1. Anasayfa
  2. Benzer Kitaplar

Goriot Baba Hayranlarına 15 Kitap Önerisi

Goriot Baba Hayranlarına 15 Kitap Önerisi
0

Goriot Baba Restorasyon dönemi Fransası’na damgasını vuran burjuva hayatının toplumda yarattığı trajediyi gerçekçi bir üslupla resmediyor.

Goriot Baba

Yazar: Honore de Balzac
Çevirmen: Şerif Hulusi
Yayınevi: İletişim Yayıncılık
Sayfa Sayısı: 370

Goriot Baba Restorasyon dönemi Fransası’na damgasını vuran burjuva hayatının toplumda yarattığı trajediyi gerçekçi bir üslupla resmediyor.

Realist romanın en iyi örneklerinden biri kabul edilen Goriot Baba, Balzac’ın “İnsanlık Komedyası” dizisindeki karakterlerin bütünlüğünü sağlayan en önemli eserlerinden biridir. İlk defa 1835’te okurla buluşan roman, ilk bakışta birbirinden hayli farklı görünen ama aslında hepsi burjuva olma hayaliyle hayatlarına yön vermiş üç karakterin yollarını Madam Vauquer’in pansiyonunda kesiştiriyor: Bütün servetini kızlarının başarılı evlilikler yapabilmesi uğruna harcayan ve sonunda damatları tarafından dışlanan Jean-Joachim Goriot, hukuk eğitimi almak için geldiği Paris’te karşılaştığı hayata özenen Rastignac ve hırsına kapılarak ahlâklı insanları kendi çıkarları için manipüle eden Vautrin…

“Vautrin, Rastignac, Birotteau… Ve siz Honoré de Balzac, bağrınızdan yarattığınız bütün karakterlerden daha kahraman, daha sade, daha romantik ve daha şairanesiniz…”
Charles Baudelaire

“Bildiğimiz 19. yüzyıl, büyük ölçüde bir Balzac icadıdır.”
Oscar Wilde

goriot baba
goriot baba hayranlarına 15 kitap önerisi 22

Parma Manastırı

Yazar: Henri Beyle Stendhal
Çevirmen: Ceylan Gürman Şahinkaya
Yayınevi: İletişim Yayıncılık
Sayfa Sayısı: 567

Stendhal’in iki aydan kısa bir süre içinde yazdığı ve Balzac’ın çağın en müthiş Fransız romanı olarak nitelediği Parma Manastırı, aristokrat del Dongo ailesinin ikinci oğlu Fabrizio’nun hikâyesini anlatır. Avusturya adına casusluk eden aşırı muhafazakâr meşru babasından çok Napoléon için savaşan Fransız gayri meşru babasına çekmiş bir çocuk olarak: dik başlı, naif, idealist bir gençtir Fabrizio. Bir yandan da kadınları etkileyen bir yakışıklılığa sahiptir. Hiçbir hazırlığı olmadığı halde, Waterloo Savaşı’nın ortasına atar kendini. Yenilginin ardından İtalya’ya döner. Stendhal’in en önemli eserleri arasında gösterilen Parma Manastırı’nın başkahramanının önce hapishanade, sonra manastırda sıkışan, aşk hikâyeleriyle, saray entrikalarıyla dolu yolculuğu böyle başlar.

“Stendhal bana savaşı anlamayı öğretti. Parma Manastırı’nda Waterloo Savaşı’nı defalarca okumalısınız.”
Tolstoy

“Parma Manastırı sahip olduğumuz en güzel romanlardan bir tanesi.”
Henry James

thumbnail
Önerilen Yazı
Parma Manastırı Hayranlarına 17 Kitap Önerisi
parma manastırı
goriot baba hayranlarına 15 kitap önerisi 23

Duygusal Eğitim

Yazar: Gustave Flaubert
Çevirmen: Cemal Süreya
Yayınevi: İletişim Yayıncılık
Sayfa Sayısı: 536

Flaubert olgunluk dönemi şaheserinde, yerini sanayi toplumuna bırakacak romantik 1848 neslinin kaygılarının ve yiten hayallerinin bir panoramasını çiziyor.

Hukuk öğrencisi genç Frédéric Moreau, Paris’ten taşradaki memleketine döndüğü vapurda karşılaştığı, evli ve kendisinden yaşça büyük Madam Arnoux’yu görür görmez çarpılmıştır. Sosyal ve siyasi devrimlerle sarsılan Paris’in değişmekte olan mozaiğinde yıllar boyunca yolu Madam Arnoux ve dost edindiği tüccar kocasıyla defalarca kesişecek, genç Moreau ömrü boyunca kurtulamadığı bir tutkunun esiri olacaktır. Flaubert’in 1869 yılında kaleme aldığı, ve “akranlarımın ahlâkî tarihi” olarak tasvir ettiği Duygusal Eğitim, Avrupa’nın en çalkantılı dönemlerinden birinde duyarlı ve yetenekli bir gencin hayatını itinayla yaratılmış bir toplumsal resim içerisinde izleyen bir belge niteliğinde.

“Flaubert’in Kent ayaklanmalarına dair tasvirlerinin, savaş yazınını ve romancıların savaşı kaleme alma biçimini sonsuza dek değiştirdiği söylenebilir.”
James Wood

duygusal eğitim
goriot baba hayranlarına 15 kitap önerisi 24

Germinal

Yazar: Emile Zola
Çevirmen: Volkan Yalçıntoklu
Yayınevi: Can Yayınları
Sayfa Sayısı: 616

1860’larda Fransa’nın kuzeyinde maden işçileri, çetin koşullar altında yaşam mücadelesi vermektedir. Çalıştıkları ocaklarda her an iç içe oldukları göçük ya da grizu patlaması tehlikesinin yanı sıra, açlık ve sefaletle boğuşup dururlar. Son çare olarak gördükleri grev onlar için kaçınılmazdır artık. Her şeyi göze almaya hazırdırlar, içlerinde filizlenen umut en büyük destekçileridir. Ne yazık ki direnişleri acımasızca bastırılır. Şimdi geride sadece ölüm, kan, gözyaşı ve yok olan hayaller kalmıştır.

Germinal dünya edebiyat tarihinin en önemli eserlerinden biri. İnsanların çektiği büyük acıyı son derece gerçekçi ve evrensel olduğu kadar etkileyici bir dille de kaleme alan Zola, bu romanıyla adeta bir destan yaratmış.

Her satırında okuru duygudan duyguya sürükleyen, kâh yüreğini burkan, kâh öfkelendiren, kâh umutlandıran, soluk soluğa okunacak bir eser.

thumbnail
Önerilen Yazı
Germinal Hayranlarına 24 Kitap Önerisi
germinal
goriot baba hayranlarına 15 kitap önerisi 25

Bel-Ami

Yazar: Guy De Maupassant
Çevirmen: Can Belge
Yayınevi: İletişim Yayıncılık
Sayfa Sayısı: 382

Bel-Ami Maupassant’ın en önemli romanıdır. Eser, 19. yüzyıl Fransası’nın siyaset hayatını, iktidar ilişkilerini çarpıcı biçimde tasvir ederken, çektiği son derece gerçekçi fotoğrafla bugünün dünyasını da anlatır.

Bel-Ami, dünya edebiyatına öyküleriyle damga vuran Maupassant’ın en başarılı ve ünlü romanıdır. Flaubert’in öğrencisi, Zola’nın çağdaşı ve dostu olan Maupassant, edebiyatta natüralist akımın en önde gelen yazarları arasında sayılır. Maupassant 1885 yılında yayımladığı bu romanda, yer yer taşraya ve Mağrip’e kadar taşan geniş bir tarihî sahne içinde, zengin olma hırsıyla doğduğu köy Canteleu’den ayrılıp Paris’e gelen Duroy’nın, yazarın kendi yaşamıyla da belirgin benzerlikler taşıyan yükseliş hikâyesini anlatıyor.

Maupassant’ın “gizleyerek söylediği” ya da “söylemeyerek açık ettiği” kent hayatının değişmezleri; para, cinsellik ve iktidar üçgeninde gelişen, dönemin Fransası’ndaki siyaset-basın ilişkilerini anlatırken bugünkü durumu da tespit eden, gerçekliğiyle çarpan bir eser…

“Maupassant güldürme becerisine sahip olduğu için sevilirdi; gözyaşları arasında bile varlığı hissedilen derin bir hicvi vardı.”
Emile Zola

bel-ami
goriot baba hayranlarına 15 kitap önerisi 26

Madam Bovary

Yazar: Gustave Flaubert
Çevirmen: Samih Tiryakioğlu
Yayınevi: İletişim Yayıncılık
Sayfa Sayısı: 431

Madam Bovary, 19. yüzyıl Fransız kadınının kıstırılmış hayatını ve iç dünyasını oldukça şeffaf bir şekilde ele alırken, dönemin kadın erkek ilişkilerine de ayna tutan bir başyapıt.

Vasat bir doktorla evlendikten sonra boğucu taşra yaşamı içinde sıkışıp kalan genç ve güzel Madam Bovary, mutsuzluğu bir kader olarak kabul etmeye razı olmaz. Büyük hayalleri, hayattan büyük beklentileri vardır; okuduğu romanlardaki tutkunun ve romantik fantezilerin özlemiyle yaşar ve aradığı ideal aşkı bulmak için çıktığı yolda hiçbir fedakârlıktan kaçınmaz.

Madam Bovary’nin bu mücadelesini ve sürüklendiği çıkmazı anlatan roman, tutkulu bir hikâyenin gerisinde evlilik, cinsellik ve zenginlik kavramlarını sorguluyor. 1857’de ilk kez yayımlandığında büyük yankı uyandıran, toplumun din ve ahlak anlayışını sarstığı gerekçesiyle yasaklanmaya çalışılan Madam Bovary, 19. yüzyıl Fransası’nın ahlak anlayışına ve burjuva değerlerine karşı güçlü bir eleştiridir.

“Şairler nasıl bahara şükran duyuyorsa, romancılar da Flaubert’e öyle şükran duymalıdır. Onunla her şey yeniden başlar.”
James Wood

thumbnail
Önerilen Yazı
Madam Bovary Hayranlarına 27 Kitap Önerisi
madam bovary
goriot baba hayranlarına 15 kitap önerisi 27

Babalar ve Oğullar

Yazar: İvan Sergeyeviç Turgenyev
Çevirmen: Leyla Soykut
Yayınevi: İletişim Yayıncılık
Sayfa Sayısı: 325

Eski nesille, nihilist gençlik arasındaki kuşak çatışmasını anlatan Babalar ve Oğullar, Rusya’nın çalkantılı bir dönemine Bazarov karakteriyle mercek tutuyor. Genç Arkadiy Petroviç’in babası, okulunu bitirip dönen naif oğlunu tanıyamaz: Beraberinde getirdiği arkadaşı, yerleşik prensipleri, otoriteyi ve inançları tamamen reddeden genç Bazarov, oğlunun aklını kendi sapkın fikirleriyle zehirlemiştir. Toprak beyliğini ve Rus toplumunun tüm geleneksel değerlerini söküp atmak isteyen ve kendini nihilist olarak tanımlayan bu genç adam, Arkadiy’nin Batıcı babasını ve amcasını dehşete düşürür. 1862 yılında yayımlandığında Rus okurları ve eleştirmenleri derinden sarsan Babalar ve Oğullar’da Turgenyev, edebiyatta sık sık karşımıza çıkan “öfkeli genç adam”ların olağanüstü bir erken örneğini Bazarov ile yaratıyor.

“O zamanlar yeni bir şeyin doğduğunu hissettim; yeni insanlar görüyordum ama nasıl hareket edeceklerini, onlardan ne bekleneceğini bilemiyordum. Ya susacak ya da ne biliyorsam yazacaktım. İkincisini seçtim.”
İvan Sergeyeviç Turgenyev

“Babalar ve Oğullar Turgenyev’in en iyi romanlarından biri olmakla kalmaz, 19. yüzyılın en parlak romanlarından da biridir.”
Vladimir Nabokov

babalar ve oğullar
goriot baba hayranlarına 15 kitap önerisi 28

Swann’ların Tarafı

Yazar: Marcel Proust
Çevirmen: Roza Hakmen
Yayınevi: Yapı Kredi Yayınları
Sayfa Sayısı: 400

Combray’de günbatımı, alışkanlık, iyi geceler öpücüğü, Françoise, Léonie Hala, kilise, Adolphe Amca, pembeli kadın, bahçede kitap okuma, akdikenler, mehtapta gezinti, sonbahar yalnızlığı, arzunun doğuşu, Balbec, zambak kokan oda, Verdurin’ler ve müritleri, Swann’la Odette’in karşılaşması, Vinteuil’ün sonatı, Swann’ın aşkı, kasımpatları, kıskançlık, yalan, bekleyiş, müziğin dili, Champs-Élysées’de karlı günler, Gilberte, hayal kırıklığı, umut…

Çaya batırılan bir madlenle yeniden yakalanan, belleğin yaratıcı gücüyle yeniden canlandırılan bir geçmiş…

Kayıp Zamanın İzinde hem komik romandır hem trajik roman, hem serüven romanıdır hem şiirsel roman, hem düşlerin romanıdır hem de imgeler romanı…

“… tıpkı Japonların, suyla dolu porselen bir kâseye Kayıp Zamanın İzinde attıkları silik kâğıt parçalarının, suya girer girmez çözülüp şekillenerek, renklenerek belirginlik kazandığı, somut, şüpheye yer bırakmayan birer çiçek, ev, insan olduğu oyunlarındaki gibi, hem bizim bahçedeki, hem M. Swann’ın bahçesindeki bütün çiçekler, Vivonne nehrinin nilüferleri, köyün iyi yürekli sakinleri, onların küçük evleri, kilise, bütün Combray ve civarı şekillenip hacim kazandı, bahçeleriyle bütün kent çay fincanımdan dışarı fırladı.”

thumbnail
Önerilen Yazı
Marcel Proust – Kayıp Zamanın İzinde Serisi
kayıp zamanın i̇zinde kitap serisi
goriot baba hayranlarına 15 kitap önerisi 29

Ölü Canlar

Yazar: Nikolay Vasilyeviç Gogol
Çevirmen: Ergin Altay
Yayınevi: İletişim Yayıncılık
Sayfa Sayısı: 455

Ergin Altay çevirisi, Yazarın ve Edmund Wilson’un önsözleriyle, Victor Şklovski ve Mihail V. Şahtin’in sonzözleriyle, Yazarın döneme dair mektuplarıyla, Yazar ve dönem kronolojisiyle.

İlk Rus klasikleri arasında yer alan Ölü Canlar, 19. yüzyıl Rus toplumunun en başarılı hicivlerindendir. Gogol, hayranı olduğu Puşkin’in önerisiyle yazdığı Ölü Canlar’da dönemin Rusya’sını kitabın kahramanı Çiçikov üzerinden anlatır. Zengin olma hayaliyle yanıp tutuşan Çiçikov kendisine kurnazca bir yol bulmuştur: Kasaba kasaba dolaşıp toprak sahiplerinin ölü kölelerini kâğıt üzerinde satın alarak “itibar sahibi bir beyefendi” olmak…

Gogol’ün İlahi Komedya’dan esinlenerek üç cilt olarak tasarladığı eseri, ilk cildinin ardından sansür komitesinden büyük eleştiriler alır. 10 yıl sonra ikinci cildi tamamladığında Gogol, geçirdiği bir buhranla eserin elyazmalarını yakar. İlk tasarlanan haline uygunşekilde tamamlanamamasına rağmen bütünlüklü bir kitap olan Ölü Canlar, metnin alt başlığı gibi adeta “bir epik şiir”dir ve 19. yüzyıl Rus edebiyatının en başarılı örneklerindendir. “Gogol’ün kahkahasının ardında görünmez gözyaşları hissedersiniz.”
Aleksandr Puşkin

thumbnail
Önerilen Yazı
Ölü Canlar Hayranlarına 19 Kitap Önerisi
ölü canlar
goriot baba hayranlarına 15 kitap önerisi 30

Salambo

Yazar: Gustave Flaubert
Çevirmen: Samih Tiryakioğlu
Yayınevi: Tema Yayınları
Sayfa Sayısı: 344

Flaubert’in çok güzel bir üslubu vardı, cümlelerini bir kuyumcu gibi işlerdi. Yazdıklarını yüksek sesle ya kendi kendine ya da dostlarına okur; sözcüklerin ahengini, cümlelerin güzelliğini böylece denetlerdi. Alexandre Dumas’nın bir sözü, onun bu sanatçı titizliğini çok güzel anlatır. Dumas şöyle diyor: “Flaubert mi? O bir devdir ki bir kutu yapmak için bir orman devirir!”

Gustave Flaubert “Salambo”yu tam altı yılda yazdı. 24 Kasım 1862’de yayımlanan eser, çok yavaş bir çalışmayla hazırlandı. Birçok yorgunluğa, cesaret kırılmasına neden oldu. Flaubert’in “Salambo”ya temel olan “kaybolmuş uygarlıkları anma” düşüncesini, Doğu’ya yaptığı yolculuklar sırasında geliştirdiği sanılır. Yazar 1851’de Roma’da genç bir kadına rastlamış, bu rastlaşma onun zihninde Salambo’nun fiziksel görünüşünü canlandırmıştı.

“Salambo”nun konusu MÖ 264-241 yıllarında Roma ile Kartaca arasındaki ilk savaştan sonra, Kartaca’da geçer. Kartaca’nın yenilmesiyle sonuçlanan bu savaşın ardından kente dönen paralı askerler paralarını alamamışlar, kenti tehdit etmeye başlamışlardır. Bunun üzerine, paralı askerlerin elebaşısı Libyalı Matho ve yardımcıları ile ilkin Kartacalı General Hannon, daha sonra da Büyük Komutan Hamilkar Barka arasında kanlı, korkunç savaşlar olur. İşte romanın konusu bu heyecanlı, sürükleyici savaş sahneleri üzerine kurulmuş, Hamilkar’ın güzel kızı Salambo ile paralı askerlerin elebaşısı Matho arasındaki gönül macerası da romanın temel direği olmuştur.

salambo
goriot baba hayranlarına 15 kitap önerisi 31

Manon Lescaut

Yazar: Abbe Prevost
Çevirmen: Ali Faruk Ersöz
Yayınevi: Helikopter Yayınları
Sayfa Sayısı: 167

Manon Lescaut’nun yazarı Antoine-François Prévost (1697-1763) kısaca Abbé Prévost adıyla tanınır. Hayatı, dalavereci ve kurnaz alt tabaka insanlarını konu edinen romanlarda anlatılan hayatlara benzer. Asker olmuş, keşişlik yapmış, çoğu zaman da gönül ya da para işlerinden ötürü hep bir kaçış içinde olmuştur. Zamanının en bilgili kişilerinden biridir. Çok sayıda çevirisi ve yapıtı vardır. Fransız edebiyatında modern romanın kurucusudur dense yeridir. Histoire du chevalier des Grieux et Manon Lescaut (Şövalye des Grieux ile Manon Lescaut’nun Hikâyesi), yoldan çıkmış bir kızla, aşk uğruna kendi sınıfını yadsıyan bir şövalye arasındaki yıkıcı, kaygı verici ilişkiyi anlatır. Çıkar çıkmaz büyük başarı kazanan roman, giderek dünya edebiyatının klasik yapıtları arasında yerini almıştır.

Manon Lescaut’da ilk defa klasik roman yazımına özgü ilkelerin tersine bir yol izlenir. Kahramanlar görev bilinci ve duygusuyla hareket etmezler, onları asıl güdüleyen hazdır, isyancılıkları ahlaksal ve toplumsal normlardan önce gelir. Manon Lescaut trajik denilebilecek kadar tutkuyla dolu bir sevdanın, işlenen suçu bağışlatan bir aşkın romanıdır. Yayınlanışından bu yana üç yüz yıla yakın bir zaman geçmesine karşın okurların ilgisini çekmeyi sürdüren Manon Lescaut’nun çarpıcı öyküsü operaya, baleye, sinemaya ve televizyona birçok kez uyarlanmıştır.

manon lescaut
goriot baba hayranlarına 15 kitap önerisi 32

Leopar

Yazar: Giuseppe Tomasi Di Lamped
Çevirmen: Semin Sayıt
Yayınevi: Can Yayınları
Sayfa Sayısı: 280

Bazı eleştirmenler, “Leopar”ın yalnız İtalyan değil, dünya edebiyatının bir başyapıtı, 20. yüzyılın en önemli romanlarından biri olduğunu ileri sürer.

Roman, Sicilya’da Bourbon Krallığının çöküş yıllarında soylu bir ailenin, özellikle de ailenin reisi Prens Fabrizio Salina’nın yaşamöyküsünü anlatır. 70 yaşına gelmiş, ilginç özellikleri ve uğraşları olan Fabrizio Salina, soylulara özgü dünyanın çöküşüyle birlikte yavaş yavaş ilerleyen kendi çöküşünü de hüzünle yaşar. Israrla sürdürdüğü geleneklerin, içine kapandığı görkemli dünyayı oluşturan öğelerin sessizce kayıp gittiğini, dönüşü olmayan sonun yaklaşmakta olduğunu gözler. Ne var ki, arkadan cıvıl cıvıl bir kuşak gelmekte, onun vaktiyle yaşadığı tüm duyguları, tüm heyecanları başka bir dekor içinde, başka koşullar altında onlar da tüm yoğunluğuyla yaşamaktadır. Bir yolculuk sırasında rahatsızlanarak, denize bakan bir otel odasında, dinlenmeye çekilen Prens, mumun, alevinin sönmek üzere olduğunu sezinler. Hayatının muhasebesini yapar ve “Her şeyin olduğu gibi kalmasını istiyorsak, her şeyi değiştirmeliyiz,” diye düşünür.

leopar
goriot baba hayranlarına 15 kitap önerisi 33

Ayrı Yol

Yazar: Andre Gide
Çevirmen: Tahsin Yücel
Yayınevi: Can Yayınları
Sayfa Sayısı: 156

Nobel ödüllü Fransız yazar ve düşünür Andre Gide, yaşamı boyunca toplumsal ve bireysel ahlakın en önemli ölçütünün bireyin içtenliği ve kendini tanıması olduğunu vurgulamıştır. Ayrı Yol, Andre Gide’in bu görüşünü en net biçimde dile getirdiği romanlarından biri.

Geleneksel ahlak anlayışının karşısında bireyin özgürlüğünü savunanlara açık destek veren ve bu nedenle devrimci olarak nitelendirilen yazar, bu yapıtında, kendi evliliğinden yola çıkarak insan ilişkilerindeki sorunlara çözüm getirme çabalarını dile getiriyor.

Ayrı Yol, balayını geçirmek üzere karısıyla birlikte Tunus’a giden arkeolog Michel’in vereme yakalanmasıyla başlayan, onun iyileşmesi ve daha sonra karısının hastalanmasıyla devam eden bir yüzleşme ve arayış serüveni. Dünya edebiyatının en usta yazarlarından birinin kaleminden çıkan bu romanda, eşcinselliğini keşfeden ve toplumsal düzenin dayattığı kavramlardan sıyrılıp olabildiğince özgürleşmeye çalışan, bunu yaparken de kendisiyle çatışan bir erkeğin öyküsünü okuyacaksınız.

ayrı yol
goriot baba hayranlarına 15 kitap önerisi 34

Nostromo

Yazar: Joseph Conrad
Çevirmen: Mehmet H. Doğan
Yayınevi: İletişim Yayıncılık
Sayfa Sayısı: 547

Conrad, Nostromo’da gelişmekte olan bir Güney Amerika ülkesinde sancılı bir dönemi anlatıyor.

Costaguana, Avrupalıların yerleştirdiği diktatör Ribiera’nın yönetiminde istikrar sağlamıştır; ancak devrim kapıdadır. Batı eyaletinin bağımsızlığı ve San Tomé madenindeki gümüşlerin akıbeti İtalyan denizci Nostromo’ya emanet edilir. Peki Nostromo herkesin sandığı kadar sağlam birisi midir, yoksa sahip olduğu ilkeler yozlaşmış siyasi ve ekonomik sistemin altında mı kalacaktır? Conrad’ın “muazzam bir tuval” adını verdiği hayalî bir ülkeyi hepsi birbirinden ilginç uluslararası karakterlerle doldurduğu bu hikâye, üzerinden bir asır geçmesine rağmen hâlâ tanıdık olan bir Güney Amerika tarihçesi.

“Başka herhangi bir roman yerine Nostromo’yu yazmış olmayı isterdim.”
F. Scott Fitzgerald

nostromo
goriot baba hayranlarına 15 kitap önerisi 35

Tüm İnsanlar Gibi

Yazar: Samuel Butler
Çevirmen: Nihal Gökçe
Yayınevi: Epsilon Yayınevi
Sayfa Sayısı: 487

Samuel Butler’ın kuşkusuz en önemli yapıtlarından biri. Pontifex ailesinin üç neslinde vücut bulan Viktoryen burjuva değerlerinin ağır eleştirisinin yapıldığı bu kitap, bize aynı zamanda erdem, mutluluk ve bireysel özgürlük gibi değerleri sorgulatıyor. Yazıldığı dönem göz önüne alındığında kitabın ne kadar devrimci bir nitelikte olduğunu söylemek gerek, belki de bu yüzden Butler bu kitabı yayınlatmak için ölmeyi beklemiş.

“Bazıları hayatlarının en mutlu döneminin okul günleri olduğunu söyler. Belki bu doğrudur; ama böyle diyen birini duyunca hep şüpheyle yaklaşırım. İnsanın şu anda bile mutlu olup olmadığını söylemesi zorken, hayatının farklı dönemlerinde ne kadar mutlu ya da mutsuz olduğunu karşılaştırması ne kadar mümkin olabilir? En fazla şunu söyleyebiliriz: Çok perişan vaziyette olduğumuzun açıkça farkında olmadığımız sürece iyi kötü mutlu sayılırız. Pek fazla olmadı, bir gün Ernest’le bu konuyu konuşuyorduk, ‘Şimdi o kadar mutluyum ki hayatta hiç bundan daha mutlu olmadığımdan eminim, daha da mutlu olmak istemem,’ dedi…”

tüm i̇nsanlar gibi
goriot baba hayranlarına 15 kitap önerisi 36

İnsanlık Durumu

Yazar: André Malraux
Çevirmen: Ali Berktay
Yayınevi: İletişim Yayıncılık
Sayfa Sayısı: 320

Fransız romancı André Malraux’nun politik idealizm ve devrimci mücadelenin trajik çelişkilerini anlatan, dünyaca ünlü başyapıtı.

İnsanlık Durumu, 1927 Şanghay işçi grevini ve ardından Çan Kayşek’in Kuomintang’ın eski komünist müttefiklerine karşı başlattığı baskı ve tevkif dalgasını konu eder. Başkent Pekin’in ve Çin komünist devriminin geleceğini belirleyen olaylar, karakterlerin trajik yazgılarıyla iç içe geçer. İnsanlığın içinde bulunduğu karamsarlık ve yalnızlığın yoldaşlık duygusuyla giderilebileceğini düşünen karakterler şiddet ve entrika, ölüm ve ıstırap dolu bir sarmala sürüklenirler. Malraux’nun kahramanları politik idealizmin erdemleri kadar zaafları ve çelişkileriyle de yüzleşirler.

İspanya İç Savaşı’ndan Nazi Almanyası’na, 20. yüzyılın röntgenini çeken Malraux, İnsanlık Durumu’nda Çin devrimi üstünden bir anlam ve değer sistemi olarak siyasal eylemi sorguluyor.

“İnsanlık Durumu, Çin Devrimi’nin trajedisini kurmaca alanına taşıyan bir eser. Malraux, Şangay’daki acı ve kargaşa dolu epik anları betimlerken sahipsiz bırakılan bir devrimin trajedisini anlatıyor.”
Christopher Hitchens

i̇nsanlık durumu
goriot baba hayranlarına 15 kitap önerisi 37
E-Bülten Abonesi Olun

En yeni içeriklerimizden ilk sizin haberiniz olsun!

İstenmeyen posta göndermiyoruz! Gizlilik politikamızda daha fazlasını okuyun.
Lütfen spam klasörünü kontrol edip güvenli olarak işaretleyin.


Warning: Invalid argument supplied for foreach() in /home5/yokyerki/public_html/wp-content/themes/geoit/frameworks/reaction.php on line 56

2017 yılının Aralık ayında kurulan ve farkındalık yaratmak amacıyla gönüllülerin oluşturduğu bir topluluk.

Yazarın Profili

Bültenimize Katılın

Hemen ücretsiz üye olun ve yeni güncellemelerden haberdar olan ilk kişi olun.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir