Alice In Borderland dizisinde hiçbir amacı olmayan bir bilgisayar tutkunu ile 2 arkadaşı kendilerini birden paralel evrendeki Tokyo’da bulur. Tokyo’nun bu halinde hayatta kalabilmek için birbirinden acımasız bir dizi oyun oynamak zorundadırlar.
Alice In Borderland Kitap Listesi
Ölüm Oyunu
Yazar: Koushin Takami
Çevirmen: Müge Kocaman Özçelik
Yayınevi: Pegasus
Sayfa Sayısı: 624
Varoluş ile vicdanın mücadelesi: Bir adaya hapsedilmiş 21 kız ve 21 erkek öğrenci. Şiddet dolu, kâbus gibi bir oyun.
Onlarca silah, psikolojik bir savaş ve tek bir kazanan…
Totaliter Büyük Doğu Asya Cumhuriyeti, halkı baskı altında tutmak için her sene acımasız bir askerî program düzenlemektedir. Bu doğrultuda ıssız bir adaya götürülen lise öğrencilerine rastgele silahlar verilmekte ve kuralları çiğnediklerinde patlayan tasmalarla, geriye tek kişi kalana kadar birbirleriyle mücadele etmeleri beklenmektedir…
Modern Japon edebiyatının klasikleşmiş eserlerinden sayılan ve aman vermez günümüz dünyasında hayatta kalmanın anlamına dair çok güçlü bir alegori olan Ölüm Oyunu, şiddet kavramını baş döndürücü bir gerilimle işliyor.
“Ölüm Oyunu, delicesine keyifli ve dehşet dolu bir nükte. Belki de başlı başına delicedir.”
Stephen King
“Otomatik Portakal’daki şiddet, Sineklerin Tanrısı’ndaki insan doğasıyla birleşiyor; kalbi dayanmayacaklar okumasın.”
Publishers Weekly
Komplocular
Yazar: Kim Un-su
Çevirmen: S. Göksel Türközü
Yayınevi: Doğan Kitap
Sayfa Sayısı: 336
“Endişelenme. İnsan kolay kolay ölmez. Kafasından vurulup beyninde kurşunla otuz yıl hayatta kalan da var. Cenazeci, tabutun kapağına çivi çakarken dirilen de… Yaşamak, böyle şaşırtıcı, zalim ve iğrenç bir şey!”
Reseng bir çöp kutusunda bulundu, belki de orada doğdu. Seul’de, gizli bir teşkilatın yönettiği bir kütüphanede, kimsenin okumadığı kitapların arasında büyüdü. Bir suikastçı olarak yetiştirildi. Hayatı, komplolar, cinayetler ve kedileri arasında geçiyor. Ama her şey evinin banyosunda bulduğu bombayla değişmek üzere. Hangi komplocu onu öldürmek istiyor?
Kim Un-su’nun kaleme aldığı Komplocular, yükselen Kore edebiyatından gerilim türüne nadide bir dokunuş.
Warcross
Yazar: Marie Lu
Çevirmen: Onur Kınacı Birler
Yayınevi: Yabancı
Sayfa Sayısı: 360
Kime güveneceğinize karar vermek oynayacağınız en büyük kumar olacak.
On yıl önce başlayan bu tutku artık bazıları için gerçekten kaçmak için bir seçenek, bazıları içinse kâr etmek için bir kaynak haline gelmişti. İki yakasını bir araya getirmek için çabalayıp duran Emika Chen bir ödül avcısı olarak çalışıyor, yasadışı olarak bahis oynayan Warcross oyuncularının peşine düşüyordu. Ancak ödül avcılığı kolay bir iş değildi, rekabet fazlaydı ve ayakta kalmak giderek zorlaşıyordu. Kolay para kazanabilmek için Emika bir risk alarak Warcross Şampiyonası’nın açılış oyununu hacklemişti; bir glitch ile oyuna sızarak istemeden de olsa kendisini oyunun ortasında bulmuş ve bir gecede herkesin konuştuğu kişi haline gelmişti.
Tutuklanacağına neredeyse emin olan Emika, oyunun yaratıcısı, genç milyarder Hideo Tanaka’dan bir çağrı aldığında şaşkına dönmüştü: Üstelik kendisine reddedilmesi neredeyse imkânsız bir teklif sunulmuştu. Bir güvenlik sorununu ortaya çıkarabilmek için Hideo’nun bu seneki şampiyonada bir ajana ihtiyacı vardı ve bu iş için Emika’yı istiyordu. Hiç vakit kaybetmeden Tokyo’ya götürülen Emika, kendisini her zaman hayalini kurduğu geleceğin içinde bulmuştu. Fakat kısa süre içinde Warcross evreninin düşündüğünden çok daha tehlikeli olduğunu anlayacaktı…
“Canlı, aksiyon dolu bir adrenalin bombası. Lu karakterlere kalp ve kararlılık verip, akıllıca tasarlanmış bir sınırsız olasılıklar dünyasına salıyor.”
Leigh Bardugo
“Planlarınızı iptal edin çünkü Warcross’u bitirene kadar elinizden düşüremeyeceksiniz. Bağımlılık yapıyor, hızla ilerliyor ve sizi tamamen içine çekiyor. ”
Amie Kaufman
“Marie Lu’nun Warcross’u şimdiye dek okuduğum diğer kitaplarına hiç benzemiyor. Akıllıca yazılmış; renk, aksiyon fışkırıyor ve asla düşmeyen hızlı bir temposu var. Kitabı uçarcasına okudum, kesinlikle muhteşem.”
Sabaa Tahir
İlginizi Çekebilir: Warcross Serisi
Sineklerin Tanrısı
Yazar: William Golding
Çevirmen: Mina Urgan
Yayınevi: İş Bankası Kültür Yayınları
Sayfa Sayısı: 262
”Sineklerin Tanrısı başlangıçta, ıssız bir adaya düşen çocukların serüvenlerini anlatan, küçükler için yazılmış bir öykü, R.M. Ballantyne’ın Mercan Adası’nın çağdaş bir uygulaması sanılabilir. Hatta Golding, kendine özgü buruk alaycılıkla, okuyucunun bu sanısını pekiştirmek istercesine, Sineklerin Tanrısı’nın başlıca iki kişisine Mercan Adası’ndaki çocuklardan aldığı Ralph ve Jack adlarını verir.
Mercan Adası’nda Ballantyne, oldukça duygusal ve biraz da bön bir iyimserlikle, gemileri battıktan sonra Pasifik Okyanusu’nda ıssız bir adaya sığınan üç İngiliz gencinin, Büyük Britanya uygarlığının oldukça başarılı bir küçük örneğini nasıl yeniden kurduklarını anlatır. Golding’in Sineklerin Tanrısı’nda da bir mercan adası ve İngiliz çocuklar vardır. Ama altı ile on iki yaş arasında olan bu çocuklar, gelecekteki atom savaşı sırasında, güvenilir bir yere götürülmek üzere bindikleri uçak bir saldırıya uğradığı için bu mercan adasına düşmüşlerdir. Ve bu mercan adasında olup bitenler, Ballantyne’ın romanında olup bitenlere hiç mi hiç benzememektedir…
Sineklerin Tanrısı’nda gördüğümüz ıssız ada da yeryüzünün cennetlerinden biridir. Çocuklar da bu adanın, okudukları Mercan Adası’na çok benzediğini söylerler. Ne var ki, başla
Tekinsiz
Yazar: Chuck Palahniuk
Çevirmen: Funda Uncu
Yayınevi: Ayrıntı Yayınları
Sayfa Sayısı: 464
“Ortadan kaybolun. Sizi başyapıtınızı yaratmaktan alıkoyan her şeyi geride bırakın. İşinizi, ailenizi ve evinizi; tüm bu sorumluluklarınızı ve dikkatinizi dağıtan şeyleri üç aylığına askıya alın. İşinize tam anlamıyla odaklanmanızı sağlayacak bir ortamda, kafa dengi insanlarla birlikte yaşayın. Katılmaya hak kazananlar için kalacak yer ve yemek bedavadır. Profesyonel bir şair, romancı veya senarist olarak yeni bir gelecek kurma şansını yakalamak için hayatınızın küçük bir bölümüyle kumar oynayın. Çok geç olmadan, hayalini kurduğunuz hayatı yaşayın. Yer çok sınırlıdır.”
Her şey yukarıdaki ilanla başladı. Bunun yazarların inzivası olması gerekiyordu. Güvenli ve huzurlu bir yer olacaktı. Meğer öyle değilmiş. Birbirimize isimler verdik. Leydi Çöpçü, Ajan Fitneci, Aziz Bağırsaksız gibi. Hatalarımıza, suçlarımıza, günahlarımıza istinaden uydurduğumuz isimlerdi bunlar. Anlatacak birbirinden korkunç, kafa karıştıran, mide bulandırıcı hikâyelerimiz vardı. Ancak en korkunç hikâye, bizi bir araya toplayan adamın birer kurbanı olduğumuzu anladığımızda yazılmaya başladı. Ve biz parıltılı “şöhretler” dünyasına kapağı atmak adına tırnak sökmeyi, penis kesmeyi, insan pişirip yemeyi bile göze aldık; ama artık çok geçti…
Ada – Günlük
Yazar: Lynne Matson
Çevirmen: Tuğçe Nida Sevin
Yayınevi: Yabancı
Sayfa Sayısı: 240
Adım Scott Bracken ve bu benim günlüğüm.
Dr. Andrews, iyileşmemdeki ilk adımın, bütün düşüncelerimi kâğıda dökmek olduğunu söylüyor.
Bu çalışmayla gerçekle yanılsama arasındaki farkı ayırt edebilecekmişim.
Bana düşüncelerimin yazıya geçmesinden sonra ‘sapla samanı ayırabileceğimi’ belirtiyor, sanki düşüncelerimi somut kelimelere dönüştürünce birden sihirli bir şekilde şeffaf gerçeklik ve yalan, kurmaca ve kurmaca dışı sütunlarına dönüşeceklermiş gibi.
Yanılıyor.
Çünkü hepsi gerçek.
Her kelimem.
Adım Scott Bracken ve bunların hepsi gerçek.
Labirent: Ölümcül Kaçış
Yazar: James Dashner
Çevirmen: Gizem Yeşildal
Yayınevi: Pegasus
Sayfa Sayısı: 408
Thomas bir asansörde uyandığında hatırlayabildiği tek şey ismidir. Ailesini, evini veya oraya nasıl geldiğini anımsamamaktadır. Zihni bomboştur. Asansörün kapıları açıldığında Thomas kendini Kayran isimli, devasa taş duvarlarla çevrili geniş bir alanda ve burada yaşayan çocukların arasında bulur. Tıpkı Thomas gibi Kayranlılar da oraya neden ve nasıl geldiklerini bilmemektedir. Tek bildikleri çevrelerini saran labirente çıkan taş kapıların her sabah açılıp her akşam kapandığı ve her otuz günde bir aralarına yeni bir çocuk katıldığıdır. Kimse Kayran’da kalmak istemese de kurtulmak imkânsız görünmektedir. Yine de Thomas’ın içinde bir his, çıkış yolu bulabileceğini söylemektedir. Ama bunun için zihninin derinlerinde yatan sırları açığa çıkararak labirentin gizemini çözmesi gerekecektir.
“Açlık Oyunları gibi distopik hikâyeleri sevenler Thomas’la birlikte Kayran’da maceraya sürüklenecekler.”
School Library Journal
“Dashner gizemli, kışkırtıcı, yaratıcı ve sürükleyici bir romanla karşımızda.”
Barnes&Noble
“Akıcı anlatımı, akla gelen sayısız soruyu adım adım cevaplaması ve bitmek bilmeyen gerilimiyle Dashner’ın sürükleyici macerası kaçınılmaz sona doğru ilerlerken sizi merak içinde bırakacak.”
Publishers Weekly