1. Ana Sayfa
  2. Yayınevi Dizileri

İthaki Yayınları Japon Klasikleri

İthaki yayınlarının yepyeni dizisi. İthaki Yayınları Japon Klasikleri. Bizim gibi siz de Asya edebiyatını seviyorsanız kaçırmamanız gereken bir dizi. İyi okumalar.

İthaki Yayınları Japon Klasikleri
0

İthaki yayınlarının yepyeni dizisi. İthaki Yayınları Japon Klasikleri. Bizim gibi siz de Asya edebiyatını seviyorsanız kaçırmamanız gereken bir dizi. İyi okumalar.

İthaki Yayınları Japon Klasikleri

Yaban Kazı

Yazar: Ogai Mori
Çevirmen: Alper Kaan Bilir
Yayınevi: İthaki Yayınları
Sayfa Sayısı: 144

“Bir süre sonra o arka sokakta devrim niteliğinde değişimler yaşandı. Bir gece Suezo oradan geçerken işporta tezgâhını duvarın dibindeki yerinde görmedi. Daima sessiz olan evin civarı da o zaman revaçta olan deyimle söylersek, medeniyet gelmişçesine değişmişti.”

Modern Japon edebiyatının temellerini atan yazarlardan biri olan ve başta Yukio Mişima olmak üzere 20. yüzyıl Japon edebiyatçılarını derinden etkileyen Ogai Mori, en ünlü eseri Yaban Kazı’nda Meici Dönemi’nin yaklaşan sonunun getirdiği sosyal değişimlerin gölgesindeki Tokyo’da dokunaklı bir yaşamöyküsünü anlatıyor.

Genç yaştaki O-Tama, yoksul ve ihtiyar babasını mutlu etmek için mutsuz bir evliliği olan zengin bir tüccarla metres hayatı yaşamayı kabul eder. Japonya’nın en prestijli üniversitelerinden birinde okuyan Okada bu genç ve güzel metresle tanışıp ona âşık olunca her ikisinin de kaderi, tıpkı ülkelerinin yaşadığı gibi, hızlı, tatlı sert ve şaşırtıcı bir değişime uğrayacaktır.

thumbnail
Önerilen Yazı
Yaban Kazı Hayranlarına 10 Kitap Önerisi
yaban kazı
i̇thaki yayınları japon klasikleri 30

Yeşil Bambu ve Diğer Fantastik Öyküler

Yazar: Osamu Dazai
Çevirmen: Esmanur Yiğit
Yayınevi: İthaki Yayınları
Sayfa Sayısı: 176

“O yılın bir sonbahar gününde Saburou birini öldürdü. Bir oyun arkadaşını Kototoi Köprüsü’nden Sumida Nehri’ne itti. Kişisel bir sebebi yoktu. Tabancayı kendi başına dayayıp ateş etmek isteyen birinin dürtüsüne tamamen benzer bir dürtü tarafından ele geçirilmişti.”

Yirminci yüzyıl Japon edebiyatının önde gelen yazarlarından, “sıradışı” hayatıyla da meşhur Osamu Dazai, Yeşil Bambu ve Diğer Fantastik Öyküler’de Japon masallarındaki tipik su perilerini, denizkızlarını ve intikamcı hayaletleri kendine has üslubuyla yorumlayarak fantastik bir alegori, çarpık bir masal dünyası ortaya çıkarıyor.

Bu öykü kitabında bir denizkızı peşinde helak olan samuray Çûdô Konnai’dan onurlu yoksulluğunun altüst olmaması için elinden geleni ardına koymayan krizantem sevdalısı Sainosuke’ye, para peşindeki yalancı Saburou’dan kız peşinde kendini yakışıklı birine dönüştürmek isteyen sihirbaz Tarou’ya kadar hiç kimse, Dazai’nin acımasız ve mizahi kaleminden kurtulamıyor.

thumbnail
Önerilen Yazı
Yeşil Bambu ve Diğer Fantastik Öyküler Hayranlarına 12 Kitap Önerisi
yeşil bambu ve diğer fantastik öyküler
i̇thaki yayınları japon klasikleri 31

Şeytanın Çırağı

Yazar: Şiro Hamao
Çevirmen: Nilay Çalşimşek
Yayınevi: İthaki Yayınları
Sayfa Sayısı: 128

“Sayın Savcı Tsuchida, bir katil zanlısı olarak burada tutuluyorum. Fakat belki de aslında katil ben değilim. Evet. Belki. Böyle söylemek zorunda kaldığım için üzgünüm.”

Japon polisiyesinin temellerini atan yazarlardan biri olan ve Japonya’nın en ünlü polisiye yazarı Edogava Ranpo’yu da etkileyen Şiro Hamao, Şeytanın Çırağı’ndaki iki kısa romanda iki farklı cinayetin portresini tüyler ürpertecek şekilde çiziyor.

İlk kısa roman “Şeytanın Çırağı”nda yazdığı günlük yüzünden genç bir kadının ölümünden sorumlu tutulan anlatıcı, davanın savcısına gönderdiği sarsıcı mektupta hem başka suçları için günah çıkarıyor hem de yaptıkları için çocukluk arkadaşı olan savcıyı suçluyor. İkinci kısa roman “Onları Öldürdü mü?”de genç bir avukat, herkes tarafından cinayeti işlediğine kesin gözüyle bakılan ve suçunu kabul de eden bir adamın masum olma ihtimalinin peşinden gidiyor.

thumbnail
Önerilen Yazı
Şeytanın Çırağı Hayranlarına 11 Kitap Önerisi
şeytanın çırağı
i̇thaki yayınları japon klasikleri 32

Ardından

Yazar: Natsume Soseki
Çevirmen: Habibe Salğar
Yayınevi: İthaki Yayınları
Sayfa Sayısı: 312

“… Sen bana gülüyorsun. Ve ben sana gülemiyorum. Hayır, gülmek istiyorum ama toplum yapamayacağımı söylüyor, öyle değil mi?”

Japonya’nın ülke dışında en tanınmış ve en saygı duyulan yazarlarından biri olan, Ben Bir Kediyim, Gönül ve Madenci gibi eserlerin yazarı Natsume Soseki, ilk defa Türkçeye çevrilen Ardından’da birincil arzusu “pek bir şey yapmamak” olan Oblomovvari bir karakterin, Daisuke’nin trajikomik hayatını anlatıyor.

Varlıklı bir ailenin aylak evladı Daisuke, hem Meici dönemi sonundaki değişimlerle hem de hayattaki amacı ve kişiliğiyle dertleri olan genç bir adamdır. Günlerini ona tahsis edilen evinde kitap okuyarak, kafelerde vakit öldürerek ya da sokaklarda dolaşarak geçiren Daisuke’nin hayatı, uzun süredir başka şehirde yaşayan arkadaşı Hiraoka dönünce ve onun eşi Miçiyo’ya olan ilgisi tehlikeli bir aşka doğru evrilince tekdüzeliğini kaybeder.

Daisuke, bir yandan onu toplumsal normlara uygun bir yaşam sürmeye zorlayan ailesine karşı kişisel özgürlüğünden ve bağımsız hayatından ödün vermemeye çabalarken diğer yandan da Miçiyo ve Hiraoka’yla girdiği, benliğiyle çelişen umutsuz durumdan yakasını sıyırmaya çalışır.

thumbnail
Önerilen Yazı
Ardından Hayranlarına 9 Kitap Önerisi
ardından
i̇thaki yayınları japon klasikleri 33

Hagakure: Saklı Yapraklar

Yazar: Yamamoto Tsunetomo
Çevirmen: Hüseyin Can Erkin
Yayınevi: İthaki Yayınları
Sayfa Sayısı: 168

“Savaşçının yolu deli cesaretiyle ölüme atılmaktır. Yaşamı ciddiye alanlar büyük başarılara ulaşamazlar. En doğrusu çılgınca ve deli cesaretiyle ölüme atılmaktır.”

Üç yüz sene önce samuray Tsunetomo Yamamoto tarafından kaleme alınan Hagakure: Saklı Yapraklar, samuray felsefesini anlatan en önemli metinlerden biri. “Savaş Yolu” anlamına gelen buşido öğretisine dair detaylar içeren kitap, yazıldığı beylik haricinde gizlenen bir metinken gün yüzüne çıktığı 1930’lar ve 1940’ların militarist atmosferinde azımsanmayacak bir ilgiyle karşılandı. O dönemden itibaren yasaklamaların gölgesinde günümüze ulaşan metin, tartışmaları beraberinde getirse de samuraylık üzerine yazılmış temel kaynaklardan biri olma özelliğini koruyor.

Döneminin önde gelen beyleri ve keşişlerinin anekdotlarıyla bezeli metinde, bir savaşçının zorluklarla nasıl baş edeceğinden seppukunun önemine kadar düşünsel ve pratik talimatlar bir araya geliyor. Günümüz bakışıyla eleştiriye çokça açık olan ancak Yukio Mişima tarafından Japon kültürünün “en güzel” yönlerini yansıttığı söylenen Hagakure, Japonya’nın on sekizinci yüzyıldan beri gösterdiği değişimleri ve gelişmeleri anlamak adına benzersiz bir eser.

hagakure - saklı yapraklar
i̇thaki yayınları japon klasikleri 34

Aynalar Cehennemi ve Diğer Öyküler

Yazar: Edogawa Rampo
Çevirmen: Alper Kaan Bilir
Yayınevi: İthaki Yayınları
Sayfa Sayısı: 224

“Zekice hileler icat ettikçe, herhalde sanatçıların eser yaratırken hissettiği mutluluğu; hilemi hayata geçirirken sanatkârca bir heyecanı ve gerginliği, nihayet hedefime ulaştığımda da tarifsiz bir tatmini hissediyordum. Erkek ve kadın kurbanlarımın, bir katilin huzurunda olduklarını bilmeksizin kana bulanmaları, delice çırpınarak can çekişmeleri bana başta nasıl da büyük bir haz vermişti!”

Japon polisiyesinin kurucusu kabul edilen, ülkenin en meşhur yazarlarından biri olan ve ismini Edgar Allan Poe’nun okunuşundan alan, “Uzakdoğu’nun Poe’su” Edogawa Rampo,Aynalar Cehennemi ve Diğer Öyküler’de gerçek ile rüyanın, akıl ile akıldışının sınırlarında dolaşan tekinsiz öyküler anlatıyor.

Aynalarla ve merceklerle aklını yitirip cehennemin kapılarını aralayan bir adam, yaptığı koltuğun içine gizlenerek koltuğa oturanlarla aşk yaşayan saplantılı bir mobilyacı, aşkı yüzünden bir resmin içinde yaşamaya başlayan bir genç, bir sandığın içinde mahsur kalan hasta bir ihtiyarın korku dolu son dakikaları, can sıkıntısından kurtulmak için kendine has cinayet yöntemleri bulan bir katil, suçlunun yakalanması için uygulanan psikolojik bir test, suç işlediği için adalete teslim olan bir uyurgezer ve daha fazlası bu gerilim dolu öykü derlemesinde kendine yer buluyor.

thumbnail
Önerilen Yazı
Aynalar Cehennemi ve Diğer Öyküler Hayranlarına 8 Kitap Önerisi
aynalar cehennemi ve diğer öyküler
i̇thaki yayınları japon klasikleri 35

İnsanlığımı Yitirirken

Yazar: Osamu Dazai
Çevirmen: Peren Ercan
Yayınevi: İthaki Yayınları
Sayfa Sayısı: 128

“… Ben hâlâ, ölmeyi bile becerememiş utanmaz, aptal bir hayaletten, ‘yaşayan bir cesetten’ başka bir şey değildim.”

Yirminci yüzyıl Japon edebiyatının önde gelen yazarlarından, sıradışı hayatıyla da meşhur Osamu Dazai, intiharından hemen önce tamamladığı, Japonya’nın en çok okunan romanlarından İnsanlığımı Yitirirken’de topluma dahil olmayı beceremeyen, her şeyi eline yüzüne bulaştıran, çevresindeki herkesi hayal kırıklığına uğratmaya mahkûm bir ötekinin acıklı hikâyesini anlatıyor.

Dazai’nin yaşamıyla çokça paralellik taşıyan romanda, kendini çocukluğundan beri bir başarısızlık abidesi olarak gören, aristokrat bir ailenin oğlu Oba Yozo hem evde hem de okulda büründüğü “soytarı” rolüyle var olmaya çalışır. Bir itiraf niteliğindeki üç bölümden oluşan hatıratında alkolizmle, geyşalarla, sonuçsuz kalan intiharlarla dolu, “utanç” yüklü yaşamının günahını çıkarır.

İnsanlığımı Yitirirken, Osamu Dazai’nin uzun yıllara yayılan edebi intihar mektubunun son bölümü.

i̇nsanlığımı yitirirken
i̇thaki yayınları japon klasikleri 36

Öğrenci Kız

Yazar: Osamu Dazai
Çevirmen: İrem Akçayır
Yayınevi: İthaki Yayınları
Sayfa Sayısı: 64

“… İyi geceler. Ben prensi olmayan bir Külkedisi’yim. Tokyo’nun neresinde olduğumu biliyor musunuz? Beni bir daha görmeyeceksiniz.”

Yirminci yüzyıl Japon edebiyatının önde gelen yazarlarından, sıradışı hayatıyla da meşhur Osamu Dazai, savaş sonrası Japonya’sının edebiyat çevrelerince tanınmasını sağlayan, kaleme aldığı ilk eserlerden Öğrenci Kız’da Tokyo’nun banliyösünde yaşayan bir genç kızın on iki saatini ironik ve hünerli bir üslupla kaleme alıyor.

İsimsiz genç kızın, nefret ettiği sabahlardan birine gözlerini açmasıyla başlayıp gece yatağa yattığı anda biten kısa romanda Dazai, artık yitmiş bir dönemin yaygın toplumsal normlarına karşı bireyin duyduğu huzursuzluğu, gençliğin ilk buhranları ve asiliğiyle birleştiriyor.

Öğrenci Kız, Dazai’nin sonraki çoğu eserinde yer bulacak aykırı kişiliklerin ilk örneklerinden birini görmeyi ve yazarın zihninin derinliklerine yakından bakmayı sağlayacak bir klasik.

öğrenci kız
i̇thaki yayınları japon klasikleri 37

Gölgeye Övgü

Yazar: Cuniçiro Tanizaki
Çevirmen: Burcu Erol
Yayınevi: İthaki Yayınları
Sayfa Sayısı: 72

“… Neden karanlığın içinde güzellik arama eğilimi sadece Doğulularda güçlüdür? Batı da elektriğin, gazın ya da petrolün olmadığı dönemlerden geçti ama bildiğim kadarıyla onlarda gölgelerden keyif alma eğilimi yok. Hayalet tasvirlerinde, eskiden beri Japon hayaletlerin ayakları olmaz ancak Batı’da hayaletlerin ayakları vardır, üstelik vücutları da seçilir. Bu kadar ufak bir farktan bile anlarız ki bizim fantezilerimizi zifiri karanlık süslerken, onlar hayaletleri bile cam gibi berraklaştırır.”

yüzyıl Japon edebiyatının devlerinden, büyük eserlerin yaratıcısı Cuniçiro Tanizaki, kariyeri boyunca ülkesinde dönemin en büyük yazarı olarak kabul gördü, daha sonra ise Haruki Murakami, Yasunari Kavabata ve Yukio Mişima’yla birlikte savaş sonrası Japon edebiyatının “büyük dörtlü”sünden biri olarak anıldı.

Gölgeye Övgü’de Tanizaki modernleşen dünyayı karanlık ve ışık üzerinden, Doğu ve Batı toplumlarının ilerleme karşısındaki reflekslerini de mukayese ederek masaya yatırıyor. Yalnızca gölgeye değil, apartman çatıları, tuvaletler, lambalar, kâğıt ve yemek takımı gibi günlük hayatta üzerine pek kafa yormadığımız şeylere, gösterişli olmayana kendine has üslubuyla dikkat çekiyor.

gölgeye övgü
i̇thaki yayınları japon klasikleri 38

Bir Kedi, Bir Adam, İki Kadın

Yazar: Cuniçiro Tanizaki
Çevirmen: Alper Kaan Bilir
Yayınevi: İthaki Yayınları
Sayfa Sayısı: 128

… Lili olmayınca çok yalnız hissediyorum. O kediden başka bana dostluk edecek hiç kimse yok bu dünyada.”

yüzyıl Japon edebiyatının devlerinden, büyük eserlerin yaratıcısı Cuniçiro Tanizaki, kariyeri boyunca ülkesinde döneminin en büyük yazarı olarak kabul gördü, daha sonra ise Haruki Murakami, Yasunari Kavabata ve Yukio Mişima’yla birlikte savaş sonrası Japon edebiyatının “büyük dörtlü”sünden biri olarak anıldı. Eserlerinde çoğunlukla aşkın dile getirilmeye korkulan yanlarını cesurca işleyen Tanizaki Bir Kedi, Bir Adam, İki Kadın’da bir aşk üçgeninin ortasında kalan ve oradan oraya savrulan kedi Lili’nin etrafında şekillenen trajikomik bir hikâye anlatıyor.

Şinako, eski kocası Şozo’nun yeni eşi Fukuko’ya yazdığı mektupta sıradışı bir istekte bulunur: Şozo’nun çok sevdiği kedisi Lili. Şozo kediyi eşinin ve annesinin zoruyla Şinako’ya verince evdeki dengeler değişmeye başlar. Aklı fikri Lili’de olan Şozo, yeni eşinden gittikçe uzaklaşır ve sevgili kedisine kavuşmanın türlü yollarını arar.

bir kedi, bir adam, i̇ki kadın
i̇thaki yayınları japon klasikleri 39

Ginza Hayaleti ve Diğer Gizem Öyküleri

Yazar: Keikiçi Osaka
Çevirmen: Edanur Adalıoğlu
Yayınevi: İthaki Yayınları
Sayfa Sayısı: 232

“Ginza Hayaleti yeni bir şey değil, hep buralardaydı diyebiliriz.”

Gerçek ismi Fukutaro Suzuki olan Keikiçi Osaka, Şiro Hamao ve Edogawa Rampo gibi isimlerle İkinci Dünya Savaşı öncesi Japon polisiyesinin ilk örneklerini kaleme aldı ve türün popüler olduğunu göremeden genç yaşta hayatını kaybetti. İmkânsız ve doğaüstü gibi görünen vakaları gerçekçi bir yaklaşımla açıklamaya çalıştığı dedektif öyküleri Japonya’da 1980’den sonra yeniden keşfedildi ve Osaka geç gelmiş bir şöhrete kavuştu.

Ginza Hayaleti ve Diğer Gizem Öyküleri’nde Osaka’nın en iyi Japon dedektif öykülerinden biri kabul edilen “Cenaze Lokomotifi” ve çokça eleştirilen “Üç Akıl Hastası” da dahil Ginza’daki bir tütüncüde bir hayaletin işlediği sanılan cinayet, giriş ve çıkışları kapalı bir mağazada boğularak öldürülmüş bir adam ve deniz fenerindeki bir bekçiye musallat olan bir canavarın anlatıldığı birbirinden tuhaf sekiz öyküsü yer alıyor.

ginza hayaleti ve diğer gizem öyküleri
i̇thaki yayınları japon klasikleri 40

Kvaidan: Tuhaf Şeylere Dair Öyküler ve İncelemeler

Yazar: Lafcadio Hearn
Çevirmen: Göksu Göçhan
Yayınevi: İthaki Yayınları
Sayfa Sayısı: 144

“Bu gece ben gider gitmez verandada oturup beklemelisin. Seni çağıracaklardır. Ama ne olursa olsun cevap verme ve hareket etme. Hiçbir şey söyleme, kıpırdamadan otur… Kıpırdanır ya da en ufak bir ses çıkarırsan seni parçalara bölerler.”

Yunanistan’da doğan ve daha sonra Japonya’ya yerleşip bir samurayın kızıyla evlenen Lafcadio Hearn orada Yakumo Koizumi adını alarak Japon vatandaşı oldu. Japon tarihindeki eski yazıları ve halk hikâyelerini inceleyerek bunları Japonya hakkında sınırlı bilgiye sahip Batı toplumlarına tanıtmayı amaç edindi ve eserleriyle ülkede büyük saygı kazandı.

1964’te ünlü Japon yönetmen Masaki Kobayaşi’nin Oscar adayı filmi Kaidan’a da esin veren Kvaidan: Tuhaf Şeylere Dair Öyküler ve İncelemeler’de ölülere müzik yapmaya zorlanan kör bir müzisyen, gezginlere musallat olan cinler, yüzü olmayan hayaletler, ölümden dönen samuraylar, insan yiyen goblinler ve diğer birçok Japon efsanesi, miti ve halk hikâyesini Hearn kendine has üslubuyla anlatıyor.

kvaidan tuhaf şeylere dair öyküler ve i̇ncelemeler
i̇thaki yayınları japon klasikleri 41

Japon Balığı Kargaşası

Yazar: Kanoko Okamoto
Çevirmen: Esmanur Yiğit, Esranur Yiğit
Yayınevi: İthaki Yayınları
Sayfa Sayısı: 136

“Hepimizin işleri ters gidiyor ve üzgünüz. Bazı şeylere sahibiz ama hep bir şeyler eksik… Bir de herkes yalnız.”

1. Dünya Savaşı öncesi Japonya’sındaki ilk kadın yazarlardan, Tanizaki ve Kavabata gibi isimlerden etkilenen Kanoko Okamoto eserlerinde dönemin sosyal yaşamını ve saplantılı ilişkilerini feminist bir bakış açısıyla kaleme aldı ve Japon feminist edebiyat geleneğinin öncülerinden biri oldu.

İlk kısa roman “Japon Balığı Kargaşası”nda alt sınıftan, Japon balığı yetiştiriciliğiyle uğraşan Mataiçi, saplantılı şekilde âşık olduğu Masako’nun güzelliğine yakın bir canlı yaratmak için çaresizce “mükemmel” Japon balığını üretmeye çalışır. İkinci kısa roman “Yemek İblisi”nde zengin bir aile, kızlarına yemek yapmayı öğretmesi için yakışıklı bir şefi işe alır. Eğitimsiz ve yoksul bir genç olan Betsuşiro’nun arzusu, dahil olduğu bu yeni ortamda saygı görmek ve yemek sanatının “ustası” olarak anılmaktır.

japon balığı kargaşası
i̇thaki yayınları japon klasikleri 42

Nagasaki’nin Çanları

Yazar: Takaşi Nagai
Çevirmen: Esmanur Yiğit, Esranur Yiğit
Yayınevi: İthaki Yayınları
Sayfa Sayısı: 136

“Bilimin zaferi, vatanımın yenilgisiydi. Fizikçilerin sevinci, Japonların kederiydi. Karmaşık duygular yüreğimi yakarken atom bombasıyla kavrulan, sefil durumdaki topraklarda dolandım.”

9 Ağustos 1945’te Nagasaki’ye atom bombası atıldığında radyolog Takaşi Nagai, Nagasaki’de bir hastanede çalışıyordu. Kendisi de yaralanmasına rağmen şehirde hayatta kalanlara yardıma giden sağlık çalışanlarına katıldı ve harap olmuş Nagasaki’deki durumu raporladı.

Bu rapordan ve bombadan sonraki yaşamından hareketle kaleme aldığı, hem korkunç bir yıkımın biyografisi hem de travmatik bir yaşamın otobiyografisi sayılabilecek Nagasaki’nin Çanları, hakkında binlerce yazı ve belgesel olan Nagasaki’nin bombalanmasının gerçekleşme ânını, şehirdeki kaosu ve sonrasında yaşananları birinci ağızdan anlatıyor. Yazıldığı yıl Amerikan işgali altındaki Japonya’da yayımlanmasına izin verilmeyen ve ancak 1949’da yayımlanabilen Nagasaki’nin Çanları, insanlık tarihinin en trajik olaylarından birine yakından tanık olma fırsatı veriyor.

nagasaki'nin çanları
i̇thaki yayınları japon klasikleri 43

Yeni Bir Hamlet

Yazar: Takaşi Nagai
Çevirmen: Esmanur Yiğit, Esranur Yiğit
Yayınevi: İthaki Yayınları
Sayfa Sayısı: 168

“Ben delirdim, hayalet göründü; sıradaki ne?”

Yirminci yüzyıl Japon edebiyatının önde gelen yazarlarından, sıradışı hayatıyla da meşhur Osamu Dazai “tiyatromsu bir roman” olarak nitelendirdiği Yeni Bir Hamlet’te William Shakespeare’in talihsiz ve depresif Hamlet’ini yeniden anlatıyor. Shakespeare’in eşsiz hikâyesi ile Dazai’nin otobiyografik anlatımı birleşince ortaya trajik olduğu kadar absürt bir metin çıkıyor.

Dazai 1941’de yazdığı Yeni Bir Hamlet’te Norveç-Danimarka arasındaki savaşı aynı yıl patlak veren Amerika-Japonya savaşıyla, melankolik Hamlet’i kendisiyle ve Hamlet’in çevresindeki Gertrude ve Ophelia karakterlerini hayatındaki kadınlarla değiştiriyor. Karakterlerin yer yer dördüncü duvarı yıktığı Yeni Bir Hamlet’te Dazai birçok eserinde olduğu gibi yine kaleminin yoldan çıkmasına ket vurmadan aykırı bir eser yaratıyor.

yeni bir hamlet
i̇thaki yayınları japon klasikleri 44

Kuzeye Giden İnce Yol

Yazar: Takaşi Nagai
Çevirmen: Okan Haluk Akbay
Yayınevi: İthaki Yayınları
Sayfa Sayısı: 112

“Kuzeye yapacağım bu yolculuk ansızın belirmişti zihnimde. Bu uzun yolculuk elbette kolay olmayacaktı, saçlarımı bile kırlaştıracak bir zorluğu ve zahmeti göze almıştım. Öyle bile olsa, şimdiye kadar hep duyduğum fakat hiç gitmediğim yerleri ziyaret edip sağ salim geri dönebilmek, bir şair olarak beni çok mutlu edecekti.”

Japonya’nın en büyük şairi kabul edilen haiku ustası Matsuo Başo on yedinci yüzyıldan günümüze ismini tüm dünyaya duyurdu, yazdığı binden fazla haiku onlarca dile tercüme edildi ve şiirleri Japonya’daki birçok anıt ile tarihi alanın girişinde kendine yer buldu.

Matsuo Başo haiku yeteneği ile gezi yazılarını bir araya getirdiği Kuzeye Giden İnce Yol’u maddi dünyanın debdebesinden uzaklaşmak ve ruhani farkındalığını artırmak için Honşu’nun kuzeyine yaptığı bir dizi seyahat sırasında kaleme aldı. Birbirini kovalayan mevsimleri, yağmurun kokusunu, ayın parlaklığını ve şelalelerin sesini on yedi heceye incelikle sığdırmayı başarabilen Başo’nun eseri etrafındaki fani evreni nasıl gördüğünü anlatan özel bir kitap.

kuzeye giden i̇nce yol
i̇thaki yayınları japon klasikleri 45

Yağmur ve Ay Öyküleri

Yazar: Akinari Ueda
Çevirmen: Okan Haluk Akbay
Yayınevi: İthaki Yayınları
Sayfa Sayısı: 152

“Terk edilmiş bu ev kesinlikle çoktan bir tilki veya porsuk inine dönüşmüştü, bu nedenle burada garip hayaletlerin dolaşması hiç de şaşırılacak bir şey değildi.”

18. yüzyıl Japon edebiyatının önde gelen isimlerinden Akinari Ueda’nın en tanınmış eseri olan Yağmur ve Ay Öyküleri, birbirinden bağımsız dokuz fantastik öyküden oluşuyor. Doğaüstü varlıkların başrolde olduğu, kökleri Çin ile Japon hayalet anlatılarına dayanan bu ürkütücü öyküler yüzyıllardır Japon okült edebiyatının en iyi örnekleri arasında gösteriliyor.

1953’te Japon yönetmen Kenci Mizoguçi’nin ödüllü filmi Yağmurdan Sonraki Soluk Ayın Öyküleri’ne de esin veren kitapta Akinari Ueda tahtını geri almak isteyen bir kralın intikamcı hayaletinin, eski eşinin ruhu tarafından takip edilen bir adamın, balığa dönüşen ve avlanmaktan kaçmaya çalışan bir keşişin ve iblisler, goblinler ve hayaletlerle dolu karanlık diyarların öykülerini anlatıyor.

yağmur ve ay öyküleri
i̇thaki yayınları japon klasikleri 46

Büyücü ve Diğer Gotik Öyküler

Yazar: Kyoka İzumi
Çevirmen: Ebru Sarıkaya
Yayınevi: İthaki Yayınları
Sayfa Sayısı: 136

“Ay ışığında, onların evin önünde zıplayan ve dans eden korkunç siluetlerini görebiliyordum. Bunlar dağların ve nehirlerin kötü ruhları mıydı?”

Fantazi ve gizem öyküleri kaleme alan Kyoka İzumi’nin yazdıkları yaşadığı dönemde popüler olan gerçekçilik akımı sebebiyle ilgi görmedi. Yıllar sonra İzumi için “Modern Japon edebiyatının en zeki yazarı,” diyen Mişima ve onun “Japon edebiyatının övünç kaynağı” olduğunu söyleyen Tanizaki gibi isimler sayesinde öyküleri bilinirlik kazandı ve adı Japonya’da E. T. A. Hoffmann ile Edgar Allan Poe gibi yazarlarla birlikte anılır oldu.

Büyücü ve Diğer Gotik Öyküler’de Japon gotik edebiyatının en başarılı uzun öykülerinden biri olarak kabul edilen “Koya Dağı’ndaki Kutsal Adam”ın yanı sıra yıllardır sakladığı sırrını açık etmek istemediği için uyutulmadan ameliyat edilen bir kadının, deniz kenarındaki ücra bir kasabaya musallat olan şeytanların ve bir adamın bir kadınla tanıştıktan sonra garipleşen gününün anlatıldığı üç öykü daha bulunuyor.

büyücü ve diğer gotik öyküler
i̇thaki yayınları japon klasikleri 47

Üç Köşeli Dünya

Yazar: Natsume Soseki
Çevirmen: Burcu Erol
Yayınevi: İthaki Yayınları
Sayfa Sayısı: 168

“Sadece aklın istikametinde hareket edersen insanlardan uzaklaşırsın. Duygularınla hareket edersen sürüklenirsin. Ruhunu açarsan ve dilediğin gibi yaşamazsan sıkışırsın. Nasıl bakarsan bak, insanlarla yaşamak zordur.”

Japonya’nın en tanınmış ve en saygı duyulan yazarlarından biri olan, Ben Bir Kediyim, Gönül ve Ardından gibi eserlerin yazarı Natsume Soseki, Üç Köşeli Dünya’da sanatı ve içinde yaşadığı çevreyi anlamlandırmaya çalışan bir sanatçının ruhani yolculuğunu ustalıkla anlatıyor.

Yazarın “haiku tarzı bir roman” dediği kitapta genç bir sanatçı şehirden ayrılarak dağlara doğru yola koyulur. Konakladığı kaplıcanın sahibinin kızı olan ve ona Millais’nin Ophelia resmini anımsatan gizemli Nami’yle karşılaştıktan sonra onun resmini yapmak ister. Orada kaldığı sürede hem resim ve şiir hakkındaki düşünceleri değişecek hem de yavaş yavaş bu gizemli kadının trajik dünyasına dahil olacaktır.

üç köşeli dünya
i̇thaki yayınları japon klasikleri 48

Gönül

Yazar: Natsume Soseki
Çevirmen: Zeynep Ebru Okyar
Yayınevi: İthaki Yayınları
Sayfa Sayısı: 344

“Özgürlük, bağımsızlık ve bencillikle dolu bu devirde doğmanın bedelini yalnızlıkla ödüyoruz.”

Japonya’nın en tanınmış ve en saygı duyulan yazarlarından biri olan, Ben Bir Kediyim, Üç Köşeli Dünya ve Ardından gibi eserlerin yazarı Natsume Soseki’nin kaleme aldığı son kitap olan Gönül, ülkesinde İnsanlığımı Yitirirken’le birlikte en çok okunan iki romandan biri. Yazarın kuşaktan kuşağa değişen değerleri, farklılaşan kadın, erkek ve aile mefhumlarını ve insanın çılgın kalabalıklar içinde birey olma mücadelesini ustalıkla anlattığı roman, edebiyat çevrelerince yazarın en önemli yapıtı.

Genç bir üniversite öğrencisi tatili sırasında ilgi çekici bir adamla tanışır. Tatilden sonra da dostluğunu sürdürdüğü bu kişi, hayattan kendini soyutlamış, eşinden başka kimseyle yakınlık kuramayan ve insanlığa olan inancını yitirmiş biridir. İkili birbiriyle yakınlaştıkça, genç öğrencinin “Hocam” diye bahsettiği adam ona gönlünü açacak ve pişmanlıkla, acıyla ve ölümle yüklü yaşam öyküsünü onunla paylaşacaktır.

gönül
i̇thaki yayınları japon klasikleri 49

Raşomon

Yazar: Ryunosuke Akutagava
Çevirmen: Melek Çelik
Yayınevi: İthaki Yayınları
Sayfa Sayısı: 152

“Ben bir adamı öldürürken belimdeki kılıcı kullanırım ama sizler kılıç kullanmazsınız. Sizler nüfuzunuzla öldürürsünüz, paranızla öldürürsünüz, süslü püslü sözlerinizle bile öldürürsünüz belki. Tabii ki kan dökülmez, karşınızdaki adam capcanlı yaşar ancak buna rağmen onu basbayağı öldürmüşsünüzdür. Hangimizinki daha büyük bir günah bilemiyorum – sizinki mi, benimki mi?”

Japon öykücülüğünün en büyük ismi kabul edilen ve 1935’ten beri adına Japonya’nın en önemli edebiyat ödüllerinden biri verilen Ryunosuke Akutagava intiharla son bulan otuz beş senelik hayatından geriye son derece özgün, yer yer alaycı ve çoğunlukla karanlık öyküler bıraktı.

Bu derlemede Akira Kurosava’nın Raşomon filmine esin veren “Raşomon” ve “Çalılıkların Arasında” öyküleriyle birlikte cehennemin resmini yapmaya çalışan sapkın bir ressamın, Japonya’ya yolculuk eden şeytanın, varlığı müphem gizemli bir tablonun, büyük burnundan kurtulmaya çalışan bir keşişin, gölde yaşadığı düşünülen bir ejderhanın ilginç öyküleri ve yazarın hayatından izler taşıyan iki otobiyografik öykü yer alıyor.

raşomon
i̇thaki yayınları japon klasikleri 50

Pandora’nın Kutusu

Yazar: Osamu Dazai
Çevirmen: İrem Akçay
Yayınevi: İthaki Yayınları
Sayfa Sayısı: 144

“Benim yaşıyor olmam insanlara rahatsızlık veriyor. Ben lüzumsuz bir adamım.”

Yirminci yüzyıl Japon edebiyatının önde gelen yazarlarından, sıradışı hayatıyla da meşhur Osamu Dazai Pandora’nın Kutusu’nu intiharından üç yıl önce kaleme aldı. Diğer birçok eseri gibi otobiyografik öğeler taşıyan romanda Dazai İkinci Dünya Savaşı sonrası Japonya’da bireyin yaşadığı buhrana ve umut arayışına ayna tutuyor.

İkinci Dünya Savaşı sona ermiş, Japonya yenilmiştir. Hasta ve gelecekten umutsuz bir adam, tıpkı o sıralarda ülkesinin yapmaya çalıştığı gibi hayatını yeniden inşa etmek zorundadır. Tarlakuşu lakaplı bu genç adam herkesin takma isimler kullandığı bir sanatoryumda ilginç bir hasta ve hastabakıcı topluluğuyla geçirdiği günleri arkadaşına yazdığı mektuplarla anlatır. Günler geçtikçe Tarlakuşu umutlanma cesaretini gösterecek ve ölüm arzusu yerini yaşama isteğine bırakacaktır.

pandora'nın kutusu
i̇thaki yayınları japon klasikleri 51

Musaşi Lordu’nun Gizli Yaşamı

Yazar: Cuniçiro Tanizaki
Çevirmen: Ebru Sarıkaya
Yayınevi: İthaki Yayınları
Sayfa Sayısı: 160

“Musaşi Lordu iç savaş döneminde doğmuştu. Hem bilgeydi hem de lider ruhlu bir adamdı. Çağının en güçlü ve en acımasız savaşçısıydı. Ancak anlatılanlara göre aynı zamanda sadistti ve sapkın cinsel arzuları vardı…”

20. yüzyıl Japon edebiyatının devlerinden, büyük eserlerin yaratıcısı Cuniçiro Tanizaki, kariyeri boyunca ülkesinde döneminin en büyük yazarı olarak kabul gördü, daha sonra ise Haruki Murakami, Yasunari Kavabata ve Yukio Mişima’yla birlikte savaş sonrası Japon edebiyatının “büyük dörtlü”sünden biri olarak anıldı. Eserlerinde kadın erkek ilişkilerini, erotizmi ve saplantıları cesurca işleyen Tanizaki, Musaşi Lordu’nun Gizli Yaşamı’nda sapkın bir lordun hayatını tarihi roman biçiminde kaleme alıyor.

Musaşi Lordu’nun on iki yaşındaki oğlu Hoşimaru rehin tutulduğu Ocika Kalesi saldırıya uğradığında kanlı mücadelelere ve vahşi ölümlere tanık olur. Gördükleri karşısında büyülenen Hoşimaru yıllar geçtikçe efsanevi bir samuraya dönüşse de ölüme dair fanteziler ile sadomazoşizme düşkün hâle gelir ve kendisini benzer arzuların peşinde koşan bir kadınla tehlikeli bir ilişki içinde bulur.

musaşi lordu’nun gizli yaşamı
i̇thaki yayınları japon klasikleri 52

Naomi: Bir Aptalın Aşkı

Yazar: Cuniçiro Tanizaki
Çevirmen: Barış Bayıksel
Yayınevi: İthaki Yayınları
Sayfa Sayısı: 272

“Naomi’ye karşı hissettiğim aşk ve nefret aynı gece içinde defalarca, bir kedinin gözleri gibi değişiyordu.”

20. yüzyıl Japon edebiyatının devlerinden, büyük eserlerin yaratıcısı Cuniçiro Tanizaki, kariyeri boyunca ülkesinde dönemin en büyük yazarı olarak kabul gördü, daha sonra ise Haruki Murakami, Yasunari Kavabata ve Yukio Mişima’yla birlikte savaş sonrası Japon edebiyatının “büyük dörtlü”sünden biri olarak anıldı. Nazlı Kar’la birlikte yazarın en önemli romanı sayılan Naomi: Bir Aptalın Aşkı ise yıllarca Vladimir Nabokov’un Lolita eseriyle karşılaştırıldı.

Yirmi sekiz yaşındaki Coci gittiği kafede garson olarak çalışan Naomi’yi ilk gördüğünde onun egzotik ve Batılı görünümüne ânında vurulur. Onu hayalindeki eşe dönüştürmeye ve Birinci Dünya Savaşı sonrası Tokyo’sunun çirkin yeraltı dünyasından uzaklaştırmaya kararlı olan Coci, Naomi’yi evlat edinir ve sonra da onunla evlenir. Ancak yıllar geçtikçe Coci, Naomi’nin fantezilerindeki naif kızdan çok uzak olduğunu keşfeder ve aralarındaki aşk hızla absürd ve umutsuz bir mazoşizme dönüşür.

naomi: bir aptalın aşkı
i̇thaki yayınları japon klasikleri 53

E-Bülten Abonesi Olun

En yeni içeriklerimizden ilk sizin haberiniz olsun!

İstenmeyen posta göndermiyoruz! Gizlilik politikamızda daha fazlasını okuyun.
Lütfen spam klasörünü kontrol edip güvenli olarak işaretleyin.

İlginizi Çekebilir

Bültenimize Katılın

Hemen ücretsiz üye olun ve yeni güncellemelerden haberdar olan ilk kişi olun.

Yazar Hakkında

2017 yılının Aralık ayında kurulan ve farkındalık yaratmak amacıyla gönüllülerin oluşturduğu bir topluluk.

Yorumunuzu Bekliyoruz