1. Ana Sayfa
  2. Benzer Kitaplar

Amerikan Tanrıları Hayranlarına 9 Kitap Önerisi

Amerikan Tanrıları Hayranlarına 9 Kitap Önerisi

Amerikan Tanrıları kitabı. Gölge son üç yılını hapishanede geçirmiştir ve tahliyesine iki gün kala karısının ölüm haberini alır. Cenazeye katılmak için uçağa biner. Yanına en masum tanımla “esrarengiz” denilebilecek Bay Çarşamba oturur. Bundan sonra hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır.

Amerikan Tanrıları

Yazar: Neil Gaiman
Çevirmen: Niran Elçi
Yayınevi: İthaki Yayınları
Sayfa Sayısı: 712

Gölge son üç yılını hapishanede geçirmiştir ve tahliyesine iki gün kala karısının ölüm haberini alır. Cenazeye katılmak için uçağa biner. Yanına en masum tanımla “esrarengiz” denilebilecek Bay Çarşamba oturur. Bundan sonra hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır.

“Artık Gölge on yaş daha yaşlı. Amerika da öyle. Ve Tanrılar beklemede.”

thumbnail
Önerilen Yazı
KİTAP SERİSİ: NEIL GAIMAN – AMERİKAN TANRILARI
amerikan tanrıları
amerikan tanrıları hayranlarına 9 kitap önerisi 13

Vadinin Hükümdarı

Yazar: Neil Gaiman
Çevirmen: Zeynep Heyzen Ateş
Yayınevi: İthaki Yayınları
Sayfa Sayısı: 80

Neil Gaiman’ın Locus adayı uzun öyküsü Vadinin Hükümdarı, Amerikan Tanrıları’nın iki sene sonrasını anlatıp kült romanın geleneğini devam ettiriyor. Daha önce Kırılgan Şeyler adlı öykü derlemesinde de yayımlanan eser, Amerikan Tanrıları için bir son ve Gölge için yeni bir başlangıç niteliğinde.

Amerikan Tanrıları’ndaki olaylar çözüme kavuşalı ve Gölge, Amerika’yı terk edeli neredeyse iki yıl olmuştur. Artık alıştığı üzere, uykuları huzursuz edici kâbuslarla bölünür ve geceler giderek daha tehlikeli olmaya başlar. Yaşadıklarının etkisini atlatamamış olmasından dolayı eve dönüp dönmemeyi pek de umursamaz. Gökyüzünün soluk beyaz ve ulaşılmaz olduğu İskoçya’nın tepelerinde görkemli ve şatafatlı bir toplaşma olmak üzeredir ve vadinin tam ortasındaki gizemli bir evdeki buluşmaya Gölge de yine gizemli bir adam tarafından davet edilir. Canavarlarla insanlar arasında binlerce yıldır süren bir çatışmanın tam ortasında artık o vardır…

vadinin hükümdarı
amerikan tanrıları hayranlarına 9 kitap önerisi 14

Son Çağrı

Yazar: Tim Powers
Çevirmen: Zeynep Heyzen Ateş
Yayınevi: Alfa Yayınları
Sayfa Sayısı: 680

Las Vegas olarak bilinen büyüleyici yeraltı dünyasında geçen Son Çağrı, tek gözlü bir kumarbazın öyküsünü anlatıyor.
 
Uzun zamandır pokerde adamakıllı bir şey kazanamamıştır ve şimdi ruhunu geri kazanabilmek için en büyük riskleri göze almak zorundadır.

“Bir kara film kadar heyecanlı.”

Tom Robbins

“Baş döndürücü bir başyapıt.”

USA Today

“Şaşırtıcı… ürkütücü… Okur inanılır karakterleri ve derinlikli arkaplanıyla her sözcüğünden zevk alacak.”

Washington Post Book World
son çağrı
amerikan tanrıları hayranlarına 9 kitap önerisi 15

Bir Canavarın Anatomisi

Yazar: China Mieville
Çevirmen: Mehtap Gün Ayral
Yayınevi: Yordam Kitap
Sayfa Sayısı: 512

Londra Doğal Tarih Müzesi’ndeki Darwin Merkezi’nde, uzman olarak çalışan Billy Harrow, merkezin en değerli, nadide türü olan Architeuthis dux’u -bilinen adıyla Dev Mürekkep Balığı’nı- tanıtma amaçlı bir müze turu yapmaktadır. Ancak Billy’nin turu, Dev Mürekkep Balığı’nın aniden, akıllara durgunluk vererek sırra kadem basmasıyla, beklenmedik biçimde yön değiştirir. Çok geçmeden bu olay, varlığı bugüne kadar görmezden gelinmiş gizemli ve etkili güçlerin ölümüne mücadelesini gün yüzüne çıkartır. 

İnsanlığın varoluşundan bile eskilere dayanan, Dev Mürekkep Balığı’na tapanların tarikatı: Tanrı Kraken Kilisesi; Zavallı kurbanlarının derisine mürekkep olarak nüfuz eden acımasız bir yeraltı dünyası lideri: Dövme; Londra’nın, büyücülükle mücadele eden başarılı birimi: KTSB; Yardımcı ruhlar sendikasının, Eski Mısır’dan kopup gelmiş bir ruh olan lideri: Wati; Ölümünden sonra da var olmaya devam eden, Londra’nın en büyük büyücüsü Grisamentum; Ezelden beri var olan bir adam ve bir çocuğun bir araya gelerek oluşturduğu dehşet verici ve karizmatik, şeytani ikili: Goss ve Subby…

Fantastik edebiyat alanının en saygın ödülü olarak kabul edilen Arthur C. Clarke ödülünü üç kez kazanan tek yazar olan China Miéville, Kraken’de garip, karanlık, ürkütücü bir kent öyküsü anlatıyor. Kraken’deki Londra, suçluların, polislerin, tarikat üyelerinin, büyücülerin ve kâhinlerin, yaklaşan sonun gölgesinde mücadele ettiği, efsane ve büyülerin gizemli sularında yüzen tekinsiz bir metropol olarak karşımıza çıkıyor.

bir canavarın anatomisi
amerikan tanrıları hayranlarına 9 kitap önerisi 16

Kutsanma Ayini

Yazar: Clive Barker
Çevirmen: Dost Körpe
Yayınevi: Oğlak Yayınları
Sayfa Sayısı: 568

Will Rabjohns her şeye sahipti: Yakışıklıydı… Zengindi… Dünyanın en ünlü doğal hayat fotoğrafçısı olarak saygı görüyordu. Ama Will, aynı zamanda hayaletlerle boğuşan bir adamdı. Bir yandan hayatını sanatı için tehlikeye atarak, vahşi doğanın saf tragedyası ile acımasılığını fotoğraflarında yakalıyordu. Bir yandan da doğa dışı/üstü yaratıklara karşı ayakta kalmaya çalışıyordu. Bir insanın kişisel erotizmini, doğaüstü alanlara kadar yansıtan bir mücadelenin de yanı sıra…

Will Rabjohns, bir kutup ayısının pençelerinde ağır yaralanarak girdiği komada çocukluğunun merkezi olan bir anıyı yeniden yaşar. Ona doğanın kalbinde yatan gizemi gösteren eski ve korkunç güçlerle yeniden buluşur. Ve eğer uyanırsa geçmişindeki karanlıkla yüzleşmeyi gerektiğini anlar. Bu savaşı yalnızca kendi ruhu için değil, bütün bir gezegenin ve yaşayan her canlının ruhu için vermesi gerekecektir.

“Nefes kesici… Günümüz kurgu edebiyatının en başta gelen yazarı”

Locus

“Clive Barker, çoğumuzun hayal etmeye bile cesaret edemeyeceği korkular hakkında yazıyor.”

Rampsey Campbell
kutsanma ayini
amerikan tanrıları hayranlarına 9 kitap önerisi 17

Kral Fare

Yazar: China Mieville
Çevirmen: Güler Siper
Yayınevi: Yordam Kitap
Sayfa Sayısı: 320

Fantastik edebiyat, bilim kurgu ya da kendi ifadesiyle “tuhaf kurgu” edebiyatının saygın isimlerinden China Miéville’in ilk romanı Kral Fare…

Efsaneler, masallar, fareli köyün kavalcıları, kent hikâyeleri, ütopya/distopya ve tekno müziğin çılgın ritimleri bir arada! Londra’nın karanlıklarında bir şeyler kıpırdanmaya başlıyor en başta. Kan ve tuğla tozuyla kendi alanının sınırlarını belirlemeye başlıyor sonra. Birileri, Saul’ün babasını öldürüyor ve suçunun cezasını çekmeyi Saul’e bırakıyor. Ancak kentin atıkları arasından çıkan bir gölge, cezaevindeki hücresine gizlice girerek Saul’ü özgürlüğüne kavuşturuyor. İşte bu gölgenin adı Kral Fare.
Londra’nın görünen yüzünün arkasındaki gece dünyasında, kanalizasyonlarda ve varoşlarda, kokuşmuş mekânlarda dolaşarak, Saul, gerçek kişiliğini bulmak zorunda. Garip cinayetler şehrin üzerine bir lanet gibi çöküyor. Gizemli güçler bir gösteriye hazırlanıyor. Arka planda, arka sokaklarda gümbürdeyen davul ve bas. Saul tuhaf mirasıyla yüzleşiyor; Güney Londra’nın tehlikeli bölgelerinde, karanlığın göbeğinde, teknocu/jungle’cı kitlenin toplanma mekânlarında…

“Çarpıtılmış şehir efsanesi ile çağdaş gotik dehşetin ilginç bir karışımı olan Kral Fare, Miéville’i göz ardı edilemeyecek bir yazar olarak tanımamızı sağlıyor.”

The Times

“China Miéville, İngiliz fantezisinde yeni ve şaşırtıcı bir ses. Hem eski hem de şehrin geleceğinin bir parçası olan Jungle Londra’sı için yeni bir dil yaratıyor.”

Christopher Fowler

“Kral Fare bizi peri masallarındaki bahçelerden çıkarıp kanalizasyonlara götürüyor… Heyecan dolu olağanüstü bir roman. Dili şakıyor, düşünceler özgün ve sürükleyici… Sonsuz bir zevk.”

Charles De Lint
kral fare
amerikan tanrıları hayranlarına 9 kitap önerisi 18

Ruhun Uzun Karanlık Çay Saati

Yazar: Douglas Adams
Çevirmen: İrem Kutluk
Yayınevi: Alfa Yayınları
Sayfa Sayısı: 316

Havaalanında ansızın bir alev topu haline gelip yok olan bilet bankosu, kopuk kafası Sıcak Patates isimli bir plağın üzerinde dönüp duran adam, nereden geldiği belirsiz bir kola makinesi, Oslo uçağına binmeye çalışan bir tanrı, başa bela olan bir kartal, tren istasyonunda birdenbire kaybolan yüzlerce insan… Bu kez olaylara tanrıların da karıştığı kusursuz bir kaos ortamındayız. Tam da Dirk Gently’nin sevdiği gibi!

Holistik Dedektiflik Bürosu’nun sıradışı dedektifi Dirk Gently’nin yine en az kendisi kadar sıradışı bu macerasında, birbiriyle bağlantısız görünen bir dizi garip olayın, holistikliğe yaraşır biçimde bağlanmasına keyifle, merakla ve şaşkınlıkla tanık olacaksınız…

ruhun uzun karanlık çay saati
amerikan tanrıları hayranlarına 9 kitap önerisi 19

Piramitler

Yazar: Terry Pratchett
Çevirmen: Niran Elçi
Yayınevi: Delidolu
Sayfa Sayısı: 336

“Zaman, başka her yerde akıp geçiyor olabilir ama burada değil. Burada kar gibi birikiyor. Piramitler bizi yavaşlatıyor sanki. Burada yarın, tekrar ısıtılmış dün gibi.”

Yakın geçmişte, sonsuzluğun büyülü evrenine uğurladığımız Sir Terry Pratchett’ın, dünya çapında 85 milyonun üzerinde satan 41 kitaplık, kültleşmiş “DiskDünya” serisi, Büyünün Rengi, Fantastik Işık, Eşit Haklar, Mort, Hasbüyü ve Ucube Kocakarılar’ın ardından Piramitler ile devam ediyor.

Niran Elçi’nin pürüzsüz Türkçesi ve Delidolu’nun özenli baskısıyla okurlarının beğenisine sunulan efsane dizinin yedinci kitabında, DiskDünya’nın muhtelif kadim krallıklarından Djelibeybi’nin tarih boyu inşa ettiği piramitler ülkenin ekonomisini altüst ediyor. Ve kötü niyetli bir başvezir, tüm gidişatı mahvediyor. Tanrılar ise, inanılan şeyler olmaktan bıkıp gerçek varlıklara dönüşüyor ve yeryüzüne iniyor!

Djelibeybi, DiskDünya’daki krallıkların en görkemlisi değil belki ama kesinlikle en eskisi. O kadar eski ki; üstündeki zaman toz kokuyor. Krallığın genç ve hevessiz firavunu Teppic ise, kendisini Antik Mısır’dan Yunan uygarlığına, Truva Savaşı’ndan dâhi matematikçi çöl develerine uzanan; engin ve akla hayale sığmayacak bir maceranın tam ortasında buluyor. Neyse ki suikastçılık zanaatı, işine bir hayli yarayacak.

Terry Pratchett, Piramitler’de mizahın dozunu iyice yükselterek, satırları arasında kaybolma vaadi veriyor; tabii altınızda yaşlı bir deve ve çöl toprağı yoksa.

DiskDünya serisi, hayalgücünün sınırlarını zorlayan kurgusunun yanı sıra kuantum fiziğinden sanayi devrimine, popüler kültür klişelerinden edebiyat ve sinema klasiklerine uzanan değişik kültür unsurlarına saygı duruşunda bulunarak gerçek dünyadaki pek çok konuyla dalga geçmesini bilen göz kamaştırıcı bir edebiyat harikası… 

piramitler
amerikan tanrıları hayranlarına 9 kitap önerisi 20

Hanımlar ve Beyler

Yazar: Terry Pratchett
Çevirmen: Niran Elçi
Yayınevi: Delidolu
Sayfa Sayısı: 384

Shakespeare’in eserlerine bolca atıfta bulunan Hanımlar ve Beyler, Lancre Krallığı’nın üç ünlü cadısının elflerle mücadelesini konu ediniyor.

Lancre Krallığı’nda üç cadı yaşar: Biri uzun boylu, aksi ve koca burunludur; diğeri tek dişi kalmış yuvarlak ve rahat bir yastık gibidir; sonuncusuysa genç, duygusal ve oldukça… eh, duygusaldır. Ve şimdi, bu duygusal cadının düğününün arifesinde, fazlasıyla haşin olaylar gerçekleşmek üzere; zira düğün listesinde, davetsiz misafirler var: elfler. Fakat bu elfler, gerçek elfler. Uzun kulaklı, güzel güzel göz süzen, çekici varlıklar değil; kötücül, manipülatif, tahakkümsever… Ve onlarla mücadele etmek için, zihninizin açık olması şart!

Başta Bir Yaz Gecesi Rüyası olmak üzere Shakespeare’in ölümsüz eserlerine bolca atıfta bulunarak teatral ve epik bir macera sunan Hanımlar ve Beyler, Terry Pratchett’ın mizahtan beslenen komik anlatımıyla yoluna kaldığı yerden devam ediyor.

“Ölmeyen şey yaşayamaz. Yaşamayan şey değişemez. Ve değişemeyen şey, öğrenemez…”

“Komedi, romantizm, merak, aksiyon ve hatta dehşet!.. Hanımlar ve Beyler, DiskDünya’nın en ‘soylu’ kitaplarından biri…”

hanımlar ve beyler
amerikan tanrıları hayranlarına 9 kitap önerisi 21

Neuromancer

Yazar: William Gibson
Çevirmen: Sergül Oğur
Yayınevi: Altıkırkbeş Basın Yayın
Sayfa Sayısı: 380

Nebula, Hugo ve Phillip K. Dick

William Gibson yazdığı bilim kurgu romanları ile tanınır. Siber punk akımının babası olarak bilinen Gibson’ın ilk romanı Neuromancer, yayınlandığı 1984 yılından bu yana, tüm dünyada 6.5 milyonun üzerinde satmıştır.

Gibson Güney Carolina’nın Conway şehrinde dünyaya geldi. 1968 yılında Vietnam Savaşı’na katılmayı reddederek bir süreliğine Kanada’ya yerleşti. 1972 yılından bu yana, bilim kurgu kitaplarını yazmaya başladığı Vancouver şehrinde yaşamaktadır. İlk çalışmaları sibernetik ve siber uzay teknolojilerinin gelecekte insan ırkı üzerindeki muhtemel etkilerini konu almıştır. 80?li yıllarda kaleme aldığı kurguları daha çok soğuk ve kasvetli bir etki bırakmaktadır. İlk romanı Neuromancer üç büyük bilim kurgu ödülüne layık görülmüştür.

Yıllar geçtikçe Gibson kendisini meşhur eden kötümser kurgularından gittikçe uzaklaşmış, romanlarını olaydan olaya atlayan bir şekilde yazmak yerine, realist bir tutum benimseyerek, süreklilik gösteren ve daha hikâyesel bir tarzda yazmıştır. Bununla birlikte romanlarında, değişen teknolojinin, özellikle olumsuz sosyal etkilerini vurgulamaya devam etmiştir.

thumbnail
Önerilen Yazı
KİTAP SERİSİ: WILLIAM GIBSON – SPRAWL
neuromancer
amerikan tanrıları hayranlarına 9 kitap önerisi 22

E-Bülten Abonesi Olun

En yeni içeriklerimizden ilk sizin haberiniz olsun!

İstenmeyen posta göndermiyoruz! Gizlilik politikamızda daha fazlasını okuyun.
Lütfen spam klasörünü kontrol edip güvenli olarak işaretleyin.

Bültenimize Katılın

Hemen ücretsiz üye olun ve yeni güncellemelerden haberdar olan ilk kişi olun.

Yazar Hakkında

2017 yılının Aralık ayında kurulan ve farkındalık yaratmak amacıyla gönüllülerin oluşturduğu bir topluluk.