1. Ana Sayfa
  2. Benzer Kitaplar

Sayın Başkan Hayranlarına 16 Kitap Önerisi

Sayın Başkan Hayranlarına 16 Kitap Önerisi
0

Sayın Başkan, zamanımızın en önemli devlet adamı, bilgelerin bilgesi, büyüklerin en büyüğüdür. Halk onu hiç görmese bile, aynı doğa güçleri gibi acımasız varlığını her zaman üzerinde hisseder.

Sayın Başkan

Yazar: Miguel Angel Asturias
Çevirmen: Zeyyat Selimoğlu
Yayınevi: Yordam Kitap
Sayfa Sayısı: 320

Sayın Başkan, zamanımızın en önemli devlet adamı, bilgelerin bilgesi, büyüklerin en büyüğüdür. Halk onu hiç görmese bile, aynı doğa güçleri gibi acımasız varlığını her zaman üzerinde hisseder.

Sayın Başkan’ın yüksek yerinde bir başkasının bulunacağını düşünmek bile ulusun iyiliğine karşı bir suikasttir; bunu aklından geçirmeye cüret eden kimse buna cüret etmemeli, toplum için tehlikeli bir akıl hastası olarak hapsedilmeli, aklı yerindeyse yasalara göre vatan haini olarak damgalanmalıdır.

Sayın Başkan’ın ülkesinde “üstün demokrasi” hüküm sürer –ki bu aslında, hiç kimsenin yarın sarayda mı ağırlanacağını yoksa hapislerde mi sürüneceğini bilememesi demektir. İhanet, espiyonaj ve siyasi kumpaslarla beslenen korku, bir yılan gibi kendi kuyruğunu yutar.

Sayın Başkan, Guatemala sürgünü, “büyülü gerçekçilik” akımının kurucusu, Nobel ödüllü Asturias’ın kaleminden çıkan en tehlikeli roman. Güney Amerika ülkelerinde ne zaman bir devrim ya da darbe havası esse kitapçı vitrinlerinden ilk kaldırılan kitap.

sayın başkan
sayın başkan hayranlarına 16 kitap önerisi 19

Pedro Paramo

Yazar: Juan Rulfo
Çevirmen: Süleyman Doğru
Yayınevi: Doğan Kitap
Sayfa Sayısı: 132

Her yolu kullanarak istediği her şeyi elde eden toprak ağası, kötülüğün ta kendisi Pedro Paramo… Ölüm döşeğindeki annesinin -Marquez’in Macondo’suna esin kaynağı olacak- hayaletli köy Comala’ya babasını aramaya gönderdiği Juan Preciado… Pedro Paramo’nun çocukluk aşkı, bütün ömrünce tutkuyla sevdiği Susanna San Juan…

Ve hem Meksika edebiyatının hem de bütün İspanyolca edebiyatın temel taşlarından Juan Rulfo’nun tek romanı: Pedro Paramo.

“Kitabı okurken sanki içimden bir şeyler koptu ve bu rolü ben oynamalıyım dedim.”
Penélope Cruz

pedro paramo
sayın başkan hayranlarına 16 kitap önerisi 20

Tünel

Yazar: Ernesto Sabato
Çevirmen: Pınar Savaş
Yayınevi: Ayrıntı Yayınları
Sayfa Sayısı: 140

Yirminci yüzyılın ilk yarısında yazılmış olsa da insanlık kadar eski, insanlar yaşadıkça da var olacak ruh hallerinin dibine kazılan bir “tünel” bu kitap.

Özdeşlik arayışı, aşk, tutku, şüphe ve cinayset…

Sıradanlığın ve sanatçı ruhunun, aklın ve içgüdünün birbirine karıştığı girdaplarda soluk soluğa bir yolculuk. Bizi götürdüğü yer ise daha ilk cümleden belli: Ben “Juan Pablo Castel, yani María Iribarne’yi öldüren şu ressam…” Varoluşçu bir antikahramanın cinayet itirafnamesidir Tünel. Fransızcaya çevrilmesini Albert Camus’nün önerdiği, Graham Greene’in hayranlıkla karşıladığı bir başyapıt. Ernesto Sabato’nun felsefi ve edebi evrenindeki yolculuğunun da ilk adımı. Tünel, çağımızın temel entelektüel sorunlarını, toplumların ve ruhlarımızın karanlık, izbe köşelerini didikleyen bir üçlemenin ilk kitabı.

Yaratıcılık ve dışavurum, istense de istenmese de en azından tek bir kişiyle duygudaşlık, anlamdaşlık için değil midir? Ya böyle bir kişiye rastlarsa yaratıcı? İşte, ressam Castel’in öyküsü böyle bir rastlaşmayla yani María’yla başlar. Kurtarıcısını, tüneldaşını bulmuş gibidir. Marazi bir ruh taşkınlığıyla sarılır María’ya… Aşkın, takıntının, kuşkunun, kıskançlığın, sıkıntı ve deliliğin kol gezdiği Castel’in dünyasında gerçeklik duygusu adım adım yitirilir. Geride ne yaratıcı, ne de yaratı kalır. Cinayet de çözümsüzdür, kalıcı olan tek şey sonu gelmeyen kuşku döngüsüdür.İflah olmaz aşkları, ruh tutulmalarını bilenler için…

tünel
sayın başkan hayranlarına 16 kitap önerisi 21

Arı Kovanı

Yazar: Camilo Jose Cela
Çevirmen: Gökhan Aksay
Yayınevi: Jaguar Kitap
Sayfa Sayısı: 312

“Bayan Rosa, heybetli kalçasıyla müşterilere çarpa çarpa, kafedeki masaların arasında koşuşturur durur. ‘Lanet olası! Tövbeler olsun!’ diye sıkça mırıldanır. Onun dünyası kafeden ibarettir; evrenin geri kalanı ise kafenin çevresidir.”

Bayan Rosa’nın evreninin dışında yer alan kadınlar ve erkekler, birer ikişer onun dünyasına girerler: Dertli kadınlar ve dertli erkekler, birbirleriyle ve birbirlerinden konuşurlar orada. Kendileriyle birlikte acılarını, umutlarını, aşklarını ve her birinin bağlı olduğu hayatları da getirirler. Arı Kovanı onların dünyalarıyla dolar. Böylece Bayan Rosa’nın Madrid’deki kafesi sadece onun için değil, üç yüzden fazla karakter -ve bu romanın okuru- için “bir dünya”dan ibaret olur.

Ülkesinde “İspanyolcanın Cervantes’ten sonraki en önemli yazarı” olarak görülen Nobel ödüllü Camilo José Cela’nın kendisine has grotesk realizminin en yetkin örneği Arı Kovanı, Gökhan Aksay’ın İspanyolca aslından çevirisiyle…

“Arı Kovanı, İspanyol edebiyatının tartışmasız temel taşlarından biridir.”
El Pais

arı kovanı
sayın başkan hayranlarına 16 kitap önerisi 22

Artemio Cruz’un Ölümü

Yazar: Carlos Fuentes
Çevirmen: Seçkin Selvi
Yayınevi: Can Yayınları
Sayfa Sayısı: 308

Meksika Devrimi’ne, toprakların köylülere dağıtılması uğrunda savaşan, idealist bir genç asker olarak katılan Artemio Cruz, devrimin giderek yozlaşması sonucunda zengin bir toprak ağası olup çıkmıştır. Ailesine, sevgililerine ve eski yoldaşlarına ihanet etmiş, devrim sırasında devirmek için savaştığı kendini beğenmiş, ilke kural tanımaz zorbalardan biri olmuştur. Yıllar sonra, ölüm döşeğinde, tüm bir yaşamı gözünün önünden geçecektir…

Carlos Fuentes, başyapıtlarından biri sayılan Artemio Cruz’un Ölümü’nde, tek bir kişinin yaşamından geçerek yalnızca Meksika Devrimi’nin değil, tüm bir 20. yüzyıl Meksika’sının yazgısını anlatır, modern Meksika’nın sarsıntılı ruhuna doğru derin bir yolculuğa çıkarır okurlarını.

artemio cruz'un ölümü
sayın başkan hayranlarına 16 kitap önerisi 23

Pascual Duarte ve Ailesi

Yazar: Camilo Jose Cela
Çevirmen: Alev Güçlü
Yayınevi: Olvido Kitap
Sayfa Sayısı: 136

Büyük İspanyol yazarı Camilo José Cela’nın adını dünyaya duyurmasını sağlayan ilk romanı Pascual Duarte ve Ailesi 1942’de yayımlandığında hem üslubu hem de kurgusuyla büyük tartışmalar yarattı ve dört yıl boyunca yasaklı kaldı. Tekrar yayımlanmaya başladığında ise yarattığı heyecan fırtınası çok daha şiddetli esiyordu artık.

İspanyol İç Savaşı’nın ardından, yaşanan travmayı işleyen romanlar art arda yayımlandı. Ancak Cela, bambaşka bir şey keşfetmişti: Yüzünü olaylara değil insana, karmaşık kente değil taşraya çevirmişti. Birey ile toplumun çatışmasını, şiddeti, aşkı, yoksulluğu ve suçu kendisine has “grotesk gerçekçilik”le anlattı. Ama asıl özgünlük romanın ana karakterindeydi: Pascual Duarte, işlediği suçların kökeni ve bu suçlar karşısındaki tavrıyla yeni bir kapı açmıştı. Nitekim aynı yıl Fransa’da Yabancı’nın yayımlanması ile birlikte artık yeni bir edebiyat anlayışının başladığı çok geçmeden anlaşıldı.

Juan Rulfo’dan Marquez’e, Bret Easton Ellis’ten Roberto Bolaño’ya birçok önemli yazarı etkileyen Pascual Duarte ve Ailesi, yazarın Türkçe basım için yazdığı önsöz ve Alev Güçlü’nün İspanyolca aslından çevirisiyle…

“Büyük ihtimalle, Don Quijote’den sonra en çok okunan İspanyol romanı.”
The New York Times

pascual duarte ve ailesi
sayın başkan hayranlarına 16 kitap önerisi 24

Karanlıkların Efendisi

Yazar: Ernesto Sábato
Çevirmen: Suna Kılıç
Yayınevi: Ayrıntı Yayınları
Sayfa Sayısı: 464

Kötülük ve karanlık yeryüzüne egemen olmuştur. Şeytan Tanrıyı yok edip O’nun yerine geçmiş ve dünyaya da Tanrının Şeytanı altettiği yalanını yaymıştır. Böylece insanları, içinde yaşadığımız ürkütücü dünyanın sorumlusunun Tanrı olduğuna inandırıp O’nu gözden düşürmüştür. Yoksa o Tanrı nasıl olur da milyonlarca insanın toplama kamplarında yakılmasına, Hiroşima’da atom, Vietnam’da napalm bombalarıyla ucubelere dönmesine, işkence tezgâhlarında insalıklarından çıkartılıp öldürülmesine izin verebilir ki?

XX. yüzyılda ülkesi ve dünyada yaşanan bütün bunalımların tanığı olmuş, bu yüzyılın bütün dünya görüşlerini, inanç ve inançsızlıklarını tanımış bir yazardan insan ruhunun labirentlerinde gezinen bir roman Karanlıkların Efendisi. İçinden kabaran sancılı edebiyat çağrısına yenik düşüp bilimi ve “ışığı” bıraktıktan sonra Sabato sadece üç roman yayımladı.

Ayrıntı Yayınları’ndan çıkan Tünel ve Kahramanlar ve Mezarlar’dan sonra elinizdeki kitap bu üçlemenin sonuncusu. İlk iki romanda izini sürdüğümüz mutlak arzusu, yalnızlık, iletişim ihtiyacı ve imkânsızlığı, çağdaş insanın elini kolunu bağlayan ve onu insanlıktan çıkaran bunalımları gibi fikirler; saplantı ve belki de paranoya derecesine varan körlük, ensest, ölüm, kötülük, kahramanlık gibi motifler Karanlıkların Efendisi’nde bu üç romanın, hatta XX. Yüzyıl romanının şahikasına ulaşıyor. Bu üç roman birbirine “bir bileşik kaplar ağı”yla, ipince tüplerle, kanallarla bağlanıyor. Ortaya bir Buenos Aires romanının ötesinde, köken ve ırk ayırmaksızın bir insanlık romanı çıkıyor.

Romanda boy gösteren Che, Borges gibi ünlü Arjantinlilerin yanı sıra dönemin entelektüellerinden, sürgün Nazi subaylarına kadar birçok insanın oluşturduğu kalabalık bir kadroyu hayal dünyamıza buyur ediyoruz. Tünel’de cenin halinde olan kimi kahramanlar Kahramanlar ve Mezarlar’da biraz gelişiyor; Karanlıkların Efendisi’ndeyse yazarın karşısına dikilip onu sorguluyor, başına bela oluyorlar âdeta.

Yüzyılın klasikleri arasında yerini almış bir kitap. Gerçek bir roman okumayı özleyenlere…

karanlıkların efendisi
sayın başkan hayranlarına 16 kitap önerisi 25

Seksek

Yazar: Julio Cortazar
Çevirmen: Necla Işık
Yayınevi: Can Yayınları
Sayfa Sayısı: 752

Seksek oyunu, ayağın ucuyla itilen bir taşla oynanır. Oyun elemanları şunlar: kaldırım, irice bir çakıltaşı, ayakkabı ve tebeşirle çizilmiş güzel bir çizgi, renkli tebeşir tercih edilir. En üstünde çizginin Gökyüzü hanesi bulunur ve en altta Yeryüzü; taşı iteleye iteleye Gökyüzü’ne ulaşmak çok zordur; ne denli nişan alsan, ne denli dikkatlice atsan ve itelesen de zordur, taş çizgi üstüne gelir veya çizgi dışına çıkar.

Julio Cortázar’ın başyapıtı Seksek, ilk yayımlandığı 1963 senesinden beri Latin Amerika edebiyatının en çok tartışılan, sonraki kuşak yazarlar üzerinde en çok iz bırakan eserlerindendir.

Antiroman diye de nitelenen ve “anlatı” ile “anlatının yarattığı çağrışımlar” üzerine inşa edilen Seksek’in başındaki okuma planında, maceracı okurlara alternatif bir “sıçrayarak okuma” düzeni sunulur. Bu okuma biçimi, seksek oyununu andırır. Okuru kurmacanın etkin bir unsuruna dönüştüren bu sıçramalar, yalnızca romanın okuma biçiminin değil, yaratılan kişilerin, dolayısıyla insanlığın içinde yaşadığı dünyanın da parçalanmışlığını simgeler.

thumbnail
Önerilen Yazı
Seksek Hayranlarına 11 Kitap Önerisi
seksek
sayın başkan hayranlarına 16 kitap önerisi 26

Bu Dünyanın Krallığı

Yazar: Alejo Carpentier
Çevirmen: Murat Tanakol
Yayınevi: H2O
Sayfa Sayısı: 192

Bir krallığın övgüsü aynı zamanda bir köleliğin ağıtıdır.

Haiti’nin, Santo Domingo adasının bir insan ömründen uzun olmayan bir dönemine ait olağandışı olayların hikâyesi ama aynı zamanda tüm ayrıntıları sıkı sıkıya izlenen bir gerçeklikte, büyülü olanın özgürce akmasına izin vererek, isyanla bilenmiş ve perçinlenmiş bir tarihin edebiyatı…

Saltanatın ancak ölümü anında saltanat olduğunu gösteren bir büyü. Her türden köleliğin ancak kendi kaderine sahip çıkma anında kölelik olduğunu gösteren bir gerçeklik.

Kralların taçlarının yerlerde yuvarlandığı, büyücülerin silaha sarıldığı, apoletlerin şamataya verildiği, kölelerin zehir damıttığı karşılaştırmalı bir tarihsel süreklilik içinde olayların iç burkan acıklı gelişiminin, kişiliklerin düşsel görünümlerinin, mekânların biteviye dönüşümünün Yılan Tanrı Damballah’a yaraşır tarzla, yılankavi bir dille anlatımı.

Marksist bir duygusallık ama aynı zamanda Voodoo büyüsünün gerçekliğine dayanan bir destan.

bu dünyanın krallığı
sayın başkan hayranlarına 16 kitap önerisi 27

Kahramanlar ve Mezarlar

Yazar: Ernesto Sabato
Çevirmen: Pınar Savaş
Yayınevi: Ayrıntı Yayınları
Sayfa Sayısı: 480

Sábato insanlık kadar eski, insanlar yaşadıkça var olacak ruh hallerini Tünel kitabının ardından irdelemeye devam ediyor. Kahramanlar ve Mezarlar’da, hem kendi karakterinin hem de ülkesinin geçmişindeki hayaletlerin peşine düşüyor.

Bu romanın konusu hakkında kısaca bir şeyler söylemeye çalışmak kitaba haksızlık etmek olur. Güç ve kederin, aşk ve kuşkunun, ensest ve cinayetin karanlık labirentlerinde gezinen roman, daima kapının eşiğinde bekleyen tehlikenin varlığıyla geçmişi anımsatıyor; geri dönüşlerle kehanetleri birbirine harmanlayarak bizi Ernesto Sábato’nun felsefi ve edebi evrenindeki ikinci yolculuğumuza çıkarıyor: Sınırlar yok oluyor, okur bulanan, eriyen ve yeniden biçimlenen zamanın içinde Arjantin’in ve tüm insanlığın varoluş nedenlerinin temel sorunlarında dolaşıyor; “vatan nedir, aile nedir, aşk nedir, yuva neresidir” sorularına yanıt arıyor.

Kitabın “Körler Üzerine Soruşturma” başlıklı bölümü ise “roman içinde roman” biçiminde bir kurguya sahip. Kaderiyle baş başa kalmış, bireysel özgürlükten yoksun, politik baskı altında zor nefes alan bireyi kurtarmak için umutsuz bir panzehir arayışının ürkütücü hikâyesi çıkıyor karşımıza. Karmaşık kurgusu, varoluşçu sorgulamaları, kara mizahla örülmüş dokusu, derin psikolojik ve mitolojik imgeleriyle, “Körler Üzerine Soruşturma”, elinizdeki kitabı görkemli bir başyapıta dönüştürüyor.

Latin Amerika edebiyatının en etkileyici yapıtlarından biri olarak kabul edilen Kahramanlar ve Mezarlar’la Sábato edebiyat severlere; Hesse, Dostoyevski, Borges okurlarına “hodri meydan” diyor…

Geceleri rahat uyuyamayanlar; kurumlara, kimliklere, yüce ülkülere, ilkelere inanmayanlar; sahte hayatlar yaşamak istemeyenler; isyankârlar ve kendi özbenliğini sorgulayanlar için…

kahramanlar ve mezarlar
sayın başkan hayranlarına 16 kitap önerisi 28

Ceset Toplayıcı

Yazar: Juan Carlos Onetti
Çevirmen: Soykan Özyurt
Yayınevi: Alef Yayınevi
Sayfa Sayısı: 288

Larsen, namı diğer Ceset Toplayıcı, günün birinde başkentten yanında üç fahişeyle yola çıkar, bir genelev kurmak üzere Santa María’ya gelir. Bu eksantrik girişim, vaazları cemaatindeki ruhları ateşe verecek olan Peder Bergner ve bir grup Santa Maríalının amansız muhalefetiyle karşılaşacaktır. İşte bu fevkalade girişimin ve elbette Onetti’nin mitsel Santa María’sında öyle veya böyle bir yer işgal eden yitik insanların iç içe geçen anlatısıdır Ceset Toplayıcı. Grotesk ideallerle imkânsız yanılsamaların, aptallıkla şehvetin karşısına aşkla mizahı koyan varoluşsal bir fars.

“Latin Amerika’nın en büyük romancısı.”
Julio Cortázar

“Onetti yirminci yüzyılın devlerinden biri, pek çok şeyi Beckett’ten, Camus’den onyıllar önce yapmış.”
Alan Warner

“Onetti’nin bütün öykülerinde bir sır saklıdır, anlatılamayan bir sır. Anlatının başarısı da genellikle bu bastırılmış sırlarda yatar.”
Mario Vargas Llosa

ceset toplayıcı
sayın başkan hayranlarına 16 kitap önerisi 29

Sessizlik Zamanı

Yazar: Luis Martin-Santos
Çevirmen: Yıldız Ersoy Canpolat
Yayınevi: Sel Yayıncılık
Sayfa Sayısı: 256

Luis Martín-Santos, yıllarca sansürlenip yasaklanmasına rağmen İspanyol edebiyatının mihenk taşlarından biri haline gelmiş eseri Sessizlik Zamanı’nda, Franco diktatörlüğü gölgesinde savrulan savaş sonrası İspanyası’nın en az Quernica tablosu kadar yıkıcı ve çarpıcı bir panoramasını sunar.

Dili bir devrimci araç olarak kullanan Martín-Santos, İspanyol edebiyatının Ulysses’i olarak anılan bu eserinde doğrusal bir anlatım yerine, şehrin tüm katmanlarının rejim tarafından bastırılmış sesine bilinç akışı tekniğiyle ses katar.

Kanser gibi yayılan falanjist rejimi, birer deney faresi misali labirentlere sıkışmış ve yalnızca elindeki değerlere tutunan halkı, aile ve evlilik kurumunu, entelektüalite ve bilimi, geleneksel rolleri, ideal toplumu, lümpen orta sınıfı ve altkültürü, faşizmin tekdüzeleştirip sunileştirdiği her toplumsal nüveyi bu insanlık trajedisinin ortasında yeniden yoğurarak içsel konuşmalar ve yepyeni kelimelerle bezeli bir dille, yer yer çelişkili, çalkantılı ve bir o kadar da gerçeğin keskin soğukluğunu iliklerimize dek hissettiren panoramik bir duyguyla sunan Sessizlik Zamanı, uzun bir aradan sonra yeniden Türkçede…

sessizlik zamanı
sayın başkan hayranlarına 16 kitap önerisi 30

Celestina

Yazar: Fernando De Rojas
Çevirmen: Pınar Savaş
Yayınevi: Ayrıntı Yayınları
Sayfa Sayısı: 128

Modern İspanyol edebiyatının kurucularından olan Fernando de Rojas’ın Celestina adlı oyunu bir aşk hikâyesinin etrafında dönüyor. Rojas’ın ince üslubu keskin zekâsıyla birleşince aşk deneyimi neredeyse bütün hatlarıyla gözler önüne seriliyor oyunda. Aşk söz konusu olduğunda tutku ve hırs, sevgi ve nefret, intikam ve affetme gibi karşıt duyguların çatışma halinde olması kaçınılmazdır. Calisto isimli erkek karakterin güzeller güzeli Melibea’ya olan tutkuları cevapsız kalınca, karanlık yeteneklere sahip olan Celestina’ya müracaat edilir. Dertli âşıkları kavuşturan, bunun için türlü oyunlar çeviren, imkânsız düğümleri çözen Celestina kimdir:

Celestina terzi olduğunu söylese de gerçekte çöpçatan bir fahişeydi ve biraz da büyücülük yönü vardı. Bakireleri bulup çıkarmakta da pek maharetliydi. Öğrencilerin sırdaşıydı, rahiplerin emrindeydi. Onlara genç kızların bekâretini satıyordu. Çocukların derdine şifa bulabilmek bahanesiyle farklı evlere gidiyor ve böylece her türden insanla iletişim kurmaya çalışıyordu.

Cervantes’in “olağanüstü bir kitap” diyerek karşıladığı Celestina, kendinden sonraki edebiyat üzerinde hayli derin etkiler bırakmış; aşk ve mizah bahsinde öncü bir nitelik edinmiştir…

celestina
sayın başkan hayranlarına 16 kitap önerisi 31

Tersane

Yazar: Juan Carlos Onetti
Çevirmen: Suna Kılıç
Yayınevi: Alef Yayınevi
Sayfa Sayısı: 248

Beş yıl önce Santa María’dan kovulan Larsen, namı diğer “ceset toplayıcı,” Jeremías Petrus AŞ’ye ait Tersane’nin genel müdürlüğünü üstlenmek üzere bir gün kente geri döner. İyi bir maaşın yanı sıra Petrus’un güzel kızı Angélica Inés ile evlenip ihtiyarın mirasına konmak, nehir kenarındaki görkemli malikâneye yerleşmek, zorluklarla, acılarla geçen hayatını toparlamak ister. Başta ihtiyar Petrus olmak üzere, işler hâlâ gayet iyi yürüyormuş gibi çalışan idari müdür Gálvez, Tersane’nin arka tarafındaki küçük evde yaşayan hamile karısı, teknik müdür Kunz, hepsi Tersane’nin cisim bulduğu tuhaf bir kendini aldatma ruh halinde, ama hep bir umut ışığı altında kendi çöküşlerine doğru gitmektedir.

tersane
sayın başkan hayranlarına 16 kitap önerisi 32

Dünya Sonu Savaşı

Yazar: Mario Vargas Llosa
Çevirmen: Süleyman Doğru
Yayınevi: Can Yayınları
Sayfa Sayısı: 856

On dokuzuncu yüzyıl Brezilya’sının derinliklerinde Canudos adlı bir yer vardır; dünyanın bütün lanetlilerinin; hayat kadınları, dilenciler, haydutlar ve her tür paryanın evidir burası. Tarih ve medeniyetin tamamen yok edildiği bu bölge paradan, vergiden, evlilik kurumundan, nüfus sayımından muaftır. Bu yanıyla devrimci ruhun en saf hali için bir kazan, gerçek anlamda özgürlükçü bir cennetin potansiyelini taşıyan ve Brezilya hükümetinin ne olursa olsun yok etmeye ant içtiği bir eyalettir.

Belki de en iddialı ve trajik olan bu romanında Mario Vargas Llosa, Canudos’u gerçeklerden yola çıkarak yorumluyor. Toplum ile iktidar arasındaki sonu gelmez ve dehşet verici savaşın her iki tarafına da ışık düşürüyor. Böylece Latin Amerika’nın devrimci geçmişini; tutku, şiddet ve fanatizmle birlikte gelen yıkımı anlatan unutulmaz bir roman çıkıyor ortaya.

“Büyük ölçekte bir modern trajedi… Dökülen kan gibi karanlık.”
Salman Rushdie

“Büyüleyici olmayan tek bir sayfası yok… Vargas Llosa bilhassa savaşın yarattığı kargaşayı ve kavrayış yetersizliğiyle şaşkına dönen tarafları gözler önüne serebilmiş.”
The Sunday Telegraph

dünyanın sonu savaşı
sayın başkan hayranlarına 16 kitap önerisi 33

Hiç

Yazar: Carmen Laforet
Çevirmen: Zerrin Yanıkkaya
Yayınevi: Metis Yayınları
Sayfa Sayısı: 256

İspanya İç Savaşı’nın hemen ertesinde, gencecik bir kızın yazdığı ve 1944 Nadal ödülünü kazanan Hiç, 2004’te yazarının ölümünden sonra dünyanın her yerinde yeniden keşfedildi. On sekiz yaşındaki Andrea, öksüz kaldıktan sonra üniversite eğitimi için köyünden Barselona’ya, zenginliği ve kültürüyle hep gözünü kamaştırmış olan anne tarafından akrabalarının evine gelir. Ancak akrabaları savaş sırasında servetlerini kaybetmiş, korkunç bir yoksullukla baş etmeye çalışmaktadırlar. Genç kız bir yandan okuldaki zengin öğrenciler arasında bocalarken bir yandan da evde tanık olduğu tuhaflıklarla masumiyetini yitirmeye başlar. Karanlık, güçlü bir hayal gücü ile ince mizahı birleştiren ve bir büyüme öyküsü içinde Franko rejiminin ilk günlerini ürkütücü bir berraklıkla anlatan bu roman, pek çok eleştirmen tarafından yirminci yüzyılda Avrupa’da yayımlanan en önemli yapıtlar arasında sayılıyor.

hiç
sayın başkan hayranlarına 16 kitap önerisi 34

Teke Şenliği

Yazar: Mario Vargas Llosa
Çevirmen: Peral Beyaz
Yayınevi: Can Yayınları
Sayfa Sayısı: 552

Bir diktatörün ülkesine, kendi insanına verdiği zarar nasıl tanımlanabilir? 31 kayıp yıl? Binlerce ölü? Binlerce sakat? Binlerce kayıp? Yüzlerce işkence tekniği? Yüzlerce türedi zengin? Yurtdışındaki bankalarda biriken kara paralar? Sansür? Muhbirler? Şantaj? Köpekbalıklarına atılan, vahşice yok edilen muhalifler?

Teke Şenliği, 31 yıl Dominik Cumhuriyeti’nde hüküm süren ve bu süreçte yaklaşık 50.000 insanın ölümünden sorumlu tutulan Diktatör Rafael Trujillo, namı diğer Teke’nin iktidarı süresince yaşananlara, diktatörün has adamlarından birinin kızı Urania Cabral’in ve diktatöre suikast düzenleyen bir grup Dominikli vatanseverin gözünden bakıştır… Söz sözü bağlar ve araya diktatörün anlatımları da girer. Nobel Ödüllü yazar Llosa’nın gerçek kişiler arasına ustaca yerleştirdiği “kurgu kahramanlar” öyküyle öylesine bütünleşmiştir ki gerçek sanılabilir. Çok canlı, gerçekçi ve zengin anlatımıyla Teke Şenliği, diktatörlük üzerine yazılmış önemli eserlerden biridir.

teke şenliği
sayın başkan hayranlarına 16 kitap önerisi 35

E-Bülten Abonesi Olun

En yeni içeriklerimizden ilk sizin haberiniz olsun!

İstenmeyen posta göndermiyoruz! Gizlilik politikamızda daha fazlasını okuyun.
Lütfen spam klasörünü kontrol edip güvenli olarak işaretleyin.

İlginizi Çekebilir

Bültenimize Katılın

Hemen ücretsiz üye olun ve yeni güncellemelerden haberdar olan ilk kişi olun.

Yazar Hakkında

2017 yılının Aralık ayında kurulan ve farkındalık yaratmak amacıyla gönüllülerin oluşturduğu bir topluluk.

Yorumunuzu Bekliyoruz