sabahattin Bey’in cıvıl cıvıl gözleriyle, sekmez sezgisiyle seçtiği bu kitap, zaten mütegallibe sultası altında inleyen bir köylülüğün faşizmden de nasibini alınca nasıl direnç bilincini devşirdiğini anlatır. Sabahattin Bey örnek bir çeviri çıkarmıştır ortaya, her yapıtında olduğu gibi Fontamara’da da tam bir usta vardır önümüzde. Ey sevgili usta, toprağın memleket topraklarınca bol olsun…”
Can Yücel

fontamara
tatar çölü hayranlarına 12 kitap önerisi 27

E-Bülten Abonesi Olun

En yeni içeriklerimizden ilk sizin haberiniz olsun!

İstenmeyen posta göndermiyoruz! Gizlilik politikamızda daha fazlasını okuyun.
Lütfen spam klasörünü kontrol edip güvenli olarak işaretleyin.

Bültenimize Katılın

Hemen ücretsiz üye olun ve yeni güncellemelerden haberdar olan ilk kişi olun.

Yazar Hakkında

2017 yılının Aralık ayında kurulan ve farkındalık yaratmak amacıyla gönüllülerin oluşturduğu bir topluluk.

Yorumunuzu Bekliyoruz