1. Ana Sayfa
  2. Benzer Kitaplar

Körlük Hayranlarına 13 Kitap Önerisi

Körlük Hayranlarına 13 Kitap Önerisi

Körlük, ürkütücü bir roman, beklenmedik bir felaketi yaşayan bir toplumun nasıl çöktüğünün, nasıl bencilleştiğinin ve değer yargılarını yitirdiğinin hikâyesi. Konusunun ürkütücülüğüne rağmen olağanüstü bir şiirsellikle anlatılmış bu unutulmaz roman, usta yazarın belki de en etkileyici yapıtı.

Körlük

Yazar: Jose Saramago
Çevirmen: Işık Ergüden
Yayınevi: Kırmızı Kedi
Sayfa Sayısı: 336

Adı bilinmeyen bir ülkenin adı bilinmeyen bir kentinde, arabasının direksiyonunda trafik ışığının yeşile dönmesini bekleyen bir adam ansızın kör olur. Ancak karanlıklara değil, bembeyaz bir boşluğa gömülür. Arkasından, körlük salgını bütün kente, hatta bütün ülkeye yayılır. Ne yönetim kalır ülkede, ne de düzen; bütün körler karantinaya alınır. Hayal bile edilemeyecek bir kaos, pislik, açlık ve zorbalık hüküm sürmektedir artık. Yaşam durmuştur, insanların tek çabası, ne pahasına olursa olsun hayatta kalmaktır.

Roman, kentteki akıl hastanesinde karantinaya alınan, oradan kurtulunca da birbirinden ayrılmayan, biri çocuk yedi kişiye odaklanır. Aralarında, bütün kentte gözleri gören tek kişi olan ve gruptakilere rehberlik eden bir kadın da vardır. Bu yedi kişi, cehenneme dönen bu kentte, hayatta kalabilmek için inanılmaz bir mücadele verir. Saramago’nun müthiş bir gözlem gücüyle betimlediği bu kaotik dünya, insanın karanlık yüzünün simgesi.

Körlük, ürkütücü bir roman, beklenmedik bir felaketi yaşayan bir toplumun nasıl çöktüğünün, nasıl bencilleştiğinin ve değer yargılarını yitirdiğinin hikâyesi. Konusunun ürkütücülüğüne rağmen olağanüstü bir şiirsellikle anlatılmış bu unutulmaz roman, usta yazarın belki de en etkileyici yapıtı.

İlginizi Çekebilir: Körlük Serisi

körlük hayranlarına 13 kitap önerisi 1 – korluk scaled
körlük hayranlarına 13 kitap önerisi 17

Kent ve Köpekler

Yazar: Mario Vargas Llosa
Çevirmen: Roza Hakmen
Yayınevi: Can Yayınları
Sayfa Sayısı: 448


Yeşil Ev adlı romanıyla tanıdığınız Peru’nun en büyük romancısı Mario Vargas Llosadan bir roman daha sunuyoruz. 

Yazarın yirmi üç yaşındayken yazdığı Kent ve Köpekler adlı bu romanda iki ayrı dünya iç içe girer, birbiriyle çarpışır ve birbirini tamamlar. 

Olay, Peru nüfusunun üçte birini barındıran dört milyonluk başkent Lima’da, bir askeri kolejde geçer. Bu okulda iki zorlu yıl geçiren yazarın kişisel deneyimleri, anlatının nesnelliğini sağlamakta, inandırıcılığını artırmaktadır. 

Romanda anlatılan bu askeri kolejin başlıca özelliği, zenginlerle yoksulların, beyazlarla kızılderililer, siyahlar ve melezlerin, büyük ve küçük burjuva çocuklarıyla halk çocuklarının, suçlu çocukların bir arada bulunmasıdır. Merkezinde gerçek erkek olma eğitiminin yer aldığı bu olaylar dizisinde bütün Latin Amerika toplumu gözler önüne serilmektedir.

körlük hayranlarına 13 kitap önerisi 2 – kent ve kopekler scaled
körlük hayranlarına 13 kitap önerisi 18

Yerma

Yazar: Federico Garcia Lorca
Çevirmen: Selahattin Yıldırım
Yayınevi: Ayrıntı Yayınları
Sayfa Sayısı: 128

Bir çocuk sahibi olmak, bir demet güle sahip olmak gibi bir şey değildir. Onların büyüdüğünü görebilmek için acı çekmek durumundayız. Çocukların damarlarımızdaki kanın yarısını alıp götürdüğü düşüncesindeyim. Fakat bu iyi, sağlıklı ve çok güzel bir şey. Her kadın, dört beş çocuğa yetecek kadar kana sahiptir ve o çocuklara sahip olmadıkça, bu kan zehre dönüşür. Bana olacak olan da bu.
Lorca farklı kültürel kaynakları birbiri içinde ustaca eriten bir yazardır.

Yerel ile evrenseli, soyutla somutu bağdaştırır. Sahici bir estetik yaratmayı, bireysel ve toplumsal acı üzerine eşzamanlı eğilmeyi, gerçeklere ulaşabilmek için araçsal akıldan ve bilgiççe zekâ oyunlarından uzak durmayı, derunî olana, yani bilinçdışına da odaklanmayı, sanatçı olarak özellikle şu üç sesi (doğa-ölüm, aşk, sanat) sürekli duyabilmeyi, insani varoluşun “kökenindeki acı”yı araştırmayı ve “imkânsızın” peşinde olmayı kendine temel alan bir eser sahibidir Lorca.

Bu eser duyarlı, hassas, heyecan verici, zaman zaman büyüleyici ve gizemli, lirik, kimi zamansa ağıtsal ve hüzünlü, müzikal, sezgisel ve esrarlı bir parlaklığı bulunan ve insan hayatının en derin ve en yüksek anlarının tümünü birkaç satır içinde özetleyebilen niteliklerle donatılmıştır… Lorca’nın Yerma adlı oyunu bu niteliklerin bir arada sunulduğu eşsiz bir metin…

körlük hayranlarına 13 kitap önerisi 3 – yerma scaled
körlük hayranlarına 13 kitap önerisi 19

Bernarda Alba’nın Evi

Yazar: Federico Garcia Lorca
Çevirmen: Turan Oflazoğlu
Yayınevi: İz Yayıncılık 
Sayfa Sayısı: 80

İspanyol Edebiyatı’nın güçlü kalemi Lorca’nın yazdığı son tiyatro oyunu olan Bernarda Alba’nın Evi, Türk tiyatrosunun yaşayan efsanesi Turan Oflazoğlu’nun Türkçesiyle… Lorca, gerektiği gibi denetlenmeyen ozan duyarlığının oyun yazarına ne oyunlar edebileceğini kendi deneylerinden bildiği için olsa gerek, son oyunu Bernarda Alba’nın Evi’ni yazarken ozanlığından adeta kaçmış, baştan aşağı düzyazıdan oluşan bir oyun ortaya koymak istemiştir.

körlük hayranlarına 13 kitap önerisi 4 – bernarda albanin evi scaled
körlük hayranlarına 13 kitap önerisi 20

Mezarımdan Yazıyorum

Yazar: Machado De Assis
Çevirmen: Ertuğ Altınay
Yayınevi: Jaguar Kitap
Sayfa Sayısı: 270

Her yaşam biriciktir. Her yaşam öyküsü de öyle… Brás Cubas’ınki ise biraz daha biriciktir.

Ne de olsa, Latin Amerika edebiyatının en iyi romanlarından birinin kahramanıdır. Üstelik kendi hayatını ölümünden sonra anlatan bir karakterdir Brás Cubas. Sıkıcılığı bu dünyada bırakmıştır. Kendi hayatını neşe kalemi ve hüzün mürekkebiyle yazar. Bazen okurdan içtenlikle özür diler, bazense onu erdem budalası olmakla suçlar. Bir yandan, hata bulmak için yanıp tutuşan eleştirmenle dalga geçer, diğer taraftan kendi kitabının -okurun pek de hoşuna gitmeyecek- kusurunu bizzat kendisi ifşa eder. Sadece öz yaşam öyküsü değil, “sahici bir öz yaşam öyküsü”dür anlatılan. Çünkü ölmüştür ve dünyevi küçük hesapları yoktur.

Yaşarken geliştirdiği küçük fikirleri ve kuramları vardır: Hüzün giderici bir yakı, Pencerelerin Denkliği Yasası, Faydalar Kuramı, İnsan Basımları Kuramı, İnsan Sefaletinin Birliği, ruh jeolojisine bir nevi giriş, kadınların ve erkeklerin dalkavukluk etme biçimleri veya mezar taşı yazılarının felsefesi…

Kuşkusuz her klasik roman biriciktir. Latin Amerika edebiyatının başyapıtlarından Mezarımdan Yazıyorum ise biraz daha biriciktir.

“Ah benim patavatsız, kör cahil sevgilim, bizi dünyanın hâkimi kılan yeteneğimiz budur: Geçmişi yeniden kurmak. Böylece kanılarımızın değişkenliğini, sevgilerimizin beyhudeliğini kanıtlamış oluruz. Pascal, insanın düşünen bir kamış olduğunu söylemiş. Yanlış… İnsan düşünen bir dizgi hatasıdır. Hayatın her dönemi, bir öncekini düzelten yeni bir basımdır ve her dönem, bir sonraki tarafından düzeltilecektir; ta ki nihai basım yapılana kadar, ki yayımcı bu basımı kurtlara adamıştır.”

“Machado de Assis, bir çeşit mucize…”
Harold Bloom

“Büyük bir ironi sanatçısı ve trajik bir komedyen…”
Philip Roth

körlük hayranlarına 13 kitap önerisi 5 – mezarimdan yaziyorum scaled
körlük hayranlarına 13 kitap önerisi 21

Teke Şenliği

Yazar: Mario Vargas Llosa
Çevirmen: Peral Beyaz
Yayınevi: Can Yayınları
Sayfa Sayısı: 491

İçki ve seks kokan erkek egemen bir atmosfer; entrika, şiddet, işkence, hatta cinayet dolu dramatik sahneler: Bunlar, Dominik Cumhuriyeti’ni otuz yıldan fazla diktatörlükle yöneten Rafael Trujillo’nun rejiminin belirleyici simgeleri. Yaşamı boyunca dehşet ve boşluk duygularının pençesinden kurtulmayan 49 yaşındaki Urania Cabral, doğduğu yer olan Dominik Cumhuriyeti’ne dönünce 1961’deki acı olayları yeniden yaşar. Başkentin hala Trujillo Kenti olarak anıldığı ve yaşlı diktatör Trujillo’nun üç milyon insan üzerinde dehşet saçtığı günler belleğinde taptazedir.

1961 yılında bir suikastta öldürülene kadar iktidarını şiddete, şantaja dayandırarak sürdüren Trujillo’nun öldüğü gün üzerinden yola çıkıp gelişen roman, diktatörün ve döneminin portresini üç ayrı bakış açısından anlatıyor: Ülkesine ancak 35 yıl sonra dönen 49 yaşındaki Urania Cabral’ın gözünden; Trujillo’nun iktidardaki 31 yılını kendi sesinden, diktatörü öldürmek üzere suikast hazırlayan dört kişinin ağzından. Dominiklilerin Teke adını taktığı Trujillo’ya karşı düzenlenen devrimin kanlı sonuçları bir ülkenin tarihini değiştirecektir. Diktatörlük tarihi üzerine yazılmış bir başyapıt olan Teke Şenliği, Perulu yazar Mario Vargas Llosa’nın çağdaş dünya romancıları arasındaki yerini daha da yükseklere çıkarıyor.

körlük hayranlarına 13 kitap önerisi 6 – teke senligi scaled
körlük hayranlarına 13 kitap önerisi 22

Ayrılık Valsi

Yazar: Milan Kundera
Çevirmen: Aydın Emeç
Yayınevi: Can Yayınları
Sayfa Sayısı: 277

…Yine Kundera’nın alışılmış kara mizah anlayışı içinde yazılmış bir roman. Mutluluğu arayan yedi kişinin romanı. Kundera’nın, alaycılık ve şefkatli ustaca ayarlayarak yönettiği bu ‘vals’in dans adımlarına uyarak, romanın bu yedi kişisi, birbirlerine sarılıyor ve uzaklaşıyorlar.

körlük hayranlarına 13 kitap önerisi 7 – ayrilik valsi scaled
körlük hayranlarına 13 kitap önerisi 23

Varolmanın Dayanılmaz Hafifliği

Yazar: Milan Kundera
Çevirmen: Fatih Özgüven
Yayınevi: Can Yayınları
Sayfa Sayısı: 336

Cumartesi ve pazar günleri, varolmanın tatlı hafifliğinin geleceğin derinliklerinden yükselip yanına vardığı duygusu içindeydi. Pazartesi, benzerini bundan önce hiç tanımadığı bir ağırlıkla çarpıldı. Rus tanklarının tonlarca çeliği bunun yanında hiç kalırdı. Çünkü sevecenlikten daha ağır bir şey yoktur dünyada.

Milan Kundera’nın en bilinen romanı Varolmanın Dayanılmaz Hafifliği, yayımlanır yayımlanmaz çağdaş klasikler arasına girmiş, geçen yüzyılın en güçlü anlatılarından biri. Kundera, tepkiye karşı tepkisizliği, kararlılığa karşı kararsızlığın tutarlı ve erdemli yanlarını araştırdığı romanının başkişisi Tomas’la alışılmış, arkasında güçlü düşünce ve yaşam kurallarını taşıyan roman karakterlerini sorgular. Sovyetler’in Çekoslovakya’yı işgal günlerini de arka planda anlatır. Tıpkı kişiler gibi toplumsal önyargılar da eninde sonunda kararsızlığa ve “varolmanın dayanılmaz hafifliği”ne mahkûmdur ne de olsa.

körlük hayranlarına 13 kitap önerisi 8 – varolmanin dayanilmaz hafifligi scaled
körlük hayranlarına 13 kitap önerisi 24

2666

Yazar: Roberto Bolano
Çevirmen: Zeynep Heyzen Ateş
Yayınevi: Pegasus
Sayfa Sayısı: 992

Kuzey Meksika’dan Nazi Almanyası’na, Stalin’in Moskovası’na, Drakula’nın kalesine ve denizlerin derinliklerine uzanan çarpıcı bir edebi labirent… Bolaño, ölümle yarışarak yazdığı 2666’da, kötülüğün en yalın halinin günümüz Meksika’sından bir gazete haberiyle başlayan hikâyesini anlatıyor. Hikâyenin geçtiği Santa Teresa sadece Cehennem olmakla kalmıyor, aynı zamanda da bir ayna; “sürekli işe yaramaz bir değişim içinde olan zengin ve yoksul Amerika’nın” hüzünlü bir aynası.

“Bu yılki okumalarıma çoğunlukla Roberto Bolaño hâkimdi. Bolaño, 2666’da Güney Amerika, ABD ve Avrupa geleneklerini; modernizmin vahşi gerçekçiliği ile suç romanlarını pürüzsüz bir şekilde bir araya getiriyor. Bolaño’nun romanları, yazarı modern edebiyat tarihinde önemli bir yere oturtuyor.”
Kazuo Ishiguro

“Bu doğaüstü roman tasvir edilemez; bütün ihtişamıyla yaşanması gerekir. Gelmiş geçmiş en korkunç gerçek cinayet furyasıyla, Juarez (Meksika) ve çevresinde öldürülen 400’den fazla kadınla ilgili olduğunu söylemek belki de yeterli.”
Stephen King

“Garcia Marquez’in Yüz Yıllık Yalnızlık’la yarattığı depremden kırk yıl sonra, Bolaño yeri göğü yerinden oynattı. 2666, en yalın ifadeyle, yirmi birinci yüzyılın ilk gerçek başyapıtıdır.”
The Complete Review

İlginizi Çekebilir: “2666” Hayranlarına Okuma Önerileri

thumbnail
Önerilen Yazı
“2666” HAYRANLARINA OKUMA ÖNERİLERİ
körlük hayranlarına 13 kitap önerisi 9 – 2666 scaled
körlük hayranlarına 13 kitap önerisi 25

Sodom’un 120 Günü

Yazar: Marquis De Sade
Çevirmen: Birsel Uzma
Yayınevi: Chiviyazıları Yayınevi
Sayfa Sayısı: 440

Bütün bir 19. yüzyılın en çok tartışılan ve okunan yazarlarından biri olmasına rağmen, tüm eserlerinin gün ışığına çıkabilmesi için 20. yüzyılı beklemek gerekecekti.Yayınlandığı yıllardan günümüze dek, her dönem dünya edebiyatının en önemli eserleri arasında yerini almıştır. Tam olarak bitirememiş olmasına rağmen Sodom’un 120 Günü, “şeytanın ta kendisi”, “bir canavar” gibi nitelemelerle tanıdığımız Sade’ın, dünya edebiyatına mal olmuş en önemli eserlerinden biridir.

‘Jüstine’, ‘Juliette’ ve ‘Sodom’u Türkçeye kazandırarak “şeytanla” yüzleşebilmeniz için bir kapıyı aralamış oluyoruz.”Sade, şehvet oyunları için, özellikle dünyanın bir ucundaki şatoları ve tek başına duran evleri seçiyor ve böylece romanlarını ürkütücü bir eksene yerleştiriyordu. Sodom’un 120 Günü’nün geçtiği yer, ülkenin diğer yerleşimlerinden, uygarlıktan çok uzak hem gerçek hem de mecazi anlamıyla ıssız bir kaledir.” Marquis de Sade, 1740 yılında Paris’te doğdu.

körlük hayranlarına 13 kitap önerisi 10 – sodom – sodomun 120 gunu scaled
körlük hayranlarına 13 kitap önerisi 26

Ben Bir Kediyim

Yazar: Natsume Soseki
Çevirmen: Emre Alagöz
Yayınevi: Panama Yayıncılık
Sayfa Sayısı: 576

“Ben bir kediyim. Bazılarınız, ‘Nasıl olur da sıradan bir kedi, sahibinin düşüncelerini böyle derinlemesine analiz edebilir?’ diyorsunuzdur. Bu tür şeyler bir kedi için çocuk oyuncağıdır. İşitme hassasiyetimin ve karmaşık şeyleri düşünebilme yeteneğimin yanı sıra insanların düşüncelerini de okuyabilirim. Bu meziyetleri nasıl edindiğimi sormayın. Yöntemlerim sizi alâkadar etmez.”
 
Japon edebiyatının en özgün ve en unutulmaz eserlerinden biri olan Ben Bir Kediyim; sevilmeyen, istenmeyen ve tüm zamanını insan doğasını gözlemlemek için etrafta gezinerek geçiren bir kedinin yaşamına girmemizi sağlıyor. Onun gözünden iş adamlarının, öğretmenlerin, bilim insanlarının, hükümdarların, Zen rahiplerinin veya sıradan insanların kişilik ve yaşamlarından kesitlere şahit oluyoruz.

Bir yandan dönemin gündelik yaşantısı ve toplumsal koşullarıyla ilgili bilgi sahibi olurken, diğer yandan da yazar Natsume Sōseki’nin Çin felsefesiyle yoğrulmuş kaleminden bilgece bir dünyaya adım atıyoruz. Çeşit çeşit karakter çözümlemeleri içeren Ben Bir Kediyim’de, Sōseki’nin kinayeli ve eleştirel anlatımı sayesinde herkes kendinden ve çevresindeki insanlardan birer parça bulacak.

körlük hayranlarına 13 kitap önerisi 11 – ben bir kediyim scaled
körlük hayranlarına 13 kitap önerisi 27

Göçmenler

Yazar: W. G. Sebald
Çevirmen: Gülperi Sert
Yayınevi: Can Yayınları
Sayfa Sayısı: 354

Dört sürgün, dört öykü. Göçmenler, yaşadıkları topraklardan kopmak zorunda bırakılanların kitabı. Avrupa tarihini belirleyen iki dünya savaşının apansız yersiz yurtsuz bıraktığı insanlara odaklanan bir yapıt. Daha önce Satürn’ün Halkaları adlı romanını yayınladığımız W. G. Sebald, Güney Almanya’dan İsviçre’ye, Fransa’ya, İngiltere’ye, New York ve Kudüs’e göçen akrabalarının ve dostlarının peşinde, bize yaşam ve ölüm öyküleri anlatıyor. Geçmiş zamanın dipsiz derinliklerinden yitik yaşamları, unutulmuş ölümleri bugüne taşıyan Sebald’in Göçmenler’i, Yahudilerin tarihini Almanlarınkine, Almanların tarihini de Yahudilerinkine dönüştüren silik izlerin üzerinden geçiyor. Belirginleşip belleklerdeki asıl yerlerini bulsunlar diye…

körlük hayranlarına 13 kitap önerisi 12 – gocmenler scaled
körlük hayranlarına 13 kitap önerisi 28

Periyodik Tablo

Yazar: Primo Levi
Çevirmen: Feza Özemre
Yayınevi: Kırmızı Kedi
Sayfa Sayısı: 224

Periyodik Tablo, 20. yüzyıl İtalyan edebiyatının dünyaca ünlü yazarı Primo Levi’nin Auschwitz toplama kampından önceki ve sonraki yıllarını anlattığı otobiyografik öykülerinden oluşuyor. Türkçede ilk kez yayımlanan ve Levi’nin berrak bir üslupla anlattığı öyküler, yazarın ait olduğu İtalyan Yahudi cemaatinin kültürüne, ırkçılığın neden olduğu yabancılaşmayla geçirdiği buhranlı öğrencilik yıllarına ve İkinci Du?nya Savaşı’nda onu Auschwitz’e kadar götürecek koşullara edebi bir ışık tutuyor.

Levi’nin Mussolini İtalyası’nda toplumsallık ile bireysellik, bilinç ve bilinçaltı, ideal ve gerçek arasında bölünen yabancılaştırılmış bir bireyin yaşadıklarını kimyasal metaforlarla anlattığı, dostluk ve dayanışmayı temel alan bu kitabı 2006 yılında İngiltere’deki Kraliyet Bilim Enstitüsü tarafından en iyi bilim kitabı kabul edilmiştir.

Levi’nin bir kimyager olarak maddeye, bir insan olarak da manaya erişmek için çıktığı arayışta bulduğu kişisel ve entelektüel unsurlar, okuyucuya hem insana hem de doğaya dair eşsiz bir hazine sunuyor.

körlük hayranlarına 13 kitap önerisi 13 – periyodik tablo scaled
körlük hayranlarına 13 kitap önerisi 29

Başkan Babamızın Sonbaharı

Yazar: Gabriel Garcia Marquez
Çevirmen: Tomris Uyar
Yayınevi: Can Yayınları
Sayfa Sayısı: 232

“Başkan Babamızın Sonbaharı”, ölmek üzere olan, ama bir türlü ölmek bilmeyen, yaşama tutunmak adına ne cinayetler işleyip ne kanlar döken bir diktatörün öyküsüdür. Romanın karmaşık öyküsü, sözü edilen ülkedeki yaşamın karmaşıklığı ile atbaşı gider. Öyle ki, Başkan’la ilgili anılarını anlatanları, yalnızca bir noktalı virgül ayırır. Romanın sonunda yinelenen belli sahneleri birleştirerek, konuşanların yaşam öykülerini bütünleyebiliriz.

“Başkan Babamızın Sonbaharı”nı okurken, çağımızda sürüp gelen umutsuzlukla, sürüp gidecek olan umudun öyküsünü de izlemiş oluyoruz. Bu arada yazarın, yine Latin Amerika edebiyatı geleneğine bağlı kaldığını, birtakım ‘tip’ler aracılığıyla, yalnızca sevgisiz, zavallı, bunak bir başkan’ı değil, onu yaratan gerçekdışı düzeni yargılama amacı da güttüğünü görüyoruz. Kolombiyalı bu ünlü yazar, çoksatar yazarların deneyimlerinden de yararlanıyor; böylece günümüzde şiddet ve cinsellikle uyarılan okurun da ilgisini çekmeyi başarıyor.

thumbnail
Önerilen Yazı
Gabriel Garcia Marquez Kitapları
körlük hayranlarına 13 kitap önerisi 14 – baskan babamizin sonbahari scaled
körlük hayranlarına 13 kitap önerisi 30

E-Bülten Abonesi Olun

En yeni içeriklerimizden ilk sizin haberiniz olsun!

İstenmeyen posta göndermiyoruz! Gizlilik politikamızda daha fazlasını okuyun.
Lütfen spam klasörünü kontrol edip güvenli olarak işaretleyin.

Bültenimize Katılın

Hemen ücretsiz üye olun ve yeni güncellemelerden haberdar olan ilk kişi olun.

Yazar Hakkında

2017 yılının Aralık ayında kurulan ve farkındalık yaratmak amacıyla gönüllülerin oluşturduğu bir topluluk.