Kırmızı Kedi Babil Kitaplığı şu koskoca dünyada sadece tek bir yerde bulunan yani Buenos Aires’teki Ulusal Kitaplığın müdürü Jorge Luis Borges’ın derlemelerinden oluşmuş bir kitap seçkisidir.
Kırmızı Kedi Babil Kitaplığı
25 Ağustos 1983 ve Diğer Öyküler
Yazar: Jorge Luis Borges
Çevirmen: Mesut Özden Gözütok
Yayınevi: Kırmızı Kedi
Sayfa Sayısı: 116
Jorge Luis Borges, Latin Amerika edebiyatının en büyük isimlerinden biri. Farklı olguları bir araya getirmedeki ustalığıyla da “sınırlarda gezen” bir şair, öykü ve deneme yazarı.
Fantastik öğeleri ağır basan kendine özgü kalemiyle Borges, her seferinde zorladığı bu sınırlar sayesinde gerçeküstücülük akımının vazgeçilmez bir üstadı haline geldi ve kendinden sonra gelen çok sayıda yazarın üslubunu, edebiyata bakışını değiştirdi.
25 Ağustos 1983 ve Diğer Öyküler, gerçekliği yeniden kurgulayarak insanı kuşkuya düşüren Borges’in, olgunluk döneminde yazdığı incelikli ve imgelerle dolu öykülerinden bir seçki.
Borges’le yapılmış detaylı bir söyleşinin de bulunduğu bu seçkide, zaman kavramının çürütülmesine, pek çok felsefi konunun ve paradoksun edebiyata aktarılmasına, benliğin parçalara ayrılmasına rağmen kimliğini kaybetmiş karakterlerin bile ayırt edilebilir hale gelmesine tanık oluyoruz.
Sevimsiz Öyküler
Yazar: Leon Bloy
Çevirmen: Işık Ergüden
Yayınevi: Kırmızı Kedi
Sayfa Sayısı: 112
“Bloy, okuyucunun ruhsal durumuna göre çekilmez ya da harika sayılabilecek benzersiz bir üslup geliştirmiştir. Her iki durumda da yazın sanatının en canlı üsluplarından biridir bu. Bloy’un üstatlarından Carlyle, evrensel tarihin, durmaksızın okumak ve yazmak zorunda olduğumuz ve başkalarının da bizleri yazdığı bir kitap olduğunu yineler; hayalci Swedenborg, hayvan, bitki ya da mineral gibi çevremizi saran tüm varlıkların tinsel olaylarla bağlantılı olduğuna inanır. Leon Bloy ise evreni, her insanın bir sözcük, bir harf ya da sadece bir noktalama işareti olarak yer aldığı bir tür ilahi şifre olarak kabul eder.
Kozmik uzamı reddederek tüm uçurum ve ışıkların insan bilincinin yansımasından başka bir şey olmadığını iddia eder. Bir keresinde, zaten cehennemde yaşadığımızı ve her insanın en yakınındaki kişiye işkence etmekle görevli bir şeytan olduğunu söylemiştir.”
Jorge Luis Borges
Sesler Adacığı
Yazar: Robert Louis Stevenson
Çevirmen: Handan Balkara
Yayınevi: Kırmızı Kedi
Sayfa Sayısı: 136
“Benim için Stevenson hakkında yazmak yakın bir dost hakkında yazmak kadar güç. Aslında söz konusu yakın dost 1894 yılında Pasifik’te kaybolmuş bir adada öldü, bense beş yıl sonra güneyde kaybolmuş bir şehir olan Buenos Aires’te doğdum. Bazı yazarların imgeleri yapıtlarından çok daha canlıdır; Byron ve Goethe bunların en seçkin örnekleridir. Diğerleri için ise bunun tam tersi söz konusudur; Shakespeare’i çok sayıdaki oyun kişileri arasında neredeyse göremeyiz. Sherlock Holmes ve Doktor Watson, Sir Arthur Conan Doyle’un görülmez bir adam olmasını sağlamışlardır.
Stevenson’a gelince, yazar ve yapıtları, düşleyen ve düş aynı yoğunlukla varlıklarını sürdürürler.
Bu seçkide yer alan öykülerden ikisinde mekan güney denizleridir. ‘Markheim’ bilinmeyen bir şehirde geçer; ‘Çarpık Janet’ ise İskoçya’da. Bu öyküleri seçmemin nedeni yaşlı belleğimde yaşamaya devam etmeleridir.
Çocukluğumdan beri Robert Louis Stevenson benim için mutluluk biçimlerinden birini oluşturdu.”
Aşık Şeytan
Yazar: Jacques Cazotte
Çevirmen: Berna Günen
Yayınevi: Kırmızı Kedi
Sayfa Sayısı: 124
“Atalarımızın ruhları arasında yaşıyoruz; gözle görülmez dünya etrafımızı sarmakta…
Düşüncelerimizde yaşayan dostlarımız durmaksızın ve teklifsizce bizlere yaklaşmakta… İyiyi ve kötüyü, iyileri ve kötüleri görebiliyorum, ancak insanlarla ilgili öyle bir kargaşa var ki, onlara baktığımda, ilk andan itibaren kimin gerçekten iyi ya da kötü olduğunun ayırdına varmayı her zaman başaramıyorum…
Bu sabah bizleri Kutsal Ruh’un bakışları altında toplayan dua sırasında salon tüm zaman ve tüm ülkelere ait canlı ve ölü bedenlerle o denli doluydu ki, yaşamla ölümü ayırt edemedim; garip bir kargaşa ama aynı zamanda harika bir gösteriydi.”
Jorge Luis Borges
Ölümün Dostu
Yazar: Pedro Antonio de Alarcon
Çevirmen: Mesut Özden Gözütok
Yayınevi: Kırmızı Kedi
Sayfa Sayısı: 128
“‘Uzun Boylu Kadın’ imgesinin Alarcón’un zihnini meşgul ettiği kuşku götürmez, aynı kadın, ‘Ölümün Dostu’nda, soylu kılınmış ve şeytansı karakterinden arındırılmış bir biçim alır. Bu anlatı, ilk yarısına kadar, bir dizi başıbozuk doğaçlamadan oluşmuş gibi görünme tehlikesi taşır; öykü ilerledikçe, Dante’vari sonuna dek, yapıtın ilk sayfalarından itibaren her şeyin, iradi biçimde önceden tasarlandığını görürüz. Bu seçkide yer alan öykülerden çocukluğumda haberdar olmuştum; geçen zaman, o günlerde duyduğum esaslı dehşeti yok etmedi. Yaşım yüzyılla birlikte ilerliyor, şimdilerde, çocuk yaşımdaki sıcak kabulü gösteremesem de, aynı gönül borcu ve benzer bir heyecanla onları tekrar okuyorum.”
Jorge Luis Borges
Lord Arthur Savile’in Suçu
Yazar: Oscar Wilde
Çevirmen: Fatih Özgüven
Yayınevi: Kırmızı Kedi
Sayfa Sayısı: 132
“Alfonso Reyes’in İspanyolcaya çevirdiği Ciddi Olmanın Önemi Üzerine adlı eseri gibi ‘Lord Arthur Savile’in Suçu’ da İyi ve Kötü’nün ötesinde bir yapıt. Bir cinayetin öyküsünü anlatır; ama cinayet, uçarılığından dolayı Binbir Gece Masalları’nda kasten yaratılan fantastik ortamdan daha az gerçek olmayan bir dünyada işlenir. Bu benzerliği vurgulamak için Stevenson ve Chesterton’ınkilerle kıyaslanabilecek düşsel bir Londra’da geçen öyküye, İslam dinine özgü kader anlayışının hâkim olduğunu eklemek gerek. Dünyevi komedyalarında olduğu gibi bu öyküde de Wilde karşımıza aptal kahramanlar çıkarır, ancak bu kahramanların aptallığı iğneleyicidir, çünkü bunlar aslında yazarın gülümseyen maskeleridir.
Hüzünlü bir yazgısı ve neşeli bir ruhu olan bu büyük İrlandalı bizim çağdaşımız ve gelecek kuşakların da çağdaşı olacak. Derin ve yenilmez mutluluğu, onu belleklerimizde Danimarka prensi gibi trajik bir züppe olarak yaşamaktan kurtarıyor.”
Jorge Luis Borges
Kaçan Ayna
Yazar: Giovanni Papini
Çevirmen: Şadan Karadeniz
Yayınevi: Kırmızı Kedi
Sayfa Sayısı: 104
“Buenos Aires varoşlarında bir mahallede, Trajik Gazete ile Kör Pilot’u, kötü bir İspanyolca çevirisinden okuduğumda on bir-on iki yaşlarında olmalıyım.
Ne olursa olsun, kişisel bir yaşantıya gönderme yapmak istiyorum. Şimdi, öylesine uzak olan o sayfaları hayranlıkla, gönül borcuyla yeniden okurken, kendi bulduğuma inandığım, kendi biçemimce uzamla zamanın başka noktalarında yeniden işlediğim masallar buluyorum onlarda.
Papini’nin hak etmediği bir biçimde unutulmuş olduğundan kuşku duyuyorum. Bu kitaptaki öyküler, insanın melankoliye ve alacakaranlığa eğilimli olduğu bir çağın ürünleridir, ama günümüzde sanat onları değişik kılıklara bürüse de, melankoli ile alacakaranlık yitip gitmiş değildir.”
Jorge Luis Borges
Katip Bartleby
Yazar: Herman Melville
Çevirmen: Aybüke Bilgin Hinbest
Yayınevi: Kırmızı Kedi
Sayfa Sayısı: 92
“Melville’in engin imgeleminin ürünü, şöhretini borçlu olduğu kahramanı, Nantucket’in kaptanı Ahab, Beyaz Balina tarafından sakat bırakılmış ve intikam almaya karar vermiştir; olayların geçtiği yer dünyanın tüm denizleridir. Wall Street’te, bir avukatın yazıhanesinde katip olan Bartleby ise bir tür alçakgönüllü inatçılıkla çalışmayı reddetmektedir.
Melville, yarım yüzyılı aşkın bir süre önce, yalnızca tüm mantık kurallarına aykırı hareket etmekle kalmayıp aynı zamanda çevresindekileri şaşkın suç ortakları olmak zorunda bırakan Bartleby’nin tuhaf davasını işlemiştir.
Bartleby, ustalığın ya da düşsel imgelemenin uçarılığının ötesindedir; her şeyden önce evrenin gündelik ironilerinden biri olan gerçek faydasızlığı gösteren üzücü ve gerçek bir kitaptır.”
Jorge Luis Borges
Dilek Evi
Yazar: Joseph Rudyard Kipling
Çevirmen: İrem Kutluk
Yayınevi: Kırmızı Kedi
Sayfa Sayısı: 148
“Kipling her zaman yalnız bir adamdı. Başşairlik payesine erişmek istemedi, çünkü böyle bir onur kazanmanın hükümeti eleştirme özgürlüğüne engel olacağından korktu. Şöhret Kipling’i pek az ilgilendiriyor, belki de hiç ilgilendirmiyordu. Ölüme yaklaştığında, hüzün içinde, bugün bağımlı yazar diye adlandırdığımız sınıfa dahil olmanın boşluğunu kavradı. İnsanoğluyla bir hesaplaşmaya girmeyi amaçlayan ama tartışılmasıyla bugün bir çocuk kitabı yazarı haline dönüşen Swift’i anımsadı. Tanrıların, insanların öyküler kurgulamasına izin verdiğini ama bundan bir ders çıkarmasına izin vermediğini yazdı. İmgelem gücü, ince ustalığı, seslerin inceliklerini sezebilme yeteneği, sözcükleri ekonomik bir biçimde kullanışı ve dürüstlüğü aynı derecede takdire değer özellikleridir.”
Jorge Luis Borges
Midas’ın Müritleri
Yazar: Jack London
Çevirmen: Fahri Öz
Yayınevi: Kırmızı Kedi
Sayfa Sayısı: 114
“Bu kitap için yazarın yeteneğini ve yapıtlarındaki çeşitliliği kanıtlayan beş öykü seçtik. Okuyucu, ‘Mapuhi’nin Evi’nin ancak sonlarına doğru gerçek kahramanın kim olduğunu fark eder. ‘Hayatın Kanunu’ herkes tarafından doğallıkla ve saflıkla kabul edilen acımasız bir kaderi ortaya koyar. ‘Yüz Karası’ işkence tehdidine maruz kalmış bir adamın korkunç bir oyun sonucunda kurtuluşunu anlatır. ‘Midas’ın Müritleri’ anarşistlerden oluşan bir örgütün acımasız işleyişinin ayrıntılarını verir. ‘Gölge ve Parıltı’, görünmez olabilme gibi yazın sanatının eski motiflerinden birine yenilik ve zenginlik kazandırır. Jack London tensel ve tinsel yaşamı son damlasına kadar tüketerek 40 yaşında öldü. Bu yaşamlardan hiçbiri ona tam anlamıyla doygunluk sağlamadı ve ölümde hiç’in karanlık görkemini aradı.”
Jorge Luis Borges
Kardinal Napellus
Yazar: Gustav Meyrink
Çevirmen: Zehra Aksu Yılmazer
Yayınevi: Kırmızı Kedi
Sayfa Sayısı: 76
“Gustav Meyrink, fantastik olabilirliği bilimde arayan genç çağdaşı Wells’den farklı bir biçimde, bu olabilirliği büyüde ve her tür mekanik ustalığı aşmada aradı. Meyrink, dünyanın absürd, dolayısıyla da gerçekdışı olduğunu hissetmekle başladı işe. Bu düşünceler, önce satirik, daha sonra da fantastik ve acımasız yapıtlarında kendini gösterdi. Düşler tarafından düşlenen düşlere, karabasanların ortasında kaybolan karabasanlara yer verdi. Başlangıçta basit bir anlatı gibi görünen öyküleri, deneyimlerimiz ve en kişisel korkularımızla karışıncaya dek tırmanmaya devam eder. Meyrink, ölüler krallığının yaşayanlar krallığına girdiğine, gözle görülür dünyamızın gözle görülemez diğer dünya tarafından durmaksızın işgal edildiğine inanıyordu.”
Jorge Luis Borges
Büyük Taş Yüz
Yazar: Nathaniel Hawthorne
Çevirmen: C. Hakan Arslanr
Yayınevi: Kırmızı Kedi
Sayfa Sayısı: 124
“‘Wakefield’ Hawthorne’un ve belki de yazın sanatının en iyi öykülerinden biridir. Gölge konusu insan imgeleminde tekrarlanıp duran konulardan biri, su ve aynalar ise bu konuyu önceden imler. ‘Büyük Taş Yüz’de bu konunun beklenmedik ve özgün bir biçimde işlendiğini görürüz. ‘Ateşe Verilen Dünya’, Hawthorne’un dostları olan New England transandantalistlerinin mistik kurgularıyla hayret verecek şekilde örtüşür; asıl gerçek, görülür ve dokunulur dünya olmayıp insan aklıdır.
‘Mr. Higginbotham’ın Başına Gelenler’de Hawthorne komik olanı vurgular; eğer metin günümüzde yazılmış olsaydı sonu trajik olur ve öykünün çıkış noktasını oluşturabilirdi. Bu seçkinin son öyküsü ‘Rahibin Kara Peçesi’ saf ve fütursuz bir alegoridir; böyle olmasına karşın yalnızca etkili değil, aynı zamanda unutulmaz bir öyküdür. Hawthorne dünyanın en iyi ve en kötü öykülerini yazdı; bu seçkide en iyilerini sunuyoruz.”
Jorge Luis Borges
Vathek
Yazar: William Beckford
Çevirmen: İ. Utku Kavasoğlu
Yayınevi: Kırmızı Kedi
Sayfa Sayısı: 152
“Saintsburry ve Andrew Lang, Yeraltı Ateşi Sarayı’nın Beckford’un en büyük başarısı olduğunu söyler. Ben ise, yazın sanatının gerçekten ilk korkunç cehennemi olduğunu iddia ediyor ve şu paradoksu göze alıyorum: Yazınsal cehennemlerin en ünlüsü, İlahi Komedya’nın acılar krallığı, aslında korkunç bir yer değil, sadece korkunç olayların olduğu bir yerdir. İkisi arasındaki ayrım açıktır. İskoçya lehçesinde çevrilmesi pek mümkün olmayan, doğaüstü dehşeti tanımlayan bir sözcük vardır: Uncanny. (…)
Anımsadığım kadarıyla da Vathek’ten önce yazılmış hiçbir eser için aynı şey söylenemez. Vathek’in, Thomas de Quincey, Poe, Charles Baudelaire ve Huysmans’ın şeytansı görkemlerine hazırlık niteliğinde olduğunu düşünüyorum.”
Jorge Luis Borges
Akbaba
Yazar: Franz Kafka
Çevirmen: Esen Tezel
Yayınevi: Kırmızı Kedi
Sayfa Sayısı: 96
“Kafka’nın en tartışılamaz erdemi, dayanılmaz durumlar yaratmasıdır. Ebediyen yaşayan yapıtlar yaratmak için birkaç satır yazmak onun için yeterlidir. Örneğin, ‘Hayvan, sahibinin elinden kırbacı çekip alır ve kendisi sahibe dönüşmek için kendini cezalandırır ve bunun kırbaçta oluşan yeni bir düğümün yarattığı bir yanılsamadan başka bir şey olmadığını anlayamaz.’ Ya da, ‘Tapınağı leoparlar istila eder ve kadehlerden şarap içerler; bu birçok kez tekrarlanır, sonunda ne olacağı önceden bilinir ve tapınaktaki ayinin bir parçası haline gelir.’
Kafka’da esas olan öykünün gelişimi ya da psikolojik etki değil konunun kendisi ve ortamdır. Bu nedenle öyküleri romanlarından önceliklidir; bu nedenle de bu öykü seçkisinin eşsiz yazarın değerini tam olarak ortaya koyduğunu iddia etme hakkı doğar.”
Jorge Luis Borges
Rus Öyküleri
Yazar: Fyodor Mihayloviç Dostoyevski, Leonid Nikolayeviç Andreyev, Lev Nikolayeviç Tolstoy
Çevirmen: Sabri Gürses
Yayınevi: Kırmızı Kedi
Sayfa Sayısı: 188
“Taşlama yapılarak yüceltilen, kılı kırk yaran bürokrasi, ‘Timsah’taki tamamlanmamış fantezinin temel konusudur. Öykünün ortamı düşseldir ve karabasana dönüşmek üzeredir. Bu seçkide, Andreyev ve Dostoyevski arasında aşinalık bulunduğu düşüncesinin keyfi olduğu hükmüne varılabilir. Bununla beraber, hazin dürtülerin ve düşman bir dünyanın teselli kabul etmediği görüşünün örtüştüğünü gözlemlemek mümkündür. Kişisel bir gerçekmiş gibi dünya anlayışımızı değiştirebilen ‘Elazar’ öyküsü, kendi aynasında Andreyev’in acı verici kaderini yansıtır.
Bu seçkinin son öyküsünün edebiyatın bize sunabileceği en takdire şayan öykülerden biri olduğunu söylemek abartı değil. Önceki iki öyküde fantastik öğe baştan itibaren belirgindir; ‘İvan İlyiç’in Ölümü’nde kaçınılmaz ve şaşırtıcı olan doğaüstü ifşaat tıpkı ruhun son deneyimi gibi bize öykünün sonunda ulaşır.”
Jorge Luis Borges
Micromegas
Yazar: François Marie Arouet Voltaire
Çevirmen: Sabri Gürses
Yayınevi: Kırmızı Kedi
Sayfa Sayısı: 188
“Bu seçkide yer alan öykülerde, Voltaire, taraf tutmayan alaycı bir izleyici gibi olayları dışarıdan yönetir, düş gördüğünü biliyormuş, neşe ya da acıma duygusuyla düşlemeye devam etmeye razı oluyormuş gibi kendisini ihtiraslı çalkantılara bırakır. İnsanların genel kanılarının doğruluğunu kanıtlamak hoş bir şey. Genellemeler her zaman hatalı değildir; Voltaire, Fransız dilinde, belki de tüm dünyada yazılmış en iyi düzyazıya imzasını atmıştır.
1778 yılında, İrene adlı tragedyasının patırtılı galasından kısa bir süre sonra, Paris’te, seksen dört yaşında öldü. Beşinci perde sona erdiğinde Voltaire’in bulunduğu loca ona defne dalından yapılmış bir çelenk sunan çok sayıda hayranıyla doldu. Voltaire onlara şu sözlerle teşekkür etti: ‘Vous voulez donc m’étouffer sous des roses!’ (Güllerin altında boğacaksınız beni!)”
Jorge Luis Borges
Konuk Kaplan
Yazar: P’u Sung-Ling, Cao Xueqin
Çevirmen: C. Hakan Arslan
Yayınevi: Kırmızı Kedi
Sayfa Sayısı: 96
“Düşlerin ya da daha yerinde bir deyişle, kâbuslara özgü dehliz ve labirentlerin krallığı: Yaşama geri dönen ölüler, aniden kaplana dönüşen yabancı bir ziyaretçi, aslında yeşil suratlı bir şeytanın üzerindeki kürkten başka bir şey olmayan çok güzel bir genç kız.
P’u Sung-ling’in öykülerinden oluşan bu kitaba, onlar kadar şaşırtıcı ve umutsuz iki öykü daha ekledik. Yazarı büyük bir olasılıkla Cao Xueqin olan Kırmızı Köşk Düşleri 18. yüzyılda yazılmıştır. ‘Pao-Yu’nun düşü’, Lewis Carroll’ın Alice Harikalar Diyarında adlı yapıtında Alice ile Kırmızı Kralın birbirlerini düşledikleri bölümün ön anlatımıdır. Başlığı erotik bir eğretileme olan ‘Ay ve Rüzgâr Aynası’ ise belki de yazın sanatında tek başına duyulan cinsel hazzın onurlu ve kederli biçimde işlendiği tek anlatıdır.”
Jorge Luis Borges
Dostlarımızın Dostları
Yazar: Henry James
Çevirmen: Pınar Kür, Fatih Özgüven
Yayınevi: Kırmızı Kedi
Sayfa Sayısı: 126
“Bu derleme için birbirinden farklı dört anlatı seçtik.
‘Saklı Yaşam’da fantastik ve satirik öğeler, Stevenson ile Papini’nin çok sevdiği, çokça işlenmiş ‘ikilik’ teması ve dünyanın görünür kurgularını baştan sona kat eden olağanüstü hiçliklere yöneltilmiş alay iç içe geçer.
‘Owen Wingrave’ ilk bakışta barışçıl bir savunu gibi görünebilir ama daha sonra kadim ve hayaletsi ağırlık merkezinin epik unsurları dışlamadığı görülür.
‘Dostlarımızın Dostları’ derin bir melankoli içerir, aynı zamanda gizemle işlenmiş bir aşkın yüceltilmesidir.
Bu seçkiye, üç fantastik öykünün yanı sıra, fantastik olmayan ama belki de Henry James’in en iyi öyküsü denebilecek bir dördüncüyü ekledik.
‘Northmore’ların Alçalışı’ sonul gerçeği bilmediğimiz sürece daha da acımasız görünen sabırlı bir intikamın öyküsüdür.”
Jorge Luis Borges
Tuzdan Heykel
Yazar: Leopoldo Lugones
Çevirmen: İdil Dündar
Yayınevi: Kırmızı Kedi
Sayfa Sayısı: 96
“Hiç kimse mutluluğu gizleyemez; gururlu ve ketum olmasına karşın Lugones’in kederi apaçık ortadaydı. Kırk yıl kadar önce, intihar ettiğini bana telefonla haber verdiklerinde üzüldüm ama şaşırmadım, çünkü vazgeçme ve yadsımalarla dolu tüm yaşamının gecikmiş bir intihar olduğunu düşündüm. Seneca’nın bile kayıtsız kalamayacağı bir özdeyişinde, Lugones, ‘Yaşamının efendisi olan insan, ölümünün de efendisidir,’ demişti”
Jorge Luis Borges
Binbir Gece Masalları
Yazar: Antoine Galland
Çevirmen: Berna Günen
Yayınevi: Kırmızı Kedi
Sayfa Sayısı: 216
“Talihsizliklere ve bahtsızlıklara, başkalaşımlara ve şeytanlara karşın, Şehrazat’ın bitmez tükenmez zamanı bizde hayatta olduğu kadar kitaplarda da az bulunur bir tat bırakır. Mutluluğun tadıdır bu. Binbir Gece kıssalar ve övgüler doludur ama önemli olan bir aynadaki tamamlanmamış biçimlerin masumiyeti vardır içlerinde.”
Jorge Luis Borges
Yann’ın Ülkesi
Yazar: Lord Dunsany
Çevirmen: Ali Orhan
Yayınevi: Kırmızı Kedi
Sayfa Sayısı: 120
“Adı dile düşmüş ve kendini adamış yazarların ya da ait olabilecekleri bir grup oluşturmaya çabalayan, bir grubun tapılan kişisi olmayı arzulayan entrikacı yazarların çağında, ortaçağın halk şairlerinin özelliklerini taşıyan ve kendini büyük mutlulukla düşlere terk eden Lord Dunsany’nin ortaya çıkışı alışılmadık bir olaydır. İçinde bulunduğu şartlardan kaçmadı. Bir eylem adamı ve askerdi ama her şeyden önce yaşamının gizli özünü oluşturan çılgın bir evrenin, kişisel krallığının yaratıcısıydı.”
Jorge Luis Borges
Duvardaki Kapı
Yazar: H. G. Wells
Çevirmen: İdil Dündar, Mukadder Yaycıoğlu
Yayınevi: Kırmızı Kedi
Sayfa Sayısı: 144
“Wells, fantastik bir öykünün tek bir fantastik olayı içermesi gerektiği düşüncesindeydi; bu görüş mucizelere kolaylıkla teslim olmayan kuşkucu bir döneme rastlar.
Kitap için seçmiş olduğumuz beş öykü bu sağgörü kuralına uyar. Yazarın imgelem gücünün yarattığı mucize kusursuzdur.
Verne’in ileride gerçekleşecek şeyleri önceden haber veren düşlerinden farklı olarak, Wells kendisinin gerçekleşmeyen düşleriyle övünç duydu. Gerçekten de, hayvanların insana dönüşeceğini ya da bir aracın gelecekle ilgili keşiflerde bulunacağını hiç kimse önceden kestiremez.
Wells’i yüzyılımızın başında keşfetmiş olmaktan üzüntü duyuyorum. O şaşırtıcı, kimi kez de korkunç mutluluğu duyumsayabilmek için onu şimdi keşfetmeyi isterdim. ”
Jorge Luis Borges
Son Şenliklerin Davetlisi
Yazar: Villiers de I’Isle-Adam
Çevirmen: Işık Ergüden, Mukadder Yaycıoğlu
Yayınevi: Kırmızı Kedi
Sayfa Sayısı: 120
“Villiers, Paris’te Baudelaire’in kötülük ve günahla oynadığı gibi, acımasızlık kavramıyla oynamak istiyordu. Ama maalesef günümüzde bunlarla oynayamayacak kadar birbirimizi iyi tanıyoruz. […] Kendini düşsel düelloların ve anlatıların yaşlı başkişisi gibi duyumsayan, neredeyse yoksul denebilecek bu büyük beyefendi, imgesini Fransız yazın tarihine kabul ettirdi.”
Jorge Luis Borges
Apollon’un Gözü
Yazar: Gilbert Keith Chesterton
Çevirmen: Işık Ergüden, Mukadder Yaycıoğlu
Yayınevi: Kırmızı Kedi
Sayfa Sayısı: 139
“Bu kitaba Chesterton’ın en iyi öyküsü olduğuna inandığım, uzun beyaz bir yol, beyaz piyonlar ve beyaz atlarla oynanan güzel bir satranç oyununu andıran ‘Mahşerin Üç Atlısı’nı da aldık. Chesterton, ‘Tuhaf Ayak Sesleri’nde yeni bir maske yaratır.
‘Israel Gow’un Onuru’ndaki kasvetli İskoçya şatosu görünüşte çözülemez olan bir gizin asal parçasıdır. ‘Apollon’un Gözü’nde eski bir tanrıya tapınma, bir cinayetin işlenmesine yardımcı olur. ‘Doktor Hirsch’in Düellosu’nun başlığı açık bir biçimde ifade etmek istemiyorum bir ilke talebidir.
Yazın sanatı mutluluk biçimlerinden biridir; belki de hiçbir yazar bana Chesterton’ın yaşattığı kadar mutlu saatler yaşatmamıştır.”
Jorge Luis Borges
Bilimsel Öyküler
Yazar: Charles Howard Hinton
Çevirmen: Serhat Atay
Yayınevi: Kırmızı Kedi
Sayfa Sayısı: 184
“Hinton’ın edebiyat tarihinde sağlam bir yeri vardır. Bilimsel Öyküler, Wells’in karanlık tasavvurlarından daha önce ortaya çıkmıştır. Seçkiye de adını veren bu başlık, içinde yaşadığınız yüzyılı istila etmiş olan ve görünüşe bakılacak olursa sonu gelmeyen bilimkurgu yapıtlarını tartışmasız biçimde önceler.”
Jorge Luis Borges
Binbir Gece Masalları
Yazar: Richard F. Burton
Çevirmen: Gülgün Bayata
Yayınevi: Kırmızı Kedi
Sayfa Sayısı: 200
“Rafael Cansinos-Asséns yapıtının bir yerinde, klasik ve modern on dört dilde yıldızları selamlayabileceğine dair yemin eder. Burton ise on yedi dilde düş görür, otuz beş dile hâkim olduğunu söyler. Bu dil zenginliği onun betimlemelerini tüketmez, tüketmediği gibi sahip olduğu aşırı özelliklerle de uyumludur. Sir Richard’ın çevirisinden Binbir Gece’de gezinmek Denizci Sinbad tarafından Arapçadan kelimesi kelimesine çevrilmiş ve yorumlanmış bir çeviride dolaşmaktan daha az inandırıcı değildir. Yüzlerce beyit ve şarkı yer alır Binbir Gece Masalları’nda; Lane onları aslına sadık kalarak akıcı bir düzyazıyla aktarmıştı. Burton ise şairdi.”
Jorge Luis Borges
Işıldayan Piramit
Yazar: Arthur Machen
Çevirmen: Berna Günen
Yayınevi: Kırmızı Kedi
Sayfa Sayısı: 144
“Edebiyatın, alışılagelen sözcük parçalarının birleştirilmesiyle gerçekleştirilen bir oyun olduğunu kabul edelim ama ustaları söz konusu olduğunda Machen da onlardan biridir bunun bir çeşit cebir ya da satranç oyunu olduğunu ve bir coşkuyla örtüşmesi gerektiğini unutmayalım. Bir metnin etkisinin yazılan şeyin asıl amacı olduğunu iddia eden yazarlar (Poe bunlardan biriymiş gibi yapardı, ama neyse ki değildi) vardır; Arthur Machen bazen bize inanılmaz öyküler sunar ama bunları içten bir coşkunun esinlediğini hissederiz. Hemen hiçbir zaman başkalarını şaşırtmak için yazmadı; yazmasının nedeni garip bir dünyada yaşadığının farkında olmasıydı.”
Jorge Luis Borges
Çalınan Mektup
Yazar: Edgar Allan Poe
Çevirmen: İlknur Özdemir
Yayınevi: Kırmızı Kedi
Sayfa Sayısı: 112
“Sanat kavramanın tinsel bir beceri değil zekanın işleyişi olduğunu ilk kez Poe açık biçimde ifade etmiş ve bu düşünce Baudelaire, sembolizm ve Paul Valery’ye kadar uzanmıştır. Poe’nun en iyi düzyazılarını fantastik öykülerinde aramak gerekir; bu türe daha önceki örneklerinde görülmemiş bir ciddiyet ve öngörü katmıştır. Bir eleştirmen, Poe’yu Alman romantiklerine öykünmekle suçlamış, o da bu suçlamaya şu karşılığı vermiştir: ‘Dehşet Almanya’ya özgü değil, ruha özgüdür.’ Poe’nun kaderi için de aynı şey söylenebilir.”
Jorge Luis Borges
Lady Anne Susuyor
Yazar: Saki
Çevirmen: Fatih Özgüven
Yayınevi: Kırmızı Kedi
Sayfa Sayısı: 120
“Thackeray, Kipling ve diğer birçok İngiliz aydın gibi Hector Hugh Munro da Doğu’da dünyaya geldi. Munro soyadını köklü bir İskoç ailesinden, Farsçada kadeh sunan anlamına gelen Saki takma adını ise Rubailer’den almıştır.
Munro’nun yapıtları, yalnızca varlıkları bile çevresindeki insanların hayatını zehir etmeye yeterli, yaşı geçkin, iğrenç, kendi istekleri doğrultusunda hareket eden insanlar ve dostlukları bir tür büyü olan hayvanlarla doludur.
Saki bir tür alçakgönüllülükle acımasız ve acıklı öykülerine önemsiz bir hava verir. Bu incelik, hafiflik ve vurgu eksikliği Wilde’ın tadına doyum olmaz komedilerini anımsatıyor.”
Jorge Luis Borges
Rüyalar Kitabı
Yazar: Jorge Luis Borges
Çevirmen: Işık Ergüden
Yayınevi: Kırmızı Kedi
Sayfa Sayısı: 280
Borges Rüyalar Kitabı’nda dünyanın bütün rüyalarını bir araya getiriyor.
“Kesin olan şu ki, zihinde beliren korku da daha az gerçek değil.”
Sezar
“Peri masallarımın mimarı ben, değerli taşlardan bir tünelin altından keyfimce geçiriyordum evcilleştirilmiş bir nehri.”
Charles Baudelaire
“Rüyamda sağ bir geyiğin düş kırıklığına uğramış avcıdan af dilediğini gördüm.”
Nemer İbn El Barud
“İnsan, rüyaları boyunca istikbaldeki yaşamın idmanını yapar.”
Nietzsche