Sabahattin Ali, 25 Şubat 1907’de Gümülcine şehrinde doğdu, 2 Nisan 1948’de Kırklareli’nde öldürüldü. Sabahattin Ali İstanbul İlköğretmen Okulu’nu bitirdikten sonra Yozgat’ta bir yıl öğretmenlik yaptı ve daha sonra 1928 yılında Milli Eğitim Bakanlığı’nca Almanya’ya gönderildi. 1945 yılında Bakanlık emrine alındı, İstanbul’da Markopaşa adlı mizah gazetesini çıkardı. 1948 yılında bir yazısı yüzünden tutuklandı ve üç ay kadar hapis yattı. Sürekli takip edildiği için yurtdışına kaçmak istedi, ancak Kırklareli dolaylarında bir kaçakçı tarafından öldürüldüğü iddia edildi.
Şiirleri
Bütün Şiirleri – Sabahattin Ali
Yazar: Sabahattin Ali
Yayınevi: Yapı Kredi Yayınları
Sayfa Sayısı: 164
“Aşkını candan duymuşum
Canım yoluna koymuşum
Tam dokuz yaşındaymışım
Dünyaya geldiğin zaman.
Kimbilir nasıl güzeldin,
Göklerden yere süzüldün
Benim alnıma yazıldın
Dünyaya geldiğin zaman.”
Dağlar ve Rüzgar, Kurbağanın Serenadı ve öteki şiirler…
Öykü
Yeni Dünya
Yazar: Sabahattin Ali
Yayınevi: Yapı Kredi Yayınları
Sayfa Sayısı: 128
1930’lu yıllarda öyküye taze bir soluk getiren Sabahattin Ali, hikâyelerinde insanın zavallılığını ve gücünü sarsılmaz bir üslupla, masalsı ve destansı biçimde yansıtmayı başardı. Şiir, hikâye ve roman yazan, çeviriler yapan Ali, tüm eserlerinde insan ruhuna ayna tuttu ve gerçeğe bu aynadan baktı. Türk edebiyatının büyük yazarından, içinde sinemaya da aktarılan Hasan Boğuldu’nun olduğu 13 düşünen öykü…
Sırça Köşk
Yazar: Sabahattin Ali
Yayınevi: Yapı Kredi Yayınları
Sayfa Sayısı: 144
Sabahattin Ali’nin daha önce toplu olarak yayımlanan ve zamana karşı koyan hikâyeleri şimdi ayrı kitaplar halinde okuyucunun karşısına çıkıyor. Bunlardan biri olan Sırça Köşk’te öyküleri Portakal, Katil Osman, Bahtiyar Köpek, Cankurtaran, Beyaz Bir Gemi’nin yanı sıra Bir Aşk Masalı, Sırça Köşk, Devlerin Masalı gibi masallar da yer alıyor.
Değirmen
Yazar: Sabahattin Ali
Yayınevi: Yapı Kredi Yayınları
Sayfa Sayısı: 140
1930’lu yıllarda öyküye taze bir soluk getiren Sabahattin Ali, öykülerinde insanın zavallılığını ve gücünü sarsılmaz bir üslupla, masalsı ve destansı biçimde yansıtmayı başardı. Şiir, hikâye ve roman yazan, çeviriler yapan Ali, tüm eserlerinde insan ruhuna ayna tuttu ve gerçeğe bu aynadan baktı. Türk edebiyatının “özgür” sesinden yıllara meydan okuyan 16 öykü…
Kağnı, Ses, Esirler
Yazar: Sabahattin Ali
Yayınevi: Yapı Kredi Yayınları
Sayfa Sayısı: 224
Türk edebiyatının özgür sesi Sabahattin Ali’nin üç bölümden oluşan bu kitabı okuyucuyla buluşuyor. İlk bölüm olan Kağnı’da Kağnı, Gramofon Avrat, Duvar, Pazarcı, Düşman gibi öyküler, ikinci bölüm olan Ses’te Ses, Köpek gibi öyküler ve son bölüm olan Esirler’de de Ali’nin kaleme aldığı oyunlar yer alıyor.
Kamyon
Yazar: Sabahattin Ali
Yayınevi: Yapı Kredi Yayınları
Sayfa Sayısı: 132
Konya’dan çıkıp Beyşehir’e giden yolun başlangıcındaki dik yokuşu tırmanmaya başlayınca, herkes yanındaki ile veya çaprazlama ta öbür baştaki biriyle lafa koyuldu; birkaç kişi yalnız cıgara içip dumanını savuruyordu. Birbiri arkasına dizili tahta sıralarda oturmayıp yarım lira eksiğine en arkada yere çömelen ve kamyonun şiddetle sarsılan bu kısmında ikide birde, başlamak üzere olan uykularından fırlatılan köylüler, cıgara da içmeyerek, boş gözlerle bakışıyorlardı.
İnceleme, Derleme ve Mektup
Çakıcı’nın İlk kurşunu
Yazar: Sabahattin Ali
Yayınevi: Yapı Kredi Yayınları
Sayfa Sayısı: 148
Sabahattin Ali’nin, kızı Filiz ve eşi Aliye Ali tarafından uzun yıllar titizlikle korunan sandığındaki evraklar arasından Nüket Esen, Zeynep Uysal, Engin Kılıç ve Olcay Akyıldız’ın derlediği hikâye, şiir ve makaleleri ilk kez günışığına çıkıyor.
Kitapta yer alan hikâye ve şiirler, hikâye, roman ve şiirlerinde tanımlamakta güçlük çektiğimiz kimi duyguları ustalıkla anlatan, insanın zavallılığı ve gücünü aynı sarsılmaz üslup ve gerçekçi bir yaklaşımla aktaran Sabahattin Ali’nin bu ustalığa ulaşırken geçirdiği aşamaları örneklemesi; makaleleri ise Sabahattin Ali’nin siyasal görüş ve mücadelesini yansıtması bakımından son derece önemli “belge”ler niteliğinde.
Kitapta, “Çakıcı’nın İlk Kurşunu” adlı uzun hikâyenin yanı sıra üç hikâye (O Arkadaşım, Bir Hakitatin Hikâyesi, Barsak); onbir şiir (İsimsiz, Bir Serenadın Sonu, Kurbağaname, Kurbağaya Mersiye, İsimsiz, Oyuncak, Merhuma Mersiye, Simyager, Sokakta Kalan Adam, İsimsiz); “Kağnı” adlı hikâyenin opera metni; yazmayı planladığı hikâye ve romanların listesi; sekiz makale (Kadınlar Üzerine Bir Konferans, Türkiye Hapishaneleri, Emperyalistin tarifi, Bu Memleketi Kurtarmak İçin, Milliyetçinin Tarifi, Hürriyet Meselesi, Asıl Büyük Tehlike Bugünkü Ehliyetsiz İktidarın Devamıdır)…
Sabahattin Ali’nin kaleminden sekiz desen ile şiirlerin, kendi elyazısıyla eski Türkçe orijinalleri yer alıyor.
Canım Aliye, Ruhum Filiz
Yazar: Sabahattin Ali
Yayınevi: Yapı Kredi Yayınları
Sayfa Sayısı: 160
Büyük sıkıntıların yaşandığı çalkantılı dönemlerde bile ailesinin sorumluluğunu taşıyan bir yazarın eş ve baba olarak portresini çizen bu mektuplar, Sabahattin Ali’yi yakından tanımamızı sağlıyor.
“Bundan sonra hiç kimse sana benim kadar yakın olmayacak. Beraber Almanca öğreneceğiz, ben İngilizce öğrenmek istiyorum, beraber İngilizce dersi alacağız, ben kitaplar tercüme edeceğim, bunları beraber okuyacağız, neşeli ve kederli olacağız, ne olursa olsun, bütün bunlar hep beraber, hep ikimizin iştirakiyle olacak ve başka hiç kimse karışmayacak.”
Tarihsiz bir mektuptan
“Sen nasılsın? Keyfin yolunda mı? Sevgilim, Filiz’im nasıl? Onun bir fotoğrafçıda, hiç olmazsa vesikalık bir resmini çıkartıp gönder. Kendinin de bir resmini yolla. İkinizi de fevkalade göreceğim geldi.”
Hep Genç Kalacağım
Yazar: Sabahattin Ali
Yayınevi: Yapı Kredi Yayınları
Sayfa Sayısı: 560
İhtiyarlığımda çekilmez bir adam olacağım hakkındaki iltifatına teşekkür ederim. Ama bu tahminin doğru çıkmayacak sanırım. Çünkü ihtiyarlayacağımı kim söyledi. Hep genç kalacağım.
Kitapta, Sabahattin Ali’nin ailesine, arkadaşlarına ve iş ortaklarına yazdığı mektuplarla , Sabahattin Ali’ye ailesi, Nazım Hikmet, Esat Adil Müstecaplıoğlu, Mehmet Ali Aybar, Mehmet Ali Cimcoz, Aziz Nesin, Melahat Togar, Ayşe Sıtkı İlhan, NihalAtsız, Cemal Kutay, Samim Kocagöz başta olmak üzere arkadaşları ve öğrencileri tarafından gönderilen, Markopaşa ve Yeni Dünya’nın kuruluşunda yazılan mektuplar ve resmi yazışmalar bulunmaktadır. Bu mektupların Sabahattin Ali’nin edebi kimliğinin oluşumuna ışık tutan metinler olduğunu, okuduklarını, yazdıklarını ve yazacaklarını anlattığı mektupların yazarın notları olarak da okunabileceğini özellikle belirtilmelidir.
Hep Genç Kalacağım’da bir araya getirilen mektuplar sadece Sabahattin Ali’nin hayatına tanıklık etmekle kalmıyor, Cumhuriyet’in ilk on yılında Ankara’da yaşam, II. Dünya Savaşı’nın yarattığı ortam ve Türkiye’de giderek cadı avına dönüşen sol görüşlü kişilerin tutuklanması gibi pek çok olayla ilgili tanıklıklara da yer veriyor.
Markopaşa Yazıları ve Ötekiler
Yazar: Sabahattin Ali
Yayınevi: Yapı Kredi Yayınları
Sayfa Sayısı: 226
Sabahattin Ali’nin “düşünür” ve “eleştirmen” yüzünü görmek için, onun dergilerde yayımlanmış yazılarını okumak gerek. Öykü ve romanlarında bir anlatı ustası olduğunu kanıtlayan ve Türk edebiyatının klasikleri arasında yer alan Sabahattin Ali’nin gündeme ve sanata ilişkin yazıları, onunla yapılmış söyleşiler Hikmet Altınkaynak’ın derlemesiyle dergi sayfalarından sıyrılıp kitap boyutuna ulaşıyor.
Anılar, İncelemeler, Eleştiriler
Yazar: Sabahattin Ali
Yayınevi: Yapı Kredi Yayınları
Sayfa Sayısı: 464
Sabahattin Ali’yi farklı yönleriyle tanımak ve eserlerinin Türk edebiyatındaki yerini daha iyi anlamak isteyenler için önemli bir kaynak…
1978’de büyük bir cesaretin ve bağlılığın ürünü olarak yayımlanan bu kitap Sabahattin Ali’nin hayatına dair pek çok bilinmeyeni ve kişisel belgeyi günışığına çıkarmıştı. Sabahattin Ali’yi tanıyanlar da onunla ilgili anılarını yazarak kitaba eşsiz bir katkıda bulunmuştu. Kitap yıllar içinde Sabahattin Ali hakkındaki çalışmalar için kaynak olmakla kalmadı, bir sanatçının arkasından yapılması gerekenleri göstermesi açısından da önemli bir örnek oldu. Aradan geçen otuz beş yılda, Sabahattin Ali hakkında pek çok kitap yayımlandı, sergiler açıldı, belgeseller yapıldı.
Güncellenmiş ve genişletilmiş bu baskıya ise yeni bilgiler ve Sabahattin Ali’nin eserleri hakkında yazılmış yeni yazılar eklendi.
Mahkemelerde
Yazar: Sabahattin Ali
Yayınevi: Yapı Kredi Yayınları
Sayfa Sayısı: 156
Hülasa: Kuyucaklı Yusuf yüzümüzü ağartacak bir sanat eseridir. Zararlı bir tarafını göremedim. Mevzuubahis tenkitler bugün el üstünde tutulan bazı Avrupa şaheserlerinde gördüğümüz -aynı mevzulara ait- tenkitler yanında son derece masum ve küçük kalır. Yalnız bir şahsın ve bir romanın değil, memleketimizde ilerlemesi lazım bir büyük ve faydalı sanatın da davasını gören Cumhuriyet adliyesinden zaten zayıf olan Türk romanının cesaretini kıracak bir karar çıkmayacağını kuvvetle ümit ederim.
Maarif Vekaleti Müfettişlerinden
Reşat Nuri
Yazarlığının yanı sıra siyasal kimliği de öne çıkan Sabahattin Ali, 1930’lu ve 1940’lı yıllarda Sol görüşlü olmanın bütün zorluklarını yaşadı. Filiz Ali’nin babasına ait bir sandıkta bulduğu belgeler, bu zorlukların ve çilelerin birer tutanağı niteliğindedir. Mahkemelerde Türk edebiyat tarihinde ilk defa Kuyucaklı Yusuf için Reşat Nuri tarafından yazılmış, sansür konusunda hala geçerli sayılabilecek görüşlerin ifade edildiği raporu, Sabahattin Ali’nin soyadı konusundaki hassasiyetini, dönemin ünlü kişileri ile arasında geçen tartışmaları ve özel hayatında ışık tutacak birçok belgeyi içeriyor.
Roman
Kürk Mantolu Madonna
Yazar: Sabahattin Ali
Yayınevi: Yapı Kredi Yayınları
Sayfa Sayısı: 163
Kürk Mantolu Madonna: “Her gün, daima öğleden sonra oraya gidiyor, koridorlardaki resimlere bakıyormuş gibi ağır ağır, fakat büyük bir sabırsızlıkla asıl hedefine varmak isteyen adımlarımı zorla zapt ederek geziniyor, rastgele gözüme çarpmış gibi önünde durduğum “Kürk Mantolu Madonna”yı seyre dalıyor, ta kapılar kapanıncaya kadar orada bekliyordum.” Kimi tutkular rehberimiz olur yaşam boyunca. Kollarıyla bizi sarar. Sorgulamadan peşlerinden gideriz ve hiç pişman olmayacağımızı biliriz. Yapıtlarında insanların görünmeyen yüzlerini ortaya çıkaran Sabahattin Ali, bu kitabında güçlü bir tutkunun resmini çiziyor. Düzenin sildiği kişiliklere, yaşamın uçuculuğuna ve aşkın olanaksızlığına (?) dair, yanıtlanması zor sorular soruyor.
Kuyucaklı Yusuf
Yazar: Sabahattin Ali
Yayınevi: Yapı Kredi Yayınları
Sayfa Sayısı: 224
“Bu manasız ve yabancı hayatta bir tek şeye hakikaten sarılmış, hakikaten inanır gibi olmuştu. Bu da karısı idi. Muazzez’in varlığı Yusuf için büyük, boşlukları dolduracak mahiyette bir şey değildi, fakat onun yokluğu müthişti. Onun bu kadar sebepsiz yere, bu kadar insafsızca Yusuf’un hayatından koparılması çıldırtacak kadar acı idi. Hayatında asıl aradığı şeyin Muazzez olmadığını biliyordu, fakat Muazzez olmadan bunu aramaya muktedir olamayacağını sanıyordu.” Kuyucaklı Yusuf Türk edebiyatının belki de en romantik kahramanıdır. Hayatın ve insanların zalimliği karşısındaki naif duruşu ile bir yandan trajik bir sona ilerlerken, bir yandan da yaşadığı lirik aşk hikâyesinin kahramanı olarak edebiyat tarihinde yerini almıştır.
İçimizdeki Şeytan
Yazar: Sabahattin Ali
Yayınevi: Yapı Kredi Yayınları
Sayfa Sayısı: 256
‘İsteyip istemediğimi doğru dürüst bilmediğim, fakat neticesi aleyhime çıkarsa istemediğimi iddia ettiğim bu nevi söz ve fiillerimin: daimi bir mesulünü bulmuştum: Buna içimdeki şeytan diyordum, müdafaasını üzerime almaktan korktuğum bütün hareketlerimi ona yüklüyor ve kendi suratıma tüküreceğim yerde, haksızlığa, tesadüfün cilvesine uğramış bir mazlum gibi nefsimi şefkat ve ihtimama layık görüyordum. Halbuki ne şeytanı azizim, ne şeytanı? Bu bizim gururumuzun, salaklığımızın uydurması… İçimizdeki şeytan pek de kurnazca olmayan bir kaçamak yolu… İçimizde şeytan yok… İçimizde aciz var… Tembellik var… İradesizlik, bilgisizlik ve bunların hepsinden daha korkunç bir şey: hakikatleri görmekten kaçmak itiyadı var…’
Bu romanında, toplumsal gündemin kişilikler üzerindeki baskısını ve güçsüz insanın ‘kapana kısılmışlığını’ gösteriyor Sabahattin Ali. Aydın geçinenlerin karanlığına, ‘insanın içindeki şeytan’a keskin bir bakış.