“Kader seni güldürmüyorsa espriyi anlamadın demektir.”
Hindistan için bilet almaya hazır olun.
Severek okuduğum, bitmesini hiç istemediğim, Hindistan ve Bombay sokaklarında elimi kolumu sallayarak gezdiğim bir kitap oldu Shantaram.
Kitabın kalınlığı ve puntosunun küçüklüğü sakın gözünüzü korkutmasın. Lin Baba ile motorun üstüne atlayarak aşacaksınız sayfaları. Kitabın ne zaman bittiğini asla anlamayacaksınız.
Shantaram aslında sadece Hindistan’ı anlatan bir kitap değil. Shantaram, dostluğu, sadakati, vazgeçmeyi, yaşamayı, yaşanmışlığı ilmek ilmek işleyerek anlatan bir kitap. Shantaram, Hindistan Kültürünü anlatan bir kitap. Saflığı anlatan bir kitap. Mutluluğu anlatan bir kitap. Shantaram efsane olacak bir kitap. Hayır, abartmıyorum.
Shantaram’ı uzun araştırmalar sonucunda listeme eklemiştim. Yanlış hatırlamıyorsam eşimle ilke kez birlikte gittiğimiz İzmir kitap fuarında aldık. Sanırım 2016 yılıydı. Hatta fiyatını çok eleştirmiştim. Kitap fuarları eskiden çok daha ucuz olurdu. Ama şimdi pek de ucuz değil hatta önce bindirip sonra indiriyorlar. Bizim anlamadığımızı sanıyorlar. Neyse, konumuza dönelim.
Ana kahramanımız Lin, Lin Baba, Shantaram… Kaçak. Motor sevdalısı. Mafyavari. Dürüst. Aşık. Bazen kahraman bazense beceriksiz. Bazen çocuk bazense koca adam. Bu tür durumlar size bir çok kitapta itici gelirken bu kitapta bunları çok normal karşılayacaksınız. Zaten kitapta kendi yaşanmışlığını anlatıyor yazar. Otobiyografik bir roman da diyebiliriz.
Lin’in Hindistan’a ayak bastıktan sonra tanıdığı insanları, onların karanlık yönlerini, zenginliği ve fakirliği, gecekondu bölgesi olarak adlandırılan yerdeki sefaleti, sefalete rağmen mutluluğu bize büyülü cümlelerle anlatacak Gregory David Roberts.
Prabaker, Karla, Kadirbhai, Vikram, Abdullah, Ranjit ve daha niceleri. Okuduğunuz, öğrendiğiniz her karakter size yeni bir dost olacak. Onlarla üzülecek onlarla güleceksiniz.
Kitabı bitirdiğiniz de zaten içinizde bir hüzün dalgası olacak. Kitabın kapağını kapattığınızda o dalga içinizde oradan oraya vuracak. Bırakmak istemeyeceksiniz. Çünkü çok seveceksiniz Shantaram’ı.
İyi okumalar.
“Ben, eroin yüzünden ideallerini kaybetmiş bir devrimci, işlediği suçlar yüzünden güvenilirliğini kaybetmiş bir filozof ve yüksek güvenlikli bir hapishanede ruhunu kaybetmiş bir şairdim.”
Sayfa 4
“Tanrı korusun. Politikacılara dayanamam ben. Politikacı denen kişi ortada bir nehir bile yokken sana köprü sözü veren kişidir.”
Sayfa 224
“Bazen elimizde umuttan başka bir şey yokken de severiz. Bazen de gözyaşlarımız olmadan ağlarız. Sonunda sevgi ve görevinden, keder ve onun gerçeğinden başka bir şey kalmaz elimizde. Sonunda tek yapabildiğimiz, şafak sökene kadar dayanmaktan başka bir şey değildir.”
Sayfa 318
